Gençlik, insan ömrünün baharıdır. Ömrün en değerli ve en verimli çağıdır. Hayallerin, heyecanın zirvede olduğu dönemdir. Geçmiş ile gelecek arasındaki köprüdür. Gençlerimiz ise geleceğimizdir ve umudumuzdur. Bizi güçlü kılan imkan ve zenginliğimizdir. Her bir gencimiz bizim için ayrı bir değerdir. Her bir gencimiz ilgiyi, iyiliği, sevgiyi ve desteği hak etmektedir.
Gençlerimiz bizlerden fikirlerini içtenlikle dinlememizi istemektedir. Kendilerine güvenmemizi, kendilerine saygı duymamızı, fikirlerine değer verilmesini istemektedir. Gençler, kendilerini inşa etme yolunda büyüklerinin karşılarında değil yanlarında olmasını arzu etmektedir. Gençler, çıkmaza düştüklerinde ellerinden tutulmasını, hata ettiklerinde hoşgörüyle karşılanmasını, onu düzeltebilmeleri için imkan tanınmasını beklemektedir. Sahip oldukları potansiyali iyiye ve güzele yönlendirmede kendilerine rehberlik edilmesinden hoşnut olduklarını belirtmektedir.
Öyleyse gençlerimize zaman ayıralım. Onları samimiyetle dinleyelim. Çünkü iletişimde güzel konuşma kadar, belki de ondan daha öncelikli olarak dinleme becerilerini kullanmak da çok önemlidir. Dinlemeyi bilmeyen kimse karşısındakiyle anlamlı bir ilişki yürütemez. Karşısındaki insanı dinlemeden onun maksadını doğru tespit etmek mümkün olmaz. İlgi ve sevgimizi, şefkat ve muhabbetimizi gençlerden esirgemeyelim. Genç yüreklerle iletişim kanallarını asla kapatmayalım. Onları ilgisiz ve desteksiz bırakmayalım, yalnızlığa terketmeyelim. Gençler için güvenli bir sığınak olalım. Değer verip anlamaya çalışalım. Gençlerimizin düşüncesini, hayat tarzını, giyim kuşamını yargılayarak onları dışlamayalım, hepsine kucak açalım. Zarafet, nezaket ve letafetle yaklaşalım. Kırmadan, incitmeden, küçük düşürmeden onlara yardımcı olalım. İnsanlar arasında gönülleri kaynaştıran, ilişkilere derinlik kazandıran, taraflara rahatlık sağlayan en önemli hasletler zarafet, nezaket ve letafettir. Dini öğretilerimiz zarafet, nezaket ve letafeti öğütlemiş, sağlıklı iletişimi engelleyen, davranışlarda kabalığı, ilişkilerde sertliği, sözlerde kırıcılığı, hatada hoşgörüsüzlüğü, rencide edici ve buyurgan bir tavır takınmayı yasaklamıştır.
Gençlerin heyecan ve enerjilerini, sevgi ve saygı, şefkat ve merhamet gibi, iyilikseverlik gibi yüce duygularla buluşturalım. Anne ve babanın evlatları için yaptığı dua Yüce Rabbimizin kabul ettiği dualardandır. Onlar için dua ve niyazda bulunalım, asla beddua etmeyelim. Hz. Ali Efendimizin dediği gibi, gençlerimizi içinde bulunacakları çağın şartlarına göre yetiştirelim.
Geleceğimizin teminatı, yarınlara dair umudumuz olan gençlerimize tarihimizi, kültürümüzü, bizi biz yapan değerlerimizi öğretmek ortak sorumluluğumuzdur. Ailesine, vatan ve milletimize hizmeti, insanlığa faydalı olmayı kendine düstur edinen bir gençlik yetiştirmek ortak vazifemizdir. Unutmayalım ki yeryüzünün imarı, güvenli bir geleceğin inşası, ilmin değerini bilen, okuyan, araştıran, doğru ve sahih bilgiyle donanan, tefekkür eden, fikri hür vicdanı hür, yüksek ahlak sahibi, çalışkan ve üretken gençlerimiz eliyle olacaktır. Doğruluk ve dürüstlükten, hak ve hakikatten, iyilik ve adaletten ayrılmayan, insan sevgisini dorukta tutan, çevre bilincine sahip olan gençlerimiz dünyayı sevgi ve barış yurdu kılacaktır.
Bu vesileyle vatan topraklarımızı ve istiklalimizi kurtarmak için 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan, bütün zorlukları aşarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve en büyük eserim dediği Türk Cumhuriyetini gençlere emanet eden, gençler tarafından mutlaka öğrenilmesi ve tanınması gereken büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, vatanımız, bayrağımız ve mukaddesatımız uğruna canını feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi, geçmişten günümüze milli ve manevi değerlerimizi gençlerimize aktarmada önderlik yapmış şanlı ecdadımızı şükran, rahmet ve minnetle, yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Devletimiz payidar, milletimiz bahtiyar olsun. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı hepimize kutlu ve mutlu olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!