ANA SAYFA > Yazarlar > Sevgi Molva > Cumhuriyet!..

Cumhuriyet!..

SevgiMolva
Sosyal Medya :
07 Ocak 2019, Pazartesi 17:53
5633 kez okundu

Cumhuriyet; halkın egemenliği kendi elinde tuttuğu devlet biçimidir. Cumhuriyet yönetiminde devlet, vatandaşların temsilcileri vasıtasıyla yönetilir. Saltanat ya da hanedan yönetimi içermeyen, toplumun bir gruba itaat etmediği, tabi olmadığı yönetimlere verilen addır.  Ulusun egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği 
milletvekilleri aracılığı ile kullandığı devlet biçimi diye de tarifleniyor.

Bu anlamda, başta Devlet Başkanı olmak üzere, devletin temel organlarında görev yapan kişilerin seçimle işbaşına geldikleri, bunların belirlenmesinde veraset sisteminin kesinlikle rol oynamadığı bir hükümet modelini benimser. Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde, devletin başında belli bir süreliğine seçilen Cumhurbaşkanı bulunur. Yasama gücünü kullanan Meclis de halkın oylarıyla seçilen milletvekillerinden oluşur.

Cumhuriyet yönetiminde yasama, yürütme ve yargı güçleri birbirine karşı bağımsızdır. Türkiye’de cumhuriyet yönetimine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile geçilmiş, ancak cumhuriyet, resmî olarak 29 Ekim 1923’te ilan edilmiştir. Hadi bakalım şimdi altı çizili kelimeleri başa dönüp yine okuyalım. Yönetim şeklimiz ne kadar “demokratik” bir cumhuriyet acaba? 100 yılı bile bitiremeden ne hallere düştük biz böyle? Dünyanın en kötü durumda olan toplumları, Afrikalılardan sonra Müslümanlar. Yaşamlarını sürdürebilmek için, ya kendi karanlıkları ile savaşacak, dini kendi emelleri için kullanmayacak, çağdaşlık yoluna girecekler, ya da köle olacaklar. Bizim ülkemiz, Büyük Atatürk önderliğinde  karanlıklarla savaşıp çağdaşlık yoluna girmiş bir ülkeydi. Bu yolda gidecek miyiz?

İşte bütün mesele bu. Birlik, beraberlik, üretim, sevgi, düşünce ve inanç özgürlüğü, kadınların toplumsal hayata katılımı, çağdaş uygarlık yolunda yürümek, cumhuriyetin ayaklarını oluşturmuştu. Bizler sorunları kolayca çözebilecek, refah içinde yaşayabilecek, bilgili ve yaratıcı insanlardan oluşan bir ülke olacağımıza, işte bu hale geldik. Türkiye, şu an cehaletin kıskacındadır. Halk, ortak değerlerini yitirme noktasındadır. Dayanışmamızın artması, çağdaş standartlara göre insan yetiştirmeyi öğrenmemiz, bilime ve sanata öncelik vermeyi başarmamız gerek.

Düştüğümüz bu durumdan çıkmak için ise felaketin, herkes veya çoğunluk tarafından farkına varılmasıyla birlikte, önce yangını söndürmek ve sonra hasarı onarabilmekle mümkün. En öncelikle de bunu önceleyen bir yönetimi iş başına getirmemiz gerek. Son zamanlarda yapılan her seçim için ”bu çok önemli” diyoruz. Çünkü ülkemiz bir batağa saplanmış durumda.  Önümüzdeki 1 Kasım seçimi ise, Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimi. Çünkü; olmak veya olmamak, işte bütün mesele bu. Umudumu yitirmedim ben henüz. Bu seçimde ülkemizin sağduyulu insanlarının, cumhuriyetin kurucusu olan ve cumhuriyetin gerçek değerlerini korumak için çalışan “Cumhuriyet Halk Partisi”ne oy vereceğine inanıyorum.

En ufak tereddütü olanlar;Bayramda büyük Atatürk’ün nutkunu yeniden ve yeniden okumalı. 

"Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbâlinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet’i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyet’ine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi, bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar, gaflet, dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur. "

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
 


PAYLAŞ

Yazara Ait Diğer Makaleler

08.09.2024 Biz ne yapıyoruz?

29.07.2024 Yeni Dünya

17.05.2024 ''Aslında her şey kurtuluşun başlangıcıydı''

07.03.2024 Kadınlar

12.01.2024 2023-2024

27.12.2023 Yeni yıl

14.12.2023 Yerel Seçimler - Halkçı Belediyeler - Yaşanabilir Kentler

09.11.2023 10 Kasım

27.10.2023 100.Yıl

18.05.2023 19 Mayıs

24.02.2023 Hüzün

30.12.2022 2023

29.06.2022 Anları yaşamak

24.04.2022 Umut

06.03.2022 Kadınlar

13.02.2022 Haklarımız

31.01.2022 Selam olsun

26.12.2021 Bir tohum yeşeriyorsa

11.11.2021 Kayıplarımız

19.05.2021 Şu an ya da hiçbir zaman

23.04.2021 Akıl ve düşünce

09.03.2021 8 Mart

14.02.2021 5 Sorun

30.12.2020 Umut da umut

30.11.2020 Yüzleşme

29.10.2020 Günden kalanlar

09.09.2020 Bilgi çağı

29.08.2020 30 Ağustos Zafer Bayramımız

30.07.2020 İstanbul Sözleşmesi

30.06.2020 Nefes alamıyoruz!

19.05.2020 Sorumluluk

23.04.2020 Yeniden başlamak

03.03.2020 Kadınlar

31.01.2020 Başarı

30.10.2019 Yaşamak

09.09.2019 Zorba

30.07.2019 Can Yücel "Şiir insan"

23.04.2019 İnsan mıyız, değil miyiz? İşte bütün mesele bu

08.03.2019 Biz; Her birimiz İzmir’iz

21.01.2019 Vizyon ve başkan

07.01.2019 Yılbaşı

07.01.2019 Sosyal Demokrat Belediyeler

07.01.2019 Eğitim ve düşünme

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Kadın

07.01.2019 Yapay zeka

07.01.2019 Bir yılı daha devirdik

07.01.2019 Demokrasi ve Cumhuriyet

07.01.2019 ''Ahlak'' kavramı

07.01.2019 Cumhuriyet kadını

07.01.2019 Uygarlık

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Kitap üzerine...

07.01.2019 Canımı yakma

07.01.2019 Sevgi üzerine

07.01.2019 Mutluluk üzerine

07.01.2019 Yavaş intihar

07.01.2019 Gidiyor

07.01.2019 Barış Barış Barış

07.01.2019 Kaos

07.01.2019 Yaşanabilir kentler...

07.01.2019 Büyük insanlık

07.01.2019 Kent ve Dönüşüm - çözüm

07.01.2019 Kent ve dönüşüm

07.01.2019 62'den tavşan yapardık...

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Direniş!..

07.01.2019 Hep beraber

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -4-

07.01.2019 İzmir’in Vizyonu ne olmalı-3

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -2-

07.01.2019 İZMİR’in VİZYON PLANI

07.01.2019 Seçim...

07.01.2019 Doğrusu...

07.01.2019 ZOR!

07.01.2019 NE OLUYOR?

07.01.2019 ENGELLERİ KALDIRMAK (ENGELSİZ MİMARLIK)

07.01.2019 NEREYE ARKADAŞ?..

07.01.2019 KARŞIYAKA BULUŞMASI

07.01.2019 SİMGE KENT

07.01.2019 30 AĞUSTOS 1922

07.01.2019 HAYDİ!..

07.01.2019 ''AKLA ZARAR''

07.01.2019 ŞU SON GÜNLERDE...

07.01.2019 KARŞIYAKA'DAN BALKANLAR'A BİR "MERHABA"

07.01.2019 ZAMAN DARALIYOR

07.01.2019 GÜVENLİĞİMİZ

07.01.2019 POLİTİKA

07.01.2019 CİNSİYET EŞİTLİĞİ

07.01.2019 BİLİM ve AKIL

07.01.2019 ULAŞIM

07.01.2019 BARIŞ

07.01.2019 DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ

07.01.2019 EXPO (Dünya Sergisi)

07.01.2019 AYAK İZİ

07.01.2019 EN YAKIN CENNET...

07.01.2019 SÖZ KONUSU KARŞIYAKA İSE...

07.01.2019 MAYIS ÇIĞLIĞI

07.01.2019 DOĞRU, YANLIŞ


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?