Çok geç olmadan...

İnsani Gelişme Vakfı (İNGEV) 2021 yılı insani gelişme endeksi araştırmasına göre Karşıyakamız Türkiye’nin en gelişmiş ilçeleri arasında 7’nci sırada, ‘’toplumsal cinsiyet eşitliği’’ endeksinde ise 2’nci konumda…

Tabii ki de sıralamada güzel dereceler bunlar, ancak biz Karşıyakalılar nazarında her alanda 1 numarayız…

Yaşadığı yeri seven, kent kültürü olan insanlar olarak gerçek Karşıyakalılar ve kendisini gerçekten Karşıyakalı hissedenler olarak da bu her alanda 1 numara olduğumuz hissiyatı ile yaşar ve şehrimizi de buna paralel olarak görür, korur, daha da güzelleştirmeye çalışırız…

Ancak ne yazık ki artık bu şekilde hisseden ve bu kategoride yer alan biz Karşıyakalılar kendi memleketimizde azınlık durumuna düştüğümüz için, bu nitelikli azınlığın çabaları da Karşıyaka kültürünü koruyabilmek adına yetersiz kalıyor…

Haliyle her insan doğası gereği kendisi için daha güzel, daha hoşa giden ne varsa ona yönelir. Karşıyaka’nın dışarıdan aldığı yoğun göçün nedeni de olasılıkla bu…

Ancak bu göç edenlerin göz ardı ettiği çok önemli bir şey var!!! O da; güzel olduğunu düşündükleri için geldikleri bu yere adapte olmayı seçmek yerine, kötü olduğunu düşündükleri için terk ettikleri yerlerde nasıl yaşıyorlar ve her ne yapıyorlarsa onları da yanlarında buraya taşıyor olmalarının getirdiği olumsuzluklar…

Eğer bu süreç böyle devam edecek olursa şu anda somut veri olarak sunulan en gelişmişlikte 7’nci sıra ile cinsiyet eşliğinde yer alınan 2’nci sıra da elimizde kalmayacak maalesef. Ve gönüllerimizin her alandaki birincisi düşüncemiz de biz Karşıyakalıların zihinlerinde ve kalbinde kalan bir hatıra olmaktan öteye de geçemeyecektir…

Karşıyaka’nın farkını hisseden, Karşıyakalı olmanın anlamına uygun yaşayan azınlıklar olarak biz her ne kadar şahsi çabalarımızı sürdürecek olsak da, niteliksiz işgalin elim sonuçlarına karşı bu azınlık olarak direnebilme şansımız pek yok!

Peki bu durumda kaderimize razı olup cennet Karşıyakamızı mahvedenlere yönelik başka çözüm arayışlarımız olmayacak mı yani? Bence olmalı… Bu da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasalarının devreye girmesiyle mümkün olabilir belki…

Kastetiğimin ne olduğuna gelmek gerekirse, İstanbul Valiliğince alınmış olunan bir karar ile ilgili olarak okuduğum gazete haberinden bahsetmem gerekiyor. Haber şöyle;

‘’İstanbul Valiliği, meydanlarda, halkın yoğun olarak bulunduğu alanlarda, toplu taşıma araçlarında, duraklarda, sahil ve plajlarda kişisel müzik yayın cihazları ile gürültü oluşturarak çevreyi rahatsız eden kişilere Kabahatlar Kanunu kapsamında idari para cezası uygulanacağını duyurdu’’.

Evet haber bu…

Bence çok doğru, çok yerinde bir karar alınmış!

Haberi okur okumaz aklıma hemen her gece, amfi bağlanmış olarak üstelik, Karşıyaka İskelesinden Bostanlı yönüne doğru yaklaşık 500 metre mesafede yer alan sahil şeridinde toplanan güruh geldi…

Bunlar, akşam üstü saatlerinde başlayıp bazen gecenin saat 01:00’ne kadar bangır bangır ve müzik demeye dilimin varmadığı gürültülerini açıp halaylar çekip, bas bas bağırıp o çevrede hem yoğun gürültü kirliliğine hem de görüntü kirliliğine neden oluyorlar…

Artlarında bıraktıkları pislikler, çöpler de cabası ki bu pislikler ve çöpleri sahil şeridindeki parklar boyunca da maalesef görebilirsiniz…

Bunlara bir ‘’dur’’ diyen de yok ne yazık ki!

Memleketin güvenlik birimleri, zabıtaları veya her kim ki yetkiliyse bu konuda sıkı, ama çok sıkı denetimler yapıp çok ama çok çok çok da yüklü cezalar kesip sahillerimizi yine eski güzel ve nezih günlerine ivedilikle döndürmelidirler…

Ben kendi adıma yemin ederim eşimle, kızımla sahil tarafına geçip de gezinti yapmaya çekinir oldum. Hatta tek başıma elimde köpeğimle bile oralara gitmeye çekiniyorum…

Aslında olması gereken böyle metazori tedbirler veya yasaların balyozu değil, nereden gelip ne yapmaya çalıştıkları belli olmayan bu insanların kendilerini Karşıyaka kültürüne adapte etmeye gayret etmeleri olmalı. Ama bu tabii ki de çok ütopik ve hayalden öteye geçemeyecek bir temenni…

Öyleyse hadi İzmir Valiliği sen de böyle bir karar al, hadi emniyet mensupları devamlı ve çok sıkı denetimler yap, haydi belediye ekipleri şu güzelim parklarımızı çöplüğe çevirenlere karşı savaş başlat…

Haydi ve hemen lütfen!

Çok geç olmadan…

Sağlıcakla kalın!..