ANA SAYFA > Yazarlar > Op.Dr. Serhan Çelikhisar > "Biranın tadı, kadının adı" var mı, yok mu?

"Biranın tadı, kadının adı" var mı, yok mu?

Op.Dr. Serhan Çelikhisar
Sosyal Medya :
07 Ocak 2019, Pazartesi 17:53
2987 kez okundu

Geçenlerde eşimle evlilik yıldönümüzdü. Her erkeğin hayatına anlam katan kadınlardır ve benim için de eşim öyle olduğundan ufak kızımızı güvenli eller, anneanneye emanet ettikten sonra baş başa güzelce vakit geçirebilmek için önceden de gitmeyi düşünüp gidemediğimiz Bostanlı'daki ''la puerta'' adlı kafe-restaurant'a gittik. Ortamın güzel dekorasyonu, çalışanların güler yüzü ve 80 çeşidin üstünde dünya biralarının bulunması tercihimizin doğruluğunun teyidi oldu. Çalışanlar, özel eğitim alan ve sizin yanınızda bulunup menüdeki bira çeşitleri hakkında hem bilgi verip hem de yönlendiren kişilerden oluşuyordu. Her ne kadar içki içmek için içen biri değil, hoş sohbetin yanında bir ayrıntı olarak zaman zaman takılan biri de olsam, meraklı mizacım nedeniyle dozunda bırakacak şekilde eşimle beraber farklı tadları deneme imkanımız olması adına keyifli bir geceydi. Peki bira nedir?

     Adı eski İngilizce'deki ''beor'' sözcüğünden türeyen bira; alt seviyede entellektüel düzeye sahip olanların ve bütçesi dar olanların tükettiği niteliksiz bir içki mi! Yoksa, tarihi ekmekten bile eski olan, adına festivaller düzenlenen, her yıl dünyada 135 milyar litre tüketilen farklı bir kültür mü aslında! Bazı bilmeme ihtimaliniz olan bilgileri paylaşırsam kararı herkes kendince verebilir belki...

     Bir kere her şeyden önce bira dişidir! Bu da ne demek şimdi demeyin; bilindiği üzere biranın içeriğinde şerbetçiotu vardır ve bu bitkinin çiçeklerini çiftçiler kurutup toz haline getirir, öyle kullanılır. Yalnız önemli bir ayrıntı var ki, bira yapımında şerbetçiotu bitkisi çiçeklerinin yalnızca dişi olanları kullanılır! Belki de bira severlerin çoğunluğunun erkek olmasının bir nedeni de budur! Tarihi geçmişi de son derece eskilere dayanan bira ilk olarak eski mısırlılar tarafından icat edilmiştir. Hatta piramitlerin yapımında çalışan işçilerin hem sıvı açıklarını gidermek hem de besleyici değeri olması gibi nedenlerle molaları esnasında tükettikleri söylenir. Zaten biranın Çince'deki karşılığı ''sıvı ekmek'' tir!  Bu bilginin doğru olma ihtimalini güçlendiren bir veri olarak, en kötü birada bile altı çeşit vitamin olduğunu söyleyebiliriz. Tiyamin, riboflavin, pantotenik asit, piridoksin, biyotin ve siyanokobalamin... İcat edildiği dönemle ilgili olarak eski mısırlılardan da yüzyıllar önce Sümerler tarafından icat edildiği yönünde görüşler de mevcut, ancak fermentasyon yoluyla bir tahıldan içki ürettikleri her ne kadar söylense de onun adına köpüklü bira demenin ne derece doğru olacağı tartışılır tabi...

     ''Bira ne kadar özellikli bir içki olabilir ki, hepsinin tadı neredeyse aynı'' diyenler olduğu gibi, bira konusunda gurme olarak nitelendirilebilecek az bir kesim de tadıyla ilgili olarak gerçekten çok dikkatli ve en güzel biranın doğrudan musluklu fıçıdan gelen bira olduğunu, şişe biranın ise kutu biraya kıyasla daha iyi olduğunu, kutu biranın alüminyumun hava değişikliklerinden çok etkilenmesine bağlı olarak tadının bozulduğunu söyleyebilecek kadar da hassaslar.

     Yapım süreci de pek çok aşamadan geçiyor. Sıklıkla arpadan, bazıları buğdaydan, asyalılar pirinçten, afrikalılar ise darıdan yapıyorlar. Laboratuar testleri El Fayyum yakınlarında (Mısır) bulunan arpa tanelerinin 5000 yıllık olduğunu gösteriyor! Öncelikle arpa tohumları toplanır ve çuvallara doldurulmalarına kadar geçen sürede malt haline gelirler. Yaklaşık iki gün suya yatırılıp bekletilir ki filiz vermesi hızlansın. Ancak gerçekten filizlenmeden çimlenmeyi aniden durdurmak için fırına atılırlar. Çimlendirme döneminde doğal nişasta ayrışıp basit şekere dönüşür, çimlenmeyi aniden durdurmak için fırına atıldığında ise yeni oluşan şeker en yüksek seviyededir. Malt haline gelmiş arpa olmuştur artık. Bunlar ezilip incecik toz haline getirilerek özel su tanklarında 156 dereceye kadar ısıtılır. Ezilen taneler sıcak suda pişer ve içinde kalan nişastası ısı ve nemle malttan daha karmaşık şekere dönüşür. Bu ezme, yoğun şekerli sudan süzülüp atılmadan önce şerbetçiotu tankların içine atılır ve bu karışımın tatlılığını azaltıp farklı bir tat, aroma katar. Buna şıra denir.  Bira yaparken kullanılan su da biranın niteliğini belirler. Koyu renkli biraları sert ve ağır yapan çok fazla mineral içeren sert suyuyken (meşhur İrlanda birası gibi), daha az mineral içeren yumuşak suyla yapılanlar ise hafif, soluk renkli, tüm dünyada pilsener ya da lager olarak bilinirler ki bu konuda da Çek'ler nam salmıştır... Herneyse... Bir sonraki aşamaya geldik; şıra soğuduktan sonra fermentasyon tanklarına alınır ve kendisini biraya çevirecek olan maya eklenerek on gün boyunca bekletilir. Maya mikroskobik düzeyde olan bir çeşit bitki ya da mantar olarak tanımlanabilir ve şırada en sevdiği şey olan şekeri yiyerek onu yavaş yavaş alkole dönüştürür (alkol maalesef insanların bira içmek istemesinin nedeni aynı zamanda da hiç kimsenin dostu olmayan bir şeydir ve bunu özellikle belirtiyorum ki okuyan gençler, çocuklar olursa diye)... Ardından fermentasyon işlemi bitince dinlendirme tanklarına alınan bira burada iki hafta bekletilir. Bu esnada genellikle fazla maya süzülerek atılır ancak bazen biracılar türüne göre bazı biralardaki mayayı süzmezler ki şişedeyken de mayalanmaya devam etsin diye. Vee saklama tanklarına aktarılarak satışa hazır hale gelmiştir. Almanya, Çek Cumhuriyeti, Belçika gibi ülkeler bira konusunda başı çekmektedir. Hatta Belçika'da yılın 365 günü her gün farklı bir çeşit içmek istesen yıl sonunda hala içmediğin bir marka kalmış olabilir!

     Herkesin bildiği üzere dört temel element toprak, hava, ateş ve su... Aslına bakarsanız biranın temelini de bunlar oluşturur. Arpa ve buğday topraktan gelir. Maltlı karışım pişirilirken ateş devreye girer. Bira su ile zenginleşip içecek haline gelir. Hava ise biranın köpüğündedir. Karbonlu hava, yani karbondioksittir birayı köpürten... Yani bazılarının birayı ''gerçek dünya'' olarak tanımlamasının nedeni belki de yapımında rol oynayan bu dört temel elementten kaynaklanıyor da olabilir!

     Ha bu arada birdenbire aklıma geliverdi işte! 13 Eylül 2017 tarihinde gazetelere haber olan bir olay... Zonguldak'ta halk plajı olan Kapuz plajında iki kadın doktorun bira içmesi nedeniyle yaşananları diyorum canım! Önce özel güvenliğin yanlarına gelip kibarca! ''bayan olmasanız kolunuzdan tuttuğum gibi tekme tokat dışarı atardım'' şeklinde yaptığı uyarı... Ardından çevredeki hiç kimseden şikayet olmamasına rağmen muhtemelen ''kibar'' özel güvenlik görevlisinin haberdar etmesiyle olay yerine intikal eden polisler... İki kadının tepesinde dikilen dört polis memurunun (fotoğrafa çıktığı kadarıyla)  toplum huzurunu korumak için verdiği cansiperane çaba... Geceyarılarına kadar ıslak üst başıyla karakolda ifadeleri alınan ve ölçümlerinde kendi ifadelerine göre birinde sıfır birinde elli promil alkol çıkan kadınlar... Bu haberi sizler de hatırladınız mı? Ya da kaçıranlar olduysa da ben aktarmış olayım.

     Bu habere objektif yaklaşacak olursak, evet o plajın girişinde de belirtildiği üzere alkol konusunda bir yasak belirlenmiş. Buna uymamak bir uyarıyı gerektirebilir belki. Tabi böylesi bir yasağın konulması yasal olarak olabilecek bir şey mi konusunu bilemiyorum o ayrı... Eğer yasal anlamda da yasak konulması konusunda bir uygunsuzluk yoksa diye konuya yaklaşarak belki bir uyarı yapılabilir kısmını söylüyorum. Buraya kadar tamam da olayın seyrindeki özel güvenliğin kurduğu cümle?! Polislerin etraftan hiçbir şikayet yokken iki kadını karakola götürmesi?! Hiçbir şikayet yokken çevreye rahatsızlık vermekten ceza kesilmesi?! Peki ya bunlara ne demeli?!?! Sarhoş olmadıkları yapılan ölçümlerden de belliyken üstelik...

     Peki ya orada oturan iki erkek olsaydı, ellerinde de bira yerine ayran olsaydı fakat devamlı argo terimlerle, yüksek sesle konuşup, bağırıp, bir de üstüne üstlük orada bulunan kadınları gözleriyle ve hatta sözleriyle taciz eden tavırlar takınıyor olsalardı aynı uygulama devreye girer miydi acaba?! Yoksa yapılan bu uygulamanın altında yatan asıl neden; ataerkil ve aşırı radikal muhafazakar kafa yapısına sahip bir güvenlik görevlisinin orada hiç kimseye rahatsızlık vermeden de olsa bira yani alkollü içecek tüketenlerin kadın olmasından duyduğu rahatsızlıktan mı kaynaklanıyordu!! Duygu Asena'nın ''Kadının Adı Yok'' adlı kadın-erkek eşitsizliğine değinen kitabını okumayanlarınız okumalı bence...

     Bakınız, alkol iyi bir şey değildir. Alkolü biraz gevşemek, biraz keyiflenmek için araç olarak görenler bilsin ki bu araç her an yönünü şaşırıp yoldan sapabilir... Alkol aslında güçsüz olan insanlara sahte bir cesaret yükler ki bunun da olumsuz pek çok duruma yol açabileceği aşikar bir şey! Ve genelde alkol bedenindeki işini bitirdiğinde kendini eskisinden daha da kötü hissedersin... Ancak alkolün neden olabileceği bu olumsuzluklara atfen her alkol alana alkolik denemeyeceği gibi, her alkol alanın da yoldan kesinlikle sapacağını söylemek de biraz abartılı bir yaklaşım olur. O iki kadın doktorun ardından ''özellikle de sen bir doktorken sarhoş sarhoş halkın arasında bulunman iyice yanlış'' anlamında bir takım laflar eden idareciler de olmuş. Üstelik ölçümler sarhoş olmadıklarını desteklerken... Ayrıca konuyla kurulan mesleki bağı da anlamak mümkün değil! Doktorun da bir insan olduğunu ve her insan gibi mesai saatleri dışında kendi özeli olabileceğini düşünebilmek bu kadar mı zor..!

     Peki ya her alkol alan sarhoş mu? Ya da her alkol alan çevresine rahatsızlık mı verir illa ki! Alkolün dostumuz olmadığı gerçeği kadar hiç kimseye zararı dokunmadan, kendi yaşam alanında, kendince keyif alacağı bir takım eylemlerde bulunanların yaptığı eylem sadece senin kafa yapına uymuyor diye onlara haksız yere saldırmak da en az dostumuz olmayan alkol kadar kötü bir şey. Hatta belki daha da kötü..!

     Bira diyip geçmeyeceksin yani! Tarihsel gelişiminde pek çok toplumda edindiği saygınlığı, yapım aşamalarına ve içeriğine yüklenen anlamlar yanısıra bir arkadaşınla sahilde masumca ve dozunda da olsa içmeye kalktığında arkasından insanın başına neler neler de gelebiliyor... Bu durumda uzuun uzun birayı yazmasam olmazdı..!

     Sağlıcakla kalın...

 

 

**Bu yazıda Tom Robbins'in ''B,Bira'' adlı kitabında bulunan bilgilerden bazı alıntılar yer almaktadır.


PAYLAŞ

Yazara Ait Diğer Makaleler

11.12.2024 Belki de hayatımda ilk kez bir yasağın destekçisiyim!

29.11.2024 İyi niyetli bakış açısı-kötü niyetli bakış açısı

25.11.2024 Basketbol Milli Takımımız ve Ali Koç

19.11.2024 Henüz erken, ama...

06.11.2024 Köprüden önce son çıkış

31.10.2024 Yenidoğan olayının yan etkilerine en güzel örnek Survivor Aleyna

17.10.2024 KSK kulüp başkanının açıklamaları üzerine

13.10.2024 İşin aslı nedir?

03.10.2024 Sadece sosyal medyada paylaşmak için maça gidenler

26.09.2024 Doğal Yaşam Parkı'yla ilgili üzücü tespitler

19.09.2024 Meğer ölümün kokusuymuş!

06.09.2024 Kıssadan hisse

27.08.2024 Bizim ihtiyacımız olan; ''Opera Binası''

21.08.2024 Koç Holding ve Eğer'ler...

16.08.2024 Yangın ve yıkım

09.08.2024 Teşekkürler...

26.07.2024 Dimyata pirince giderken...

19.07.2024 Ötenazi

18.07.2024 Kapımıza dayanan tehlike

04.07.2024 Güçlünün kanunu mu, kanunun gücü mü?

21.06.2024 Kutsal toprakların gönüllü bekçisiyim

13.06.2024 Günah çıkarma çabası olsa gerek

05.06.2024 Kendi yaptığın tesiste işgalci durumuna düşmek!

27.05.2024 Bu burada kalmasın (U16 Türkiye Şampiyonu KSK)

20.05.2024 Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ''ahlaklısını'' severim

18.05.2024 Yarı finale 1 kala

07.05.2024 VIP

29.04.2024 Vandallar

18.04.2024 Bırakın da Karşıyaka Karşıyakalı olarak kalsın!

02.04.2024 Seçim sonrası

25.03.2024 Beşiktaş mağlubiyeti unutulmazlar arasına girdi

01.03.2024 İskele-Çarşı arasına üst geçti olmaz! Olmamalı...

28.02.2024 Yerel seçim sonrası bazı beklentilerim

16.02.2024 Ben de basketbol takımı kuracağım diyenlere...

30.01.2024 Adaylar

24.01.2024 Ufuk Sarıca

17.01.2024 Küfür

30.12.2023 Ne Arabın yüzü, ne Şam'ın şekeri

19.12.2023 Sabahın şerri, gecenin hayrı

12.12.2023 Hakem-Hekim

29.11.2023 İnanç ve mücadele

27.11.2023 Yazık sana güzel İzmir

16.11.2023 Mağlubiyet değil de asıl üzücü olan kabullenmek

10.11.2023 Yaşatacaksınız...

27.10.2023 Cumhuriyet'i biz böyle kazandık!

23.10.2023 Toplumsal cinnet mi, toplumsal cehalet mi?

11.10.2023 Taraftar-Seyirci

04.10.2023 Voleybol Şube

25.09.2023 İşler yolunda giderken herkes dost

07.09.2023 Vapur İskelesi'ndeki saatimiz ne olacak?

27.08.2023 Mustafa Abi

23.08.2023 Utanmazlar

18.08.2023 Özel okul sorunsalı

28.07.2023 Nereden nereye!

21.07.2023 Başkanlar gelir geçer, aslolan Karşıyaka'dır

06.07.2023 Yeni tramvay hattı

27.06.2023 Elektrik

19.06.2023 Final serisinin ardından

11.06.2023 Dördüncü final, haydi bakalım...

06.06.2023 Ağaç katliamı ve sinek istilası

31.05.2023 Hadi bakalım, sıradaki gelsin...

26.05.2023 KSK kongresi

17.05.2023 İkinci Tur

07.05.2023 Seçimlere giderken...

18.04.2023 Bir türlü düzeltilemeyen şeyler...

22.03.2023 Bir kendinize gelin artık!

14.03.2023 Neden olmasın

03.03.2023 Olması gerektiği gibi

23.02.2023 Şimdi anladık mı?

30.01.2023 Mizah da ölürse...

13.01.2023 Araftayız

30.12.2022 Yeni yıla girerken...

19.12.2022 Kentsel dönüşümün atletizme katkısı

01.12.2022 Keşke...

21.11.2022 Ufuk Sarıca eleştiriliyor mu, eleştirilmeli mi?

06.11.2022 Geçmiş olsun Errick McCollum

24.10.2022 İlahi Masterchef...

12.10.2022 Rüya gibi başlayıp kabus gibi biten bir hafta

22.09.2022 Çözülmesi şart bazı sorunlar ve son 2 transfer

01.09.2022 Yeni sezon başlarken bir bakışta 10 transfer

13.08.2022 Covid Çakalları

08.08.2022 Obezite artık kaderiniz değil

22.07.2022 Biz davet ettik ve ağır bir bedeli olabilir...

08.07.2022 Çok oldu ama artık!

23.06.2022 Transferde aceleci değil ama hızlı olunmalı

27.05.2022 Son ağaç kesildiğinde...

15.05.2022 Büyük Heyecan

12.05.2022 Korkaklar hiçbir zaman zafer anıtları dikmemişlerdir!

26.04.2022 Takımın önüne hedef konmalı!

18.04.2022 Gençler ne düşünüyor?

04.04.2022 Z Kuşağı

28.03.2022 M'Baye'nin Melih'e cevabı...

15.03.2022 Doktora iade-i itibar için aşılması gereken engel

05.03.2022 Yine zeytin

17.02.2022 Karşıyakalı başı önde ayrılmamalı...

07.02.2022 Siz hangi görüşe daha yakınsınız?

14.01.2022 Vicdanın yoksa Allah'ın da mı yok!

31.12.2021 Gün olur yeniden bahar gelir-Hoş geldin 2022

23.12.2021 Müthiş oyun, hayat veren galibiyet

17.12.2021 Bunların keyfini mi bekleyecez?

09.12.2021 Ufuk Sarıca'nın kredisi sonsuz mu?

22.11.2021 Parti kurmaya bile kalktılar ya, pes!

15.11.2021 19  12

09.11.2021 Egemen Güven'in suçu neydi?

01.11.2021 Kim bilir?

24.10.2021 Üvey evlat!

11.10.2021 Bazı doktorların ödleri kopuyor

23.09.2021 Vapur bir keyiftir!

03.09.2021 Allah rahmet eylesin...

19.08.2021 Bu memleket daha önce de göç gördü, ama böyle değildi!

04.08.2021 Kızılçam

19.07.2021 Bu bayram biraz daha bayram gibi, ama...

28.06.2021 Aşı şımarıklığı

11.06.2021 KSK şirketleşme modelindeki bazı soru işaretleri

28.05.2021 Şirketleşme ve tebrik

24.05.2021 Benim favorim Karşıyaka!..

10.05.2021 Yenilsen de, yensen de!..

30.04.2021 Kovidler göçü!..

26.04.2021 Devasız dert, cehalet

18.04.2021 İnsan canı için 17 Nisan ve diğer Can'lar için Çamlık yolu

08.04.2021 Tebrikler takım, bravo Nihat Özdemir, bekliyoruz Sağlık Bakanım

01.04.2021 Sana kırmızı çok yakışıyor

24.03.2021 Olmadı, olamadı...

14.03.2021 Biri bayram mı dedi!..

07.03.2021 Anlamadığım şeyler; boykot ve şampiyonluk anıtının yolculuğu

01.03.2021 Su-i misal emsal teşkil etmez!

16.02.2021 Hadi zoru başaralım

01.02.2021 Mavişehir çocukları sevinsin...

22.01.2021 Bu kış da bitecek, güzel güneşli günler gelecek…

08.01.2021 Son ırmak kuruduğunda

02.01.2021 Tek büyük!

26.12.2020 Özledim

15.12.2020 Sözüm en çok siz sorumsuzlara; en az 1 yıl daha...

25.11.2020 Aşı geldi, dertler bitti (mi?)

16.11.2020 Herkes Covid Pozitif gibi!

03.11.2020 Deprem ve gavur İzmir

17.10.2020 Karşıyaka'da asayiş berkemal mi?

12.10.2020 İşte Takım

06.10.2020 Basketbolda bakalım zaman neleri getirecek?

26.09.2020 Başkan kötü, başkan iyi... Bir karar verseniz

19.09.2020 Hepimiz bir değiliz tabi, önce insan olmak lazım!

12.09.2020 Ceza

01.09.2020 Sistemde bir hata mı var acaba?

19.08.2020 Bu kez ne olacak peki, hiç düşündünüz mü?

10.08.2020 Sizler bari yapmayın bunu..!

30.07.2020 Karşıyakalı mutsuz ama umutsuz değil!..

16.07.2020 Survivor ve yaşam hakkına saygısızlık, ne yaman ironi!

10.07.2020 Karşıyakamda bana her gün güzel dostlar...

01.07.2020 Dayak da yesek devam...

26.06.2020 900 Liralık umut

19.06.2020 Bir taşla iki kuş!

12.06.2020 Biz TaMaM demeden coronavirüs bitmez; Karşıyaka taraftar grubuna

07.06.2020 Şu saatten sonra...

30.05.2020 Nasıl olacak, nasıl?

23.05.2020 Çenede maske

16.05.2020 Şampiyon Karşıyaka; Eurocup mı FIBA Champions League mi?

09.05.2020 Dumur detayından anne kavramına...

03.05.2020 Biraz da mizah...

25.04.2020 Rehavete kapılmak için çok erken!

18.04.2020 Karşıyaka Çarşısı

11.04.2020 Sadece 2 gün dayanamama korkusu ve boşluğun yerini alan kural tanımazlık

02.04.2020 Migren - 65 Yaş Üstü - İzmir

20.03.2020 Doktor kahraman mı?!

13.03.2020 Coronavirüs

06.03.2020 Yelken, içimizdeki İrlandalılar ve anormal olan üç şey!

02.03.2020 Karşıyaka manzaraları

26.02.2020 İyi, kötü, çirkin

14.02.2020 kArŞıyaKa

03.02.2020 Karşıyaka için; itidal...

27.01.2020 Basketbol adına her şey için teşekkürler Black Mamba

21.01.2020 Göztepe'nin Torbalı'daki altyapı tesis alanı 103 dönüm!

17.01.2020 Medeniyet tarikatına mensup Filenin Sultanları

06.01.2020 Efes maçının özeti; kendi göbeğini kendin keseceksin arkadaş

30.12.2019 Ölümü gösterip sıtmaya razı edemeyecekler, 2020'ye yeni umutlarla...

13.12.2019 Çok yazık, çok üzücü... Şayet kapatıldıysa!

02.12.2019 Kazanılan bir maçtan fazlası! Zirvede devam...

30.11.2019 Sen mi, siz mi?

25.11.2019 Türk usulü Black Friday - Esmer Günler, eyvah!

06.11.2019 2014-2015 sezonu (Şampiyon Takım) ve başlangıç itibariyle bu sezon

04.11.2019 Esarete başkaldırının sembolleri Vals'te buluştu

24.10.2019 Takımın lakayıtlığı Ufuk Sarıca'nın formsuzluğuyla birleşince

18.10.2019 Ben ölürsem seni iyileştiremem ki!

16.10.2019 Nargilenin götürdükleri

08.10.2019 Germiyan Köyü, Slow Food ve Germiyan Festivali

28.09.2019 Karşıyaka'nın basketbolda yeni transferlerinin analizi - Bölüm 2 - Yerli Transferler

26.09.2019 Karşıyaka'nın basketbolda yeni transferlerinin analizi

13.09.2019 Banka sırası bekleyenler-Poliklinik sırasında bekleyenler

03.09.2019 Karşıyaka bir basketbol kulübü mü oluyor?  

20.08.2019 Ağaçların gözyaşları

09.08.2019 Kaz Dağları'nın üstü altından değerlidir...

26.07.2019 Çamur at izi kalsın!

06.07.2019 Phaeton (Fayton)

21.06.2019 Ufuk Sarıca’nın aynı başarıları yakalayabilmesi için!

17.06.2019 Önce Karşıyaka, sonra Ufuk Sarıca veya Oktay Mahmuti

11.06.2019 Ayranı yok içmeye!

31.05.2019 Hasretle bekliyoruz

20.05.2019 Eskiden!..

02.05.2019 Basketbolda Karşıyaka play off dışı. Şaşırdık mı?

25.04.2019 Ölüm yetmez!..

12.04.2019 16 Günahsız ve İnsansı’lar…

01.04.2019 Kutsal topraklar artık ona emanet: Dr. Cemil Tugay

29.03.2019 Meğer 2014 yılında anket yapılmış!

11.03.2019 El-İnsaf

19.02.2019 Yalı Caddesi zengini ile site ortamı zengini arasındaki farklar

13.02.2019 Karşıyaka’nın yeni basketbol koçu kim olacak?

12.02.2019 Disidoro köşkü sensiz çok ıssız…

28.01.2019 Kırılan gururumuzu onarmaya set çeken adam: Erving Walker

22.01.2019 Yiğidi öldür, hakkını yeme!

15.01.2019 All Star ve Karşıyaka

07.01.2019 Bir noel ayini ve gönül kardeşliği

07.01.2019 Karşıyaka kime teslim edilmeli!..

07.01.2019 Cesur Yürek Assem Marei

07.01.2019 Black Friday –Hayırlı Cuma- Efsane Cuma hangisi?

07.01.2019 On’suz Kasım

07.01.2019 Stat konusu

07.01.2019 Karşıyaka Destanı

07.01.2019 FİBA Eurocup üvey evlat mı? Bizler inandık, siz de inanın!

07.01.2019 Takım

07.01.2019 Haydi Kaf Kaf!..

07.01.2019 İyi birey, iyi vatandaş, iyi futbolcu ve bir de Arda Turan

07.01.2019 Karşıyaka forması giymiş topluluk...

07.01.2019 Basketbol, yeni sezon, yeni transferler ve Karşıyaka

07.01.2019 Kapatılan parklarımız açılınca ne göreceğiz?

07.01.2019 Bir efsanedir Kaf Kaf

07.01.2019 Kurban

07.01.2019 Primum non nocere= Önce zarar verme

07.01.2019 Eski Karşıyakalılar lakaplarıyla anılır, yiğit ölür şan kalır

07.01.2019 Ayaklarım kesildi, Türkiye ayaklandı!

07.01.2019 Keşke!..

07.01.2019 Anıt güzel olmasına güzel ama...

07.01.2019 Gri'den beyaza Karşıyaka

07.01.2019 O bir Karşıyakalı

07.01.2019 Köpek öldürme=Mala zarar verme!

07.01.2019 Yazık! Çok yazık!

07.01.2019 Psikolojik eşik açıldı, sırada yeni hedefler ve gelecek organizasyonu

07.01.2019 Doktor insan mı?

07.01.2019 Bizler inandık, siz de inanın!..

07.01.2019 Karşıyakalılar bitti demeden bitmez…

07.01.2019 And the Oscar goes to…

07.01.2019 Sevgililer günü önce Anadolu’da vardı

07.01.2019 Karşıyaka’ya gelmeden hiç kimse kendini namağlup ilan etmesin!

07.01.2019 Trifunovic-Markovic, her ikisi de kaybetti!..

07.01.2019 Neden (Genelde) Babalar önce gider…

07.01.2019 Doktor, antibiyotik yaz!.. Yoksa…

07.01.2019 Kime bizden diyeceğiz, kime onlardan!

07.01.2019 Pınar Karşıyaka-Ewe Baskets Oldenburg, şaka gibi!

07.01.2019 Çok geç olmadan, birlikte, kararlılıkla…

07.01.2019 Şimdi mazeretin ne olacak Trifunoviç?

07.01.2019 Karşıyaka için play off neden olmasın!

07.01.2019 19.12… Gururlan Karşıyakalı

07.01.2019 Katliam olanca hızıyla sürüyor

07.01.2019 New Orleans’tan Karşıyaka’ya caz!..

07.01.2019 Büyükçekmece değil, çile çekmece bunun adı...

07.01.2019 Obez insan ticareti

07.01.2019 Trifunoviç’in dikkatine

07.01.2019 Karşıyaka acınacak halde mi? Ayağa kalk ve bağır: Hayır!..

07.01.2019 Sevdamız Karşıyaka…

07.01.2019 Yeni sezon başlarken Karşıyaka'nın yeni transferlerinin analizi

07.01.2019 Avrupa Şampiyonası’nda Ufuk Sarıca ve Milli Takım

07.01.2019 Büyük Taarruz!..

07.01.2019 Çeşme'de gerçekten olan ne?

07.01.2019 Beğenmeyen dinlemesin!

07.01.2019 Yaz mevsiminde bir başka zamanlar Karşıyaka

07.01.2019 Oku!..

07.01.2019 İzmir'de deprem oldu, ama İstanbul daha çok sallandı!

07.01.2019 Tebrikler

07.01.2019 H.M. Akpınar’ın en büyük talihsizliği ve Anıt!..

07.01.2019 Karşıyaka’da sil baştan mı, revizyon mu?

07.01.2019 Şu doktorlardan nefret ediyorum!

07.01.2019 Karşıyaka Pınar

07.01.2019 Referandum

07.01.2019 Geleceğe dönüş

07.01.2019 İzmir'e sembol buldu, ismi unutuldu!

07.01.2019 Olsaydı olurdu!

07.01.2019 Biz Karşıyakalıyız

07.01.2019 Karşıyaka'da hala deniz var mı?

07.01.2019 Yalnız Adam Markoviç artık yalnız değil!

07.01.2019 Yeryüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir!

07.01.2019 Zor ama imkansız değil!..

07.01.2019 Basketbol Karşıyaka'dır...

07.01.2019 Cevapsız sorular-Neden?

07.01.2019 Tramvay hasreti

07.01.2019 KSK tek ve bütündür! Ama…

07.01.2019 Gavur İzmir

07.01.2019 Her şeye rağmen; neden olmasın!

07.01.2019 Pınar Karşıyaka-Galatasaray Odeabank maçı haksızlıklar serisi ve Ergin Ataman

07.01.2019 Teröre karşı Dünya Karşıyakalılar Günü!

07.01.2019 Halirrothios'un zeytinle imtihanı

07.01.2019 Yeşil Giresun Belediyespor maçının ardından…

07.01.2019 KSK ve aklıma takılan bazı sorular!..

07.01.2019 Karşıyaka'nın ölümcül dönüşümü!

07.01.2019 Takım olmak ve üç yanlış bir doğru

07.01.2019 Karşıyaka "Spor" Kulübü'dür!

07.01.2019 Utanma "Meme" de!..

07.01.2019 2000 TL

07.01.2019 Yeni sezon başlarken salon kültürü nerede?

07.01.2019 Burası Karşıyaka

07.01.2019 Biz Karşıyakalıyız demekle olmuyor!

07.01.2019 Bayram sevinci karın ağrısına dönüşmesin!

07.01.2019 Pınar Karşıyaka'nın yeni yabancı basketbolcularının analizi

07.01.2019 Basketbol hayattır


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?