ANA SAYFA > Yazarlar > Op.Dr. Serhan Çelikhisar > Şu doktorlardan nefret ediyorum!

Şu doktorlardan nefret ediyorum!

Op.Dr. Serhan Çelikhisar
Sosyal Medya :
07 Ocak 2019, Pazartesi 17:53
3594 kez okundu

Hasta şiddetli karın ağrısıyla acil servise gelir. Doktorların yaptığı muayene ve tetkikler neticesinde tespit edilen durum ameliyat gerektirmektedir. Cerrah ameliyatı yapar, hasta şifa bulur... Yakınları ve hasta dua eder ''Allahım sana şükürler olsun iyileştirdin''..! Kısa bir süre sonra hasta nekahat döneminde uyması gereken bazı kısıtlamalara uymaz ve ameliyat yerinden fıtık gelişir. Önceki durum yaşamını tehdit eden bir durum olup çözülmüşken, yeni gelişen bu durum ise daha masum ve acil ameliyat gerektirmeyen, hastanın ilk ameliyat sonrası yanlışları nedeniyle gelişen bir durumdur. Yakınları ve hasta bu kez ''lanet olsun şu doktora ne biçim ameliyat yapmış'' der..! Tabi ki de canım, doğrusu bu değil mi; iyi olur Allah'tan, kötü olur doktordan... Şu doktorlardan nefret ediyorum!

Yolda gasp amaçlı önü kesilip dört beş yerinden bıçaklanan hasta acil servise getirilir. Hemen ameliyata alınır. Oluşan organ yaralanmaları onarılır. Ancak hastanın yaralanması ağır, yaşı ileri ve genel durumu bozuktur. Mevcut hasar tamir edilmesine karşın hasta ameliyat sonrası dönemde yaşamını kaybeder. Hasta ve yakınları ''sen öldürdün hastamı doktoooor'' diye feveran ederek saldırır..! Bıçaklayan mı?! Onun hastanın ölümüyle ne alakası olabilir ki, doktor dururken..!... Şu doktorlardan nefret ediyorum!

Doktor blok nöbet tutmak durumunda kalmıştır. Yani iki gün üst üste hastaneden çıkmadan çalışmayı sürdürme! İkinci günün son 4-5 saatine girilirken ve öncesindeki 40-45 saat boyunca bir dakika uyumadan belki de 100'den fazla hasta bakmışken , yanısıra üst üste ameliyatlar yapmışken bir ara bir boşluk yakalar ve nöbet alanındaki bir koltuğa bir kaç dakikalığına oturur. O sırada gribal enfeksiyonu olup da poliklinikte sıra beklememek için acil sevisi gereksiz yere meşgul edip, reçetesini yazdırmaya bir hasta gelir ve doktorun o an için henüz yeni oturmuş olan haline şahit olur. ''O hoo ooo bizim vergilerimizle sen maaşını alıyorsun, bir de beni karşılayacağına oturmuş orda keyif çatıyorsun'' der, üstelik aslında kendisinin şikayetine bakacak doktora değil de acil ameliyattan yeni çıkmış olan cerraha..! Bunu diyen de yeşil kartla bakılan birisi (vergi konusuna atfen sosyal güvencesini belirttim)..! E doktor da vergiden muaf ya (sanki)!Şu doktorlardan nefret ediyorum!

Hastanın kötü huylu hücre içeren guatr rahatsızlığı vardır. Ameliyatının incelikle ve hiç bir doku bırakmadan yapılması halinde tamamen tedavi olup bu illetten kurtulacaktır. Büyük ve pek çok komplikasyona açık bir ameliyat, uzun saatlerin ardından başarıyla sonuçlandırılır. Cerrah bunun verdiği manevi hazzı daha yaşayamadan, henüz teri kurumamışken ameliyathane personelinden gelen bir bilgiyi edinir. Hasta yakınları ameliyat sırasında kendisinden ara ara ameliyathane önüne gidip de durumun nasıl olduğu konusunda kendilerine bilgi vermesini bekleyip, cerrah iki eli kandayken niçin ara verip onların yanına uğramamış diye ''bakanlığa kadar şikayette bulunacam, nasıl iştir bu'' şeklinde ortalığı birbirine katmıştır..! Şu doktorlardan nefret ediyorum!

Yolda yürürken yanından geçen veya asansördeyken yanında duran ya da toplu taşıma araçlarında önünde-arkasında bulunan ter koksa rahatsız olup yüzünü buruşturan temiz, titiz insanlarımız polikliniğe gelip de doktorluğun doğası gereği muayene esnasında, yani vücuda temasın kaçınılmaz olduğu esnada kendilerinin ter kokması, kirli olmasını ise ''hastayım ben, sen de doktorsun işin bu'' mantığıyla kendilerine hak görürler..! Öyle ya doktor demek pisliği yalayıp yutup susması gereken insan dışı bir mahlukat! Şu doktorlardan nefret ediyorum!

Poliklinikte içerde muayaene edilen hastanın muayenesi esnasında poliklinik odasının kapısı açılır ve bu, içerde hasta olduğu bilinirken yapılır. Çünkü bunu yapan sıradaki hastadır ve maksat diğerinin bir an önce çıkartılmasını, kendisinin alınmasını sağlamaktır. Doktor ''hastam var şu an, sıranız gelince alınacaksınız'' der. Kapı kapanır, kapı önü homurdanmaları sesin içeri gideceği dozda başlayıverir; ''bir hasta bu kadar saatte mi muayene edilir'' diye... Derken sırası gelir... Bir önceki hasta kadar netameli bir durumu olmadığından rahatsızlığına dair yapılması gerekenler hakkında daha hızlı bir karara varılabilmiştir. Bu kez de ''doktor benimle hiç ilgilenmedi, iki dakkada kapı dışarı edip doğru düzgün muayene bile etmedi'' söylenmeleri arasında poliklinik odası terk edilir... Peki ya kendisi içerdeyken onun da daha uzun bir zaman ayrılmayı gerektiren bir durumu olsaydı ve yine kapı açılıp bu kez kendisinden bir sonraki hasta homurdansaydı ''bir muayene bu kadar mı uzun sürer'' diye... Ne hissederdi acaba?! Hep şu doktorların yüzünden... Şu doktorlardan nefret ediyorum!

Hasta kıl dönmesi ameliyatı olmuştur. Taburcu edilmiş ve hafta sonu gelmiştir. Günlerden cumartesi, saat akşamın 9'u... Doktor evinde misafir ağırlmaktadır. İcapçı ya da nöbetçi olmadığı ender anlardan birinde normal bir insan gibi, işine dair konulardan biraz olsun uzaklaşıp vakit geçirebileceğini zannettiği bu nadir anın tadını çıkarmak isteğiyle yanıp tutuşmaktadır... Hastayla arasında hiç bir maddi çıkar ilişkisi yani ''sana ben para verdim, seni satın aldım'' zihniyetine maruz kalacağı bir durumu da yoktur! Ancak cep telefonu (her nasılsa doktorun cep telefonu numarasına bir şekilde illa ki ulaşılır!) çalar o an! Telefonunu açar ve basitçe bir kıl dönmesi operasyonu geçiren hasta telefonda kendisine poposu üzerine oturup oturamayacağı hususunda ne dediğini hatırlayamadığını söylemektedir! Hayati bir durum yok, günlerden cumartesi, saat akşam 9..! Doktor, ''herhalde mahkemesi süren vatandaşlar da davanın seyri hakkında bilgi almak için cumartesi geceleri hakimlerini cep telefonundan arayıp bilgi alıyorlardır'' düşüncesiyle kendini rahatlatır, cevabını verir ve o gevşemeyle beraber konuklarıyla neşe dolu bir gece geçirir..! Okuma süresine, yapılan işin hayatiyetine bakılarak yapılacak bir kıyaslamada hakim-doktor arası bir fark var mı, varsa da hangi tarafa doğru pozitif yönde ağır basar bu fark bir düşününüz lütfen! Ve az önce verdiğim gibi bir örneği herhangi bir vatandaş hakimine yönelik yapabilir mi ya da bir üst paragrafta anlattığım anekdotta olduğu gibi, bir duruşma sürerken mahkeme salonun kapısını açıp da bir müdahalede bulunabilir mi herhangi bir vatandaş?! Ama çok pardon ya, statü veya yapılan işin ciddiyeti anlamında neyle neyi kıyas yapma cüretine girmişim di mi ama... Şu doktorlardan nefret ediyorum!

Hasta gelir, ameliyatlık bir durumu vardır... Niçin ameliyat olması gerektiğinden tutun da, ameliyatın nasıl bir anestezi altında yapılacağı, hastanede kalış süresi ve ameliyat öncesi yapılacak işlemler, prosedürler, olası komplikasyonlar vs gibi hastanın bilmesi gereken her şey anlatılır... Doktor mutludur iyi hizmet vermenin başlangıcı iyi bilgilendirmeyle başlar düşüncesinden yola çıkarak... Ancak hastanın yüzünde hala tatmin olmamış bir ifade vardır! Doktor sorar; nedir? Hasta cevaplar; ''ameliyatım nasıl yapılacak?''... 6 ila 7 sene kadar tıp fakültesi, ardından yapılan 5 yıl civarı ihtisas eğitimi ve akabinde usta-çırak ilşkisinin daim olduğu bir meslek olmasına istinaden pratik anlamda devamlı eğitimini sürdürüp yeni tekniklere adapte olma çabasıyla geçen süreç ve hastanın bu ameliyatı nasıl yapacağınızı orada kendisine 5-10 dakikada anlatmanız yönündeki beklentisi!!! Anlatamazsın ki..! E bu durumda ne demek lazım?! Şu doktorlardan nefret ediyorum!

Hasta 90 yaşındadır ve terminal dönem (yani ileri ve tedavi edilemez safha) akciğer kanseridir... Tüm ailesi, yakınları, eşi-dostu artık malum sona psikolojik olarak hazırlanmışlardır... (Her ölüm erken ölümdür ve söz konusu sevdiğin biriyse mutlak kabullenme öyle bir anda olabilecek bir şey değildir o ayrı!) Derken hastalarının durumu ağırlaşır. Artık yapılacak bir şey olmadığını bilseler de en azından biraz sıkıntısı rahatlatılır düşüncesiyle acil servise getirirler... Acil doktoru hastalarına bakar, ilk müdahalelerini yapar ve ilgili branş hekimi olan göğüs hastalıkları uzmanına da kanaat bildirmesi için haber verir. Uzman doktorun çağırılmasının üzerinden daha 5 dakika bile geçmeden hasta artık iyice kötüleşir, savaşmayı bırakır ve hakkın rahmetine kavuşur... Zaten gelecek olan uzman doktorun da konuya dair yapabileceği bir şey yoktur aslında! 90 yaşında, terminal dönem akciğer kanseri olan hastanın yakınları ''eğer uzman doktor zamanında gelseydi hastamız yaşayacaktı, dava edicem sizi, başınıza yıkacam bu hastaneyi'' şeklinde son derece haklı!!! çıkışlarını yaparlar tabi ki..! Hiçbir ciddi rahatsızlığı yokken!!, gençliğinin baharında!! vefat eden hastalarına rahmet diler, hastanın yakınlarına da sihirli değneğiyle gelip de sonsuza dek yaşatabileceği yerde gecikmesi nedeniyle bunu yapamamış olan doktorun ayıbından dolayı sabırlar dilerim... Şu doktorlardan nefret ediyorum!

Hasta polikliniğe gelir. Doktor ''buyrun şikayetiniz nedir'' der. Hasta ''sen bana rapor verebilir misin?'' der. Buradaki doktorun hastaya siz'li hitabına (en azından ben öyle yapıyorum), hastanın ise senli benli muhabbete girmesine de ayrıca dikkat çekmek isterim! Doktor ne kadar da halktan uzak, burnu büyük bir ukala ki hastasına karşı siz'li hitaplarla mesafe koymaya çalışıyor öyle değil mi!!! Oysa ki hastanın hitabı ne kadar da güzel, içten ve samimi öyle... Mahalleden çocukluk arkadaşına seslenir gibi, ya da askerlik arkadaşıyla konuşurmuşcasına sıcacık, sımsıcak ve hatta vıccık vıcıkk... Oooh ne ala! Terbiyesiz olan doktor... E bir de rapor talebine ''bir rahatsızlık olmadan rapor veremem, yasal değil'' diyecek olursa, iyice edepsiz iyice insanlıktan nasibini almamış demektir o doktor..! Yahu adamcağız ya o tarihlerdeki mahkemeye çıkması gereken bir davadan kurtaracak kendini ya da ailecek gideceği tatilin önceden o tarihlere ayırttığı rezervasyonunun yanmamasını sağlayacak... Ne halden anlamaz bir tipsin sen a doktor..! Şu doktorlardan nefret ediyorum!

Hastalarına şartlar ne olursa olsun sevgi ve şefkatle yaklaşan, işini aşkla yapan meslektaşlarıma, doktorun da insan olduğunu unutmadan kendisi için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığına duyduğu inançla sağlığını emanet eden herkese selam ve sevgi ile...

Sağlıcakla kalın...


PAYLAŞ

Yazara Ait Diğer Makaleler

01.03.2024 İskele-Çarşı arasına üst geçti olmaz! Olmamalı...

28.02.2024 Yerel seçim sonrası bazı beklentilerim

16.02.2024 Ben de basketbol takımı kuracağım diyenlere...

30.01.2024 Adaylar

24.01.2024 Ufuk Sarıca

17.01.2024 Küfür

30.12.2023 Ne Arabın yüzü, ne Şam'ın şekeri

19.12.2023 Sabahın şerri, gecenin hayrı

12.12.2023 Hakem-Hekim

29.11.2023 İnanç ve mücadele

27.11.2023 Yazık sana güzel İzmir

16.11.2023 Mağlubiyet değil de asıl üzücü olan kabullenmek

10.11.2023 Yaşatacaksınız...

27.10.2023 Cumhuriyet'i biz böyle kazandık!

23.10.2023 Toplumsal cinnet mi, toplumsal cehalet mi?

11.10.2023 Taraftar-Seyirci

04.10.2023 Voleybol Şube

25.09.2023 İşler yolunda giderken herkes dost

07.09.2023 Vapur İskelesi'ndeki saatimiz ne olacak?

27.08.2023 Mustafa Abi

23.08.2023 Utanmazlar

18.08.2023 Özel okul sorunsalı

28.07.2023 Nereden nereye!

21.07.2023 Başkanlar gelir geçer, aslolan Karşıyaka'dır

06.07.2023 Yeni tramvay hattı

27.06.2023 Elektrik

19.06.2023 Final serisinin ardından

11.06.2023 Dördüncü final, haydi bakalım...

06.06.2023 Ağaç katliamı ve sinek istilası

31.05.2023 Hadi bakalım, sıradaki gelsin...

26.05.2023 KSK kongresi

17.05.2023 İkinci Tur

07.05.2023 Seçimlere giderken...

18.04.2023 Bir türlü düzeltilemeyen şeyler...

22.03.2023 Bir kendinize gelin artık!

14.03.2023 Neden olmasın

03.03.2023 Olması gerektiği gibi

23.02.2023 Şimdi anladık mı?

30.01.2023 Mizah da ölürse...

13.01.2023 Araftayız

30.12.2022 Yeni yıla girerken...

19.12.2022 Kentsel dönüşümün atletizme katkısı

01.12.2022 Keşke...

21.11.2022 Ufuk Sarıca eleştiriliyor mu, eleştirilmeli mi?

06.11.2022 Geçmiş olsun Errick McCollum

24.10.2022 İlahi Masterchef...

12.10.2022 Rüya gibi başlayıp kabus gibi biten bir hafta

22.09.2022 Çözülmesi şart bazı sorunlar ve son 2 transfer

01.09.2022 Yeni sezon başlarken bir bakışta 10 transfer

13.08.2022 Covid Çakalları

08.08.2022 Obezite artık kaderiniz değil

22.07.2022 Biz davet ettik ve ağır bir bedeli olabilir...

08.07.2022 Çok oldu ama artık!

23.06.2022 Transferde aceleci değil ama hızlı olunmalı

27.05.2022 Son ağaç kesildiğinde...

15.05.2022 Büyük Heyecan

12.05.2022 Korkaklar hiçbir zaman zafer anıtları dikmemişlerdir!

26.04.2022 Takımın önüne hedef konmalı!

18.04.2022 Gençler ne düşünüyor?

04.04.2022 Z Kuşağı

28.03.2022 M'Baye'nin Melih'e cevabı...

15.03.2022 Doktora iade-i itibar için aşılması gereken engel

05.03.2022 Yine zeytin

17.02.2022 Karşıyakalı başı önde ayrılmamalı...

07.02.2022 Siz hangi görüşe daha yakınsınız?

14.01.2022 Vicdanın yoksa Allah'ın da mı yok!

31.12.2021 Gün olur yeniden bahar gelir-Hoş geldin 2022

23.12.2021 Müthiş oyun, hayat veren galibiyet

17.12.2021 Bunların keyfini mi bekleyecez?

09.12.2021 Ufuk Sarıca'nın kredisi sonsuz mu?

22.11.2021 Parti kurmaya bile kalktılar ya, pes!

15.11.2021 19  12

09.11.2021 Egemen Güven'in suçu neydi?

01.11.2021 Kim bilir?

24.10.2021 Üvey evlat!

11.10.2021 Bazı doktorların ödleri kopuyor

23.09.2021 Vapur bir keyiftir!

03.09.2021 Allah rahmet eylesin...

19.08.2021 Bu memleket daha önce de göç gördü, ama böyle değildi!

04.08.2021 Kızılçam

19.07.2021 Bu bayram biraz daha bayram gibi, ama...

28.06.2021 Aşı şımarıklığı

11.06.2021 KSK şirketleşme modelindeki bazı soru işaretleri

28.05.2021 Şirketleşme ve tebrik

24.05.2021 Benim favorim Karşıyaka!..

10.05.2021 Yenilsen de, yensen de!..

30.04.2021 Kovidler göçü!..

26.04.2021 Devasız dert, cehalet

18.04.2021 İnsan canı için 17 Nisan ve diğer Can'lar için Çamlık yolu

08.04.2021 Tebrikler takım, bravo Nihat Özdemir, bekliyoruz Sağlık Bakanım

01.04.2021 Sana kırmızı çok yakışıyor

24.03.2021 Olmadı, olamadı...

14.03.2021 Biri bayram mı dedi!..

07.03.2021 Anlamadığım şeyler; boykot ve şampiyonluk anıtının yolculuğu

01.03.2021 Su-i misal emsal teşkil etmez!

16.02.2021 Hadi zoru başaralım

01.02.2021 Mavişehir çocukları sevinsin...

22.01.2021 Bu kış da bitecek, güzel güneşli günler gelecek…

08.01.2021 Son ırmak kuruduğunda

02.01.2021 Tek büyük!

26.12.2020 Özledim

15.12.2020 Sözüm en çok siz sorumsuzlara; en az 1 yıl daha...

25.11.2020 Aşı geldi, dertler bitti (mi?)

16.11.2020 Herkes Covid Pozitif gibi!

03.11.2020 Deprem ve gavur İzmir

17.10.2020 Karşıyaka'da asayiş berkemal mi?

12.10.2020 İşte Takım

06.10.2020 Basketbolda bakalım zaman neleri getirecek?

26.09.2020 Başkan kötü, başkan iyi... Bir karar verseniz

19.09.2020 Hepimiz bir değiliz tabi, önce insan olmak lazım!

12.09.2020 Ceza

01.09.2020 Sistemde bir hata mı var acaba?

19.08.2020 Bu kez ne olacak peki, hiç düşündünüz mü?

10.08.2020 Sizler bari yapmayın bunu..!

30.07.2020 Karşıyakalı mutsuz ama umutsuz değil!..

16.07.2020 Survivor ve yaşam hakkına saygısızlık, ne yaman ironi!

10.07.2020 Karşıyakamda bana her gün güzel dostlar...

01.07.2020 Dayak da yesek devam...

26.06.2020 900 Liralık umut

19.06.2020 Bir taşla iki kuş!

12.06.2020 Biz TaMaM demeden coronavirüs bitmez; Karşıyaka taraftar grubuna

07.06.2020 Şu saatten sonra...

30.05.2020 Nasıl olacak, nasıl?

23.05.2020 Çenede maske

16.05.2020 Şampiyon Karşıyaka; Eurocup mı FIBA Champions League mi?

09.05.2020 Dumur detayından anne kavramına...

03.05.2020 Biraz da mizah...

25.04.2020 Rehavete kapılmak için çok erken!

18.04.2020 Karşıyaka Çarşısı

11.04.2020 Sadece 2 gün dayanamama korkusu ve boşluğun yerini alan kural tanımazlık

02.04.2020 Migren - 65 Yaş Üstü - İzmir

20.03.2020 Doktor kahraman mı?!

13.03.2020 Coronavirüs

06.03.2020 Yelken, içimizdeki İrlandalılar ve anormal olan üç şey!

02.03.2020 Karşıyaka manzaraları

26.02.2020 İyi, kötü, çirkin

14.02.2020 kArŞıyaKa

03.02.2020 Karşıyaka için; itidal...

27.01.2020 Basketbol adına her şey için teşekkürler Black Mamba

21.01.2020 Göztepe'nin Torbalı'daki altyapı tesis alanı 103 dönüm!

17.01.2020 Medeniyet tarikatına mensup Filenin Sultanları

06.01.2020 Efes maçının özeti; kendi göbeğini kendin keseceksin arkadaş

30.12.2019 Ölümü gösterip sıtmaya razı edemeyecekler, 2020'ye yeni umutlarla...

13.12.2019 Çok yazık, çok üzücü... Şayet kapatıldıysa!

02.12.2019 Kazanılan bir maçtan fazlası! Zirvede devam...

30.11.2019 Sen mi, siz mi?

25.11.2019 Türk usulü Black Friday - Esmer Günler, eyvah!

06.11.2019 2014-2015 sezonu (Şampiyon Takım) ve başlangıç itibariyle bu sezon

04.11.2019 Esarete başkaldırının sembolleri Vals'te buluştu

24.10.2019 Takımın lakayıtlığı Ufuk Sarıca'nın formsuzluğuyla birleşince

18.10.2019 Ben ölürsem seni iyileştiremem ki!

16.10.2019 Nargilenin götürdükleri

08.10.2019 Germiyan Köyü, Slow Food ve Germiyan Festivali

28.09.2019 Karşıyaka'nın basketbolda yeni transferlerinin analizi - Bölüm 2 - Yerli Transferler

26.09.2019 Karşıyaka'nın basketbolda yeni transferlerinin analizi

13.09.2019 Banka sırası bekleyenler-Poliklinik sırasında bekleyenler

03.09.2019 Karşıyaka bir basketbol kulübü mü oluyor?  

20.08.2019 Ağaçların gözyaşları

09.08.2019 Kaz Dağları'nın üstü altından değerlidir...

26.07.2019 Çamur at izi kalsın!

06.07.2019 Phaeton (Fayton)

21.06.2019 Ufuk Sarıca’nın aynı başarıları yakalayabilmesi için!

17.06.2019 Önce Karşıyaka, sonra Ufuk Sarıca veya Oktay Mahmuti

11.06.2019 Ayranı yok içmeye!

31.05.2019 Hasretle bekliyoruz

20.05.2019 Eskiden!..

02.05.2019 Basketbolda Karşıyaka play off dışı. Şaşırdık mı?

25.04.2019 Ölüm yetmez!..

12.04.2019 16 Günahsız ve İnsansı’lar…

01.04.2019 Kutsal topraklar artık ona emanet: Dr. Cemil Tugay

29.03.2019 Meğer 2014 yılında anket yapılmış!

11.03.2019 El-İnsaf

19.02.2019 Yalı Caddesi zengini ile site ortamı zengini arasındaki farklar

13.02.2019 Karşıyaka’nın yeni basketbol koçu kim olacak?

12.02.2019 Disidoro köşkü sensiz çok ıssız…

28.01.2019 Kırılan gururumuzu onarmaya set çeken adam: Erving Walker

22.01.2019 Yiğidi öldür, hakkını yeme!

15.01.2019 All Star ve Karşıyaka

07.01.2019 Bir noel ayini ve gönül kardeşliği

07.01.2019 Karşıyaka kime teslim edilmeli!..

07.01.2019 Cesur Yürek Assem Marei

07.01.2019 Black Friday –Hayırlı Cuma- Efsane Cuma hangisi?

07.01.2019 On’suz Kasım

07.01.2019 Stat konusu

07.01.2019 Karşıyaka Destanı

07.01.2019 FİBA Eurocup üvey evlat mı? Bizler inandık, siz de inanın!

07.01.2019 Takım

07.01.2019 Haydi Kaf Kaf!..

07.01.2019 İyi birey, iyi vatandaş, iyi futbolcu ve bir de Arda Turan

07.01.2019 Karşıyaka forması giymiş topluluk...

07.01.2019 Basketbol, yeni sezon, yeni transferler ve Karşıyaka

07.01.2019 Kapatılan parklarımız açılınca ne göreceğiz?

07.01.2019 Bir efsanedir Kaf Kaf

07.01.2019 Kurban

07.01.2019 Primum non nocere= Önce zarar verme

07.01.2019 Eski Karşıyakalılar lakaplarıyla anılır, yiğit ölür şan kalır

07.01.2019 Ayaklarım kesildi, Türkiye ayaklandı!

07.01.2019 Keşke!..

07.01.2019 Anıt güzel olmasına güzel ama...

07.01.2019 Gri'den beyaza Karşıyaka

07.01.2019 O bir Karşıyakalı

07.01.2019 Köpek öldürme=Mala zarar verme!

07.01.2019 Yazık! Çok yazık!

07.01.2019 Psikolojik eşik açıldı, sırada yeni hedefler ve gelecek organizasyonu

07.01.2019 Doktor insan mı?

07.01.2019 Bizler inandık, siz de inanın!..

07.01.2019 Karşıyakalılar bitti demeden bitmez…

07.01.2019 And the Oscar goes to…

07.01.2019 Sevgililer günü önce Anadolu’da vardı

07.01.2019 Karşıyaka’ya gelmeden hiç kimse kendini namağlup ilan etmesin!

07.01.2019 Trifunovic-Markovic, her ikisi de kaybetti!..

07.01.2019 Neden (Genelde) Babalar önce gider…

07.01.2019 Doktor, antibiyotik yaz!.. Yoksa…

07.01.2019 Kime bizden diyeceğiz, kime onlardan!

07.01.2019 Pınar Karşıyaka-Ewe Baskets Oldenburg, şaka gibi!

07.01.2019 Çok geç olmadan, birlikte, kararlılıkla…

07.01.2019 Şimdi mazeretin ne olacak Trifunoviç?

07.01.2019 Karşıyaka için play off neden olmasın!

07.01.2019 19.12… Gururlan Karşıyakalı

07.01.2019 Katliam olanca hızıyla sürüyor

07.01.2019 New Orleans’tan Karşıyaka’ya caz!..

07.01.2019 Büyükçekmece değil, çile çekmece bunun adı...

07.01.2019 Obez insan ticareti

07.01.2019 Trifunoviç’in dikkatine

07.01.2019 Karşıyaka acınacak halde mi? Ayağa kalk ve bağır: Hayır!..

07.01.2019 Sevdamız Karşıyaka…

07.01.2019 Yeni sezon başlarken Karşıyaka'nın yeni transferlerinin analizi

07.01.2019 "Biranın tadı, kadının adı" var mı, yok mu?

07.01.2019 Avrupa Şampiyonası’nda Ufuk Sarıca ve Milli Takım

07.01.2019 Büyük Taarruz!..

07.01.2019 Çeşme'de gerçekten olan ne?

07.01.2019 Beğenmeyen dinlemesin!

07.01.2019 Yaz mevsiminde bir başka zamanlar Karşıyaka

07.01.2019 Oku!..

07.01.2019 İzmir'de deprem oldu, ama İstanbul daha çok sallandı!

07.01.2019 Tebrikler

07.01.2019 H.M. Akpınar’ın en büyük talihsizliği ve Anıt!..

07.01.2019 Karşıyaka’da sil baştan mı, revizyon mu?

07.01.2019 Karşıyaka Pınar

07.01.2019 Referandum

07.01.2019 Geleceğe dönüş

07.01.2019 İzmir'e sembol buldu, ismi unutuldu!

07.01.2019 Olsaydı olurdu!

07.01.2019 Biz Karşıyakalıyız

07.01.2019 Karşıyaka'da hala deniz var mı?

07.01.2019 Yalnız Adam Markoviç artık yalnız değil!

07.01.2019 Yeryüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir!

07.01.2019 Zor ama imkansız değil!..

07.01.2019 Basketbol Karşıyaka'dır...

07.01.2019 Cevapsız sorular-Neden?

07.01.2019 Tramvay hasreti

07.01.2019 KSK tek ve bütündür! Ama…

07.01.2019 Gavur İzmir

07.01.2019 Her şeye rağmen; neden olmasın!

07.01.2019 Pınar Karşıyaka-Galatasaray Odeabank maçı haksızlıklar serisi ve Ergin Ataman

07.01.2019 Teröre karşı Dünya Karşıyakalılar Günü!

07.01.2019 Halirrothios'un zeytinle imtihanı

07.01.2019 Yeşil Giresun Belediyespor maçının ardından…

07.01.2019 KSK ve aklıma takılan bazı sorular!..

07.01.2019 Karşıyaka'nın ölümcül dönüşümü!

07.01.2019 Takım olmak ve üç yanlış bir doğru

07.01.2019 Karşıyaka "Spor" Kulübü'dür!

07.01.2019 Utanma "Meme" de!..

07.01.2019 2000 TL

07.01.2019 Yeni sezon başlarken salon kültürü nerede?

07.01.2019 Burası Karşıyaka

07.01.2019 Biz Karşıyakalıyız demekle olmuyor!

07.01.2019 Bayram sevinci karın ağrısına dönüşmesin!

07.01.2019 Pınar Karşıyaka'nın yeni yabancı basketbolcularının analizi

07.01.2019 Basketbol hayattır


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?