Bir kere ruhunda isyan olacak…
Adaletsizliğe, merhametsizliğe, doğaya-insana-her canlıya yönelik sevgisizliğe, tutsaklığa, esarete isyan edeceksin her durumda…
İster o an için güçlü ol, isterse gücünün bazı şeylere yetmeyeceğini farkında ol fark etmez, kötülere ve kötülüklere karşı, zorbalara ve zorluklara karşı her daim yüreğinde o isyan ateşi yanacak…
Bunun yanı sıra asla vazgeçmeyeceksin! Bileceksin ki hayatta çıkışlar gibi inişler de vardır ve bunu bilmek sana daimi bir mücadele gücü verecek…
Düştüğün zaman her seferinde daha da güçlü, daha da kararlı, daha da azimli olarak ayağa kalkacağına dair asla inancını kaybetmeyeceksin…
Ne olursa olsun girdiğin her mücadeleye ‘’kazanacağım’’ diyerek başlayacaksın. Kaybetmenin de bu hayatta yeri olduğunu bilerek ve gerekirse kaybettiğinde vakar’ını koruyarak… Ama asla vazgeçmeden…
Sana çamur atan soysuzlara inat İslam’ın yeşilinden ve Türklüğün kırmızısından renklerini alan yeşil-kırmızı bayrağına sarılıp iyilikten ve doğruluktan ayrılmayacaksın…
Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden ayrılmadan, memleket sevdandan vazgeçmeden inadına daha da çok çalışacaksın…
Sana ‘’iyi misin’’ diye sorduklarında kolunu kaldıracak takatın olmasa bile ‘’bomba gibiyim’’ diye cevap vereceksin ki dostuna, seni sevenlerine güven verirken düşmanına da en güçsüz halindeyken bile güçlü maneviyatınla korku salabilesin…
Yani zordur vesselam Karşıyakalı olmak…
Yürek gerektirir ama öyle sıradan bir yüreklilik değil; mangal gibi…
Cesaret gerektirir ama öyle Don Kişot’un yel değirmenlerine saldırması gibi değil, gerçek düşmana veya hayatın gerçek zorluklarına karşı tüm ruhunla tüm varlığınla cesaretli olmayı gerektirir…
Senin bu üstün vasıflarından dolayı buna içerleyenler, sana sahip olmaya çalışanlar olduğu zaman da ‘’ben sahiplenilemem, ancak sahiplenirim’’ demeyi gerektirir Karşıyakalı olmak… Şefkatle, sevgiyle, her daim yanında ve destek olacak şekilde sahiplenmek ama, öyle esaret altına sokacak şekilde değil…
Çünkü biz Karşıyakalıyız ve en kutsal değerimiz özgürlüğümüzdür. Ne birtakım baskılarla hayata bakışımızı değiştiririz, ne de sandık başındayken memleketin en hayrına olacak seçim hangisi ise ona vereceğimiz oyumuzu…
Hal böyleyken kulübümüzün ekonomik anlamdaki bu zor günlerinde de ne kulübü ele geçirmeye çalışmaya yeltenenlere pabuç bırakırız, ne de yıkılıp da yapılmayan stadımız için onurumuzdan vazgeçip de dileniriz…
Zordur Karşıyakalı olmak; her koşulda onurlu ve dik durmayı, içten ve dıştan sana zarar vermeye çalışan onca düşmanın varken her daim uyanık her daim akıllı olmayı gerektirir…
Karşıyaka bizim kutsal topraklarımızdır ve bu kutsal toprakların kutsal emaneti olan Karşıyaka Spor Kulübümüzü de sonsuza kadar şerefiyle yaşatmak biz Karşıyakalıların en kutsal vazifelerindendir…
Yeni sezon öncesi tüm branşlarda Kaf Sin Kaf’ımıza sonsuz başarılar dileklerimle…
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!