ANA SAYFA > Yazarlar > Sevgi Molva > 5 Sorun

5 Sorun

SevgiMolva
Sosyal Medya :
14 Şubat 2021, Pazar 00:34
710 kez okundu

Beş büyük sorunla karşı karşıyayız. Dünya’nın insanlar ve diğer canlılar için yaşanabilir bir gezegen olmaya devam edebilmesi için bu beş sorunun acilen çözülmesi gerekiyor. Sorunlara pek çözüm üretmeyen yöneticilerin gelecekteki hava kirliliğine, enerji sıkıntısına, susuzluğa, kuraklığa karşı, kömüre dayalı enerji üretimini sürdürerek, ormanları yok ederek, denizleri kirletip, su kaynaklarına HES kondurarak, bir ortaçağ davranışı sergileyip, çoğunluğun da bu duruma bir şey yapamaması, yavaşça intihar etmek anlamına geliyor.

-    “Karbondioksit, kızılötesi dalgaları emip tekrar yansıtarak havayı, toprağı ve okyanus yüzey suyunu ısıtır” diyor, bilim adamları ve ekliyor; “böylece gezegenimiz katı bir buz yığını olmaktan kurtulur”. Fosil yakıt kullanımı, ormanların tahrip edilmesi ve endüstriyel faaliyetler, karbondioksit yoğunluğunu 200 yıl içinde 280 ppm'den 400 ppm'ye yükseltmiş. Eşi benzeri görülmemiş bir artış bu ve sonucunda iklim değişikleri meydana gelmeye başladı. Artık yağmurlar farklı yağıyor, güneş farklı ısıtıyor ve durumun değişimini her yıl bizler bile fark ediyoruz. Karbon yoğunluğu; kömürün, petrolün, benzinin ve odunun yakılmasının yarattığı hava kirliliği çeşitlerinden sadece bir tanesi. Her yıl gerçekleşen dokuz ölümden birinin kirli havadaki zehirli maddelerden kaynaklandığı ifade ediliyor. Çözüm: Fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji kullanmak, yeniden ağaçlandırma yapmak, tarımda emisyonları azaltmak, endüstriyel üretim süreçlerini değiştirmek. Bu sorunun çözümü için tabii siyasi ve finansal sorunların aşılması gerekiyor.

-    Günümüzde yeryüzünün yaklaşık olarak yüzde 30'u ormanlarla kaplı. Oysa 11 bin yıl önce, insanoğlunun tarım yapmaya başladığı tarihte, yeryüzünde bunun iki katı kadar orman varmış.  Doğal ormanlar karbonu tutarak, atmosfere ve okyanuslara yayılmasını engelliyor ve biyo-çeşitliliğin sürmesine katkı sağlıyor. Çözüm: Ormanlardan geriye kalan kısmı korumak ve yok edilmiş alanları yerel ağaç türlerini ekerek restore etmek. Bu, iyi ve adil bir yönetim kültürü gerektiriyor. Hukuki düzensizlik nedeniyle de tam amaca ulaşılamıyor.

-    Soyları tükenmek üzere olan vahşi hayvanlar bugün etleri, dişleri ya da çeşitli ‘tıbbî' ürünler için avlanmaktalar. Denizler, dip trol ağı ve gırgır ağı teçhizatına sahip devasa endüstriyel balıkçılık gemileri tarafından, içerdikleri balık popülasyonlarından arındırılıyor. Çözüm: Biyo-çeşitliliğin devamı için, siyasi ve toplumsal alanda organize çaba ve iş birliğine ihtiyaç var. Doğal yaşam alanlarını korumak, yasadışı avlanma ve vahşi doğa ticaretine karşı koruma mekanizmaları üretmek. Atılacak bu adımların bu bölgelerde yaşayan yerlilerin toplumsal çıkarlarıyla örtüşmesi adına, iş birliği içinde gerçekleştirilmesi gerekiyor.

-    Toprağa zarar verilmesine yol açan pek çok faaliyet var. Aşırı otlatma, kötü tarım, erozyon, zeminin sıkılaştırılması, çevre kirliliğine yol açan maddelerin aşırı kullanımı, cins değişikliği. Yeryüzündeki ekilebilir arazilerin yaklaşık 12 milyon hektarlık kısmı her yıl hasar görüyor. Çözüm: Toprağın korunması ve restorasyonu için toprak işlemesiz tarımdan, nöbetleşe ekime, taraçalama yoluyla su tutmaya kadar çok sayıda teknik var. Besin güvenliğinin toprağı iyi durumda tutmaya bağlı olduğu düşünüldüğünde, bu soruna çözüm getirilmesi şart. Ancak bunun insanların faydalanması adına adil bir biçimde yapılıp yapılmayacağı belirsiz.

-    İnsan nüfusu dünya çapında hızlı biçimde artmaya devam ediyor. 20. yüzyıla 1,6 milyonla giriş yapan insanoğlunun, tahminlere göre, 2050 yılında 10 milyara ulaşacağı söyleniyor. Sürekli artış gösteren nüfus, başta su olmak üzere doğal kaynaklar üzerine büyük bir baskıya yol açıyor. En büyük artışsa, Afrika kıtası ile Güney ve Doğu Asya'da gerçekleşiyor. Çözüm: Bugüne kadarki araştırmalar, kadınların, çocuk yapma kararının kendilerine bırakıldığında, eğitim ve temel sosyal hizmetlere erişebilmeleri sağlandığında, doğum oranlarında ciddi bir düşüş yaşanacağını gösteriyor.

Geleceğin bu kadar belirsizliğine rağmen, milyonlarca genç insanın enerjisi, eğer bilimsel ve insancıl amaçlara yöneltilebilirse, sonuç vermeyecek kavgalar bitirilirse, çürümüş ideolojilerden de kurtulup, hep birlikte doğadan yana tavır alırsak, kim bilir belki de geleceğe dönük aydınlık günlerin hayalini kurabiliriz.


PAYLAŞ

Yazara Ait Diğer Makaleler

07.03.2024 Kadınlar

12.01.2024 2023-2024

27.12.2023 Yeni yıl

14.12.2023 Yerel Seçimler - Halkçı Belediyeler - Yaşanabilir Kentler

09.11.2023 10 Kasım

27.10.2023 100.Yıl

18.05.2023 19 Mayıs

24.02.2023 Hüzün

30.12.2022 2023

29.06.2022 Anları yaşamak

24.04.2022 Umut

06.03.2022 Kadınlar

13.02.2022 Haklarımız

31.01.2022 Selam olsun

26.12.2021 Bir tohum yeşeriyorsa

11.11.2021 Kayıplarımız

19.05.2021 Şu an ya da hiçbir zaman

23.04.2021 Akıl ve düşünce

09.03.2021 8 Mart

30.12.2020 Umut da umut

30.11.2020 Yüzleşme

29.10.2020 Günden kalanlar

09.09.2020 Bilgi çağı

29.08.2020 30 Ağustos Zafer Bayramımız

30.07.2020 İstanbul Sözleşmesi

30.06.2020 Nefes alamıyoruz!

19.05.2020 Sorumluluk

23.04.2020 Yeniden başlamak

03.03.2020 Kadınlar

31.01.2020 Başarı

30.10.2019 Yaşamak

09.09.2019 Zorba

30.07.2019 Can Yücel "Şiir insan"

23.04.2019 İnsan mıyız, değil miyiz? İşte bütün mesele bu

08.03.2019 Biz; Her birimiz İzmir’iz

21.01.2019 Vizyon ve başkan

07.01.2019 Yılbaşı

07.01.2019 Sosyal Demokrat Belediyeler

07.01.2019 Eğitim ve düşünme

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Kadın

07.01.2019 Yapay zeka

07.01.2019 Bir yılı daha devirdik

07.01.2019 Demokrasi ve Cumhuriyet

07.01.2019 ''Ahlak'' kavramı

07.01.2019 Cumhuriyet kadını

07.01.2019 Uygarlık

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Kitap üzerine...

07.01.2019 Canımı yakma

07.01.2019 Sevgi üzerine

07.01.2019 Mutluluk üzerine

07.01.2019 Yavaş intihar

07.01.2019 Gidiyor

07.01.2019 Cumhuriyet!..

07.01.2019 Barış Barış Barış

07.01.2019 Kaos

07.01.2019 Yaşanabilir kentler...

07.01.2019 Büyük insanlık

07.01.2019 Kent ve Dönüşüm - çözüm

07.01.2019 Kent ve dönüşüm

07.01.2019 62'den tavşan yapardık...

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Direniş!..

07.01.2019 Hep beraber

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -4-

07.01.2019 İzmir’in Vizyonu ne olmalı-3

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -2-

07.01.2019 İZMİR’in VİZYON PLANI

07.01.2019 Seçim...

07.01.2019 Doğrusu...

07.01.2019 ZOR!

07.01.2019 NE OLUYOR?

07.01.2019 ENGELLERİ KALDIRMAK (ENGELSİZ MİMARLIK)

07.01.2019 NEREYE ARKADAŞ?..

07.01.2019 KARŞIYAKA BULUŞMASI

07.01.2019 SİMGE KENT

07.01.2019 30 AĞUSTOS 1922

07.01.2019 HAYDİ!..

07.01.2019 ''AKLA ZARAR''

07.01.2019 ŞU SON GÜNLERDE...

07.01.2019 KARŞIYAKA'DAN BALKANLAR'A BİR "MERHABA"

07.01.2019 ZAMAN DARALIYOR

07.01.2019 GÜVENLİĞİMİZ

07.01.2019 POLİTİKA

07.01.2019 CİNSİYET EŞİTLİĞİ

07.01.2019 BİLİM ve AKIL

07.01.2019 ULAŞIM

07.01.2019 BARIŞ

07.01.2019 DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ

07.01.2019 EXPO (Dünya Sergisi)

07.01.2019 AYAK İZİ

07.01.2019 EN YAKIN CENNET...

07.01.2019 SÖZ KONUSU KARŞIYAKA İSE...

07.01.2019 MAYIS ÇIĞLIĞI

07.01.2019 DOĞRU, YANLIŞ


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?