ANA SAYFA > Yazarlar > Sevgi Molva > Kent ve Dönüşüm - çözüm

Kent ve Dönüşüm - çözüm

SevgiMolva
Sosyal Medya :
07 Ocak 2019, Pazartesi 17:53
3891 kez okundu

Türkiye’de uzun bir süredir merkezi yönetim, kültür ve doğa değerlerini metalaştıran ve kentleri rant merkezi olarak gören imar politikaları yürütmektedir. Yerelleşme ve demokratikleşme söylemlerine karşın, yetkiler daha da fazla merkezde toplanmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına olağanüstü yetkiler verilmiş, yetkileri çeşitli yasalarla elinden alınan yerel yönetimler; planlama süreçlerinde devre dışı bırakılmışlardır. Demokrasi ve kentleşme bakımından bu durum çok ağır sonuçların yaşanmasına neden olmaktadır.

Güvenli konutlarla, kentsel mekân standartlarında sağlıklı yaşam alanlarını oluşturmak, değer yaratan bir süreçtir. Bu nedenle, yaratılan değerin paydaşlar arasındaki bölüştürme biçimi büyük önem taşır. Evi dönüşen aile, bölgesi dönüşen toplum, dönüşümü gerçekleştiren yapımcıdır bunu bölüşenler. Kurallar, kuralları uygulayanlar, kuralları yapanlar bu konuda sonuçta etkilidirler. Paylaşım, sağlıklı bir biçimde hakça yapılırsa eğer; “kentsel” dönüşüm,  aksi halde ise “rantsal” dönüşüm olmaktadır.

Kentsel dönüşümde yaratılan değerin paylaşımı, doğrudan doğruya politik bakışla ilgilidir. Bu nedenle, kentsel dönüşümün ulusal bir proje olarak ele alınması ve günlük politik tartışmalara kurban edilmemesi yönündeki öneriler yanlıştır. Hakça paylaşıma dayalı bir kentsel dönüşüm siyasal bir süreçtir. Sosyal demokrat bir yönetimin iktidar olması ile bu konunun sağlıklı yürümesi doğrudan ilişkilidir.

Merkezi yönetimin, kentsel dönüşüm süreçleri üzerindeki geciktirici tutumları, uygulamalarının yarattığı mutsuzluklar, yerinden olma, hakkını alamama, inşaatların kalitesiz ve pahalı oluşu, sonradan çıkarılan borçlar, kısa sürede harap olan konutlar, uzlaşma yerine dayatma politikaları, yasal düzenlemelerle çok sayıda acele kamulaştırma, imar planı yapma yetkisin çok kuruma verilmesi, yandaşlara rant yaratan tutumlar vb. haksız uygulamaları ile toplumu bezdirmiştir.

Olması gereken ise, projeye katılımın sağlanması, görüş, beklenti ve gereksinmelerin saptanması, dönüşümden en çok etkilenecek olan kişilere, kadın ve çocuklara, kentin ve kent olanaklarının doğru bir şekilde anlatılması, sosyal altyapının, toplumsal ve ekonomik gelişmeye yönelik etkenlikleri ile projenin oluşturulup, geliştirilmesidir. Sosyal demokrasinin olduğu yönetimlerde, insanı dışlayarak, dönüştürülen alandan uzaklaştıran değil, yerinde dönüşümü ve dönüşüm yapılan yerlerde ekonomik olanakların artırılmasını öngören “insan odaklı” yaklaşımlar temel alınacaktır. Rant oluşturma değil, tüm paydaşlar arasında hakça bölüşülen değer yaratma hedeflenecektir. Kentin planlanmasını ve yaşanacak bir yer haline gelebilmesi sorununun yanıtını, öncelikle etkilenecek olan halkın talep ve istekleri belirleyecektir...

Bütün yaşam değerlerini pazara sunmakta olan, önünde engel olarak görülen ne varsa her tür hukuksuzluk ve anti-demokratik yöntemler kullanarak aşılmasını hedefleyen yönetim, artık daha geç olmadan gitmelidir. Yapı sektörü üzerinden rant elde etmek amacıyla imar yoğunluğu artışı öngören girişimlerle kentsel dönüşüm, rantın yanında, baskı aracı haline de gelmiştir.

Önümüzde çok önemli bir seçim vardır. Bu seçimde pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da geleceğimizi oluşturacağız. CHP’nin 2015 seçim bildirgesinde var olan konuyla ilgili maddelerden bazı alıntılar yaparak yazımı bitirmek istiyorum.

  • Kentsel dönüşümde yetki, yerel yönetimlere verilecek.
  • Kentsel dönüşüm, kent rantını değil, kent sakinlerinin refah düzeyini artırmanın bir aracı olarak görülecek.
  • Kentsel dönüşümde uzlaşmacı bir yaklaşım benimsenecek.
  • Yurttaşlarımızın örgütlenmeleri ve kendi seçtikleri temsilciler aracılığıyla kentsel dönüşüm projelerinin karar süreçlerine katılımı sağlanacak.
  • Kentsel dönüşümün mekân ve yaşama dair olumsuz etkileri; kent sakinlerinin katılımıyla oluşturulacak projelerle en aza indirilecek.
  • Asgari yer değiştirme için, yerinde dönüşüm modelleri geliştirilecek.
  • Kentsel dönüşümde aidiyet ve komşuluk ilişkileri gözetilecek.
  • Yer değiştirmenin kaçınılmaz olduğu hallerde, kayıpları tazmin edecek finans sistemleri geliştirilecek.
  • Kentsel dönüşüm projelerinde, ÇED’in yanı sıra Sosyal Etki Değerlendirme (SED) raporları da zorunlu kılınacak.
  • Kentsel dönüşümde yeni finansman modelleri geliştirilecek.
  • Dönüşümün finansmanını sağlamak üzere “Kentsel Dönüşüm Fonu” kurulacak.

Haziran 2015 seçimleri hepimiz için aydınlığın başladığı tarih olsun.

Hayırlı olsun.


PAYLAŞ

Yazara Ait Diğer Makaleler

07.03.2024 Kadınlar

12.01.2024 2023-2024

27.12.2023 Yeni yıl

14.12.2023 Yerel Seçimler - Halkçı Belediyeler - Yaşanabilir Kentler

09.11.2023 10 Kasım

27.10.2023 100.Yıl

18.05.2023 19 Mayıs

24.02.2023 Hüzün

30.12.2022 2023

29.06.2022 Anları yaşamak

24.04.2022 Umut

06.03.2022 Kadınlar

13.02.2022 Haklarımız

31.01.2022 Selam olsun

26.12.2021 Bir tohum yeşeriyorsa

11.11.2021 Kayıplarımız

19.05.2021 Şu an ya da hiçbir zaman

23.04.2021 Akıl ve düşünce

09.03.2021 8 Mart

14.02.2021 5 Sorun

30.12.2020 Umut da umut

30.11.2020 Yüzleşme

29.10.2020 Günden kalanlar

09.09.2020 Bilgi çağı

29.08.2020 30 Ağustos Zafer Bayramımız

30.07.2020 İstanbul Sözleşmesi

30.06.2020 Nefes alamıyoruz!

19.05.2020 Sorumluluk

23.04.2020 Yeniden başlamak

03.03.2020 Kadınlar

31.01.2020 Başarı

30.10.2019 Yaşamak

09.09.2019 Zorba

30.07.2019 Can Yücel "Şiir insan"

23.04.2019 İnsan mıyız, değil miyiz? İşte bütün mesele bu

08.03.2019 Biz; Her birimiz İzmir’iz

21.01.2019 Vizyon ve başkan

07.01.2019 Yılbaşı

07.01.2019 Sosyal Demokrat Belediyeler

07.01.2019 Eğitim ve düşünme

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Kadın

07.01.2019 Yapay zeka

07.01.2019 Bir yılı daha devirdik

07.01.2019 Demokrasi ve Cumhuriyet

07.01.2019 ''Ahlak'' kavramı

07.01.2019 Cumhuriyet kadını

07.01.2019 Uygarlık

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Kitap üzerine...

07.01.2019 Canımı yakma

07.01.2019 Sevgi üzerine

07.01.2019 Mutluluk üzerine

07.01.2019 Yavaş intihar

07.01.2019 Gidiyor

07.01.2019 Cumhuriyet!..

07.01.2019 Barış Barış Barış

07.01.2019 Kaos

07.01.2019 Yaşanabilir kentler...

07.01.2019 Büyük insanlık

07.01.2019 Kent ve dönüşüm

07.01.2019 62'den tavşan yapardık...

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Direniş!..

07.01.2019 Hep beraber

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -4-

07.01.2019 İzmir’in Vizyonu ne olmalı-3

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -2-

07.01.2019 İZMİR’in VİZYON PLANI

07.01.2019 Seçim...

07.01.2019 Doğrusu...

07.01.2019 ZOR!

07.01.2019 NE OLUYOR?

07.01.2019 ENGELLERİ KALDIRMAK (ENGELSİZ MİMARLIK)

07.01.2019 NEREYE ARKADAŞ?..

07.01.2019 KARŞIYAKA BULUŞMASI

07.01.2019 SİMGE KENT

07.01.2019 30 AĞUSTOS 1922

07.01.2019 HAYDİ!..

07.01.2019 ''AKLA ZARAR''

07.01.2019 ŞU SON GÜNLERDE...

07.01.2019 KARŞIYAKA'DAN BALKANLAR'A BİR "MERHABA"

07.01.2019 ZAMAN DARALIYOR

07.01.2019 GÜVENLİĞİMİZ

07.01.2019 POLİTİKA

07.01.2019 CİNSİYET EŞİTLİĞİ

07.01.2019 BİLİM ve AKIL

07.01.2019 ULAŞIM

07.01.2019 BARIŞ

07.01.2019 DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ

07.01.2019 EXPO (Dünya Sergisi)

07.01.2019 AYAK İZİ

07.01.2019 EN YAKIN CENNET...

07.01.2019 SÖZ KONUSU KARŞIYAKA İSE...

07.01.2019 MAYIS ÇIĞLIĞI

07.01.2019 DOĞRU, YANLIŞ


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?