Son zamanlarda sürekli olarak çocuk katiller, çocukların kurduğu çeteler haberleri karşımıza çıkıyor… En son örneği de Balçova polis karakolu saldırısı…
Bunlar, yaşları küçük olduğu için de cüz-i cezalar alıp kısa bir süre sonra da yine aramıza karışacaklar…
Peki bunlar çocuk kabul edilebilir mi?
Eğer bunlar çocuksa benim çocuğum çocuk değil, benim çocuğum çocuksa da bunlar çocuk değil. Evladımın masumiyetinden, merhametli yüreğinden ve içindeki insan, hayvan, doğa sevgisinden o kadar eminim ki, vardığım nokta bu katillerin çocuk kategorisinde yer almaması gerektiği…
Bunlara da yetişkinler gibi ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, bununla da sınırlı kalmayarak anne-babaları hakkında da soruşturma açılmalı ve hatta onlar da uzun yıllarla cezalandırılmalı…
Bu vahşet haberlerine ancak bu şekilde alınacak kararlarla bir dur diyebiliriz…
Henüz 13-14 yaşındayken adam öldürmeye başlayıp, 20’li yaşlardayken de organize çeteler kuran bu modeller alınacak radikal kararlarla ivedilikle temizlenmeli…
Bir taraftan da bunlar için bir bilimsel ekipten oluşan komisyonlar kurulmalı. Bu komisyonlar her şehirde saha çalışması yapıp, bu çocuk katillerin nasıl olup da bu hale geldiğini tespit ederek eğitim ya da yaşam koşullarını değiştirme anlamında bilimsel tedbirler almalı. Bu konuya çok yönlü olarak eğilinmeli ve acilen çözüm üretilmeli…
‘’Tas kafa’’ olarak tanımlanan saç traşlı tipler adeta bunu bir sembol haline getirerek yollarda yürüyüp, yanlarından geçerken bile tedirginlik yaşamamıza sebep olur hale geldiler. O traşlarıyla malumun ilanını yapmaktan çekinmeyen cüretkarlıklarına misliyle cevap verilmeli…
Bunlar çocuk-mocuk değil arkadaş. Düpedüz katliamcı, acımasız tipler. Ve hepsi aramızda dolanıp duruyor. Her an yeni bir katliam ya da gaspa hazır potansiyelleriyle üstelik…
O kadar rahatlar ki, nasıl olsa yaşım küçük en fazla 30’lu yaşlarımda çıkarım içerden ve yine kaldığım yerden devam ederim zihniyetindeler…
Eskiden şarkılarda bile şöyle sözler vardı ‘’biz büyüdük ve kirlendi dünya’’ diye… Yeni Türkü’nün klasikleşmiş Telli Turna parçasında vardı bu söz. Anlamı çok netti aslında; çocukken masumduk diyor, büyümek o masumiyeti kaybettiriyor diyor ama şu anda öyle mi peki?! Daha çocuk yaşlardayken kirli ve iğrenç tipler kapladı ortalığı…
Ortalık katil, hırsız, gaspçı çeteci çocuklarla kaynıyor…
Tonlarca para verip, her türlü konforumuzdan büyük fedakarlıklar yapıp özel okullarda kendi gettolarında yaşamasını temin ettiğimiz masum ve temiz kalpli çocuklarımız yarın öbür gün illa ki bunların da olduğu ortamlarda bulunacak ve o zaman işte şok olacaklar; ‘’yeryüzünde ne kadar da kötü, ne kadar pis vicdanlı, ne kadar da ahlaksız tipler varmış’’ diye ve bizler de çocuklarımızın bunlarla temasını ancak bir yere kadar engelleyebileceğiz… (imkanları çerçevesinde devlet okullarında okuyan iyi ailelere sahip, temiz kalpli ve başarılı çocuklarımızın varlığını gayet iyi biliyor ve onları tenzih ediyorum ve aynı şekilde özel okullarda okuyup da her türlü ahlaksızlığı yapan ya da yapmaya meyilli tipler olduğunu da biliyorum, benimkisi sadece oransal olarak yapılmış bir kıyas çerçevesinde kendi çapımızda almaya çalıştığımız bir tedbirin ifadesi).
Tabi bir de hiç okumakla, eğitimle alakası olmayan ve en baştan kendine kötülüğü şiar edinmiş olanları belki de daha fazla sayıda ve daha da vahşet yüzdesi yüksek kıvamda…
Bu çocuk katiller çocuk falan değil arkadaş. Zaten günümüzde yedikleri hormonlu gıdalarla daha 12-13 yaşında sakal traşı olmaya başlayıp, internet ortamının sağladığı kolaylıkla her türlü adam öldürme, tecavüz vs vs görüntülerine yine çocuk yaşlarda erişim kolaylığı yaşayan bu tipler o masum çocukluktan çok daha erken çıkıyorlar…
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 18 yaş altı çocuk kabul ediliyor. Bence bu kararı tekrar gözden geçirmeleri lazım. Yok efendim onlar daha çocukmuş; ‘’Hadi be ordan sen de…’’
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!