Bugün Cumhuriyetimizin kuruluşunun 102. yılını kutlamanın coşku ve heyecanını yaşıyoruz. Cumhuriyet Bayramı hepimize kutlu ve mutlu olsun. Bu vesileyle bağımsızlık mücadelemize önderlik ederek Cumhuriyetimizi kuran büyük Önder Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi, Milli Mücadele kahramanlarımızı saygı ve minnetle yâd ediyoruz. Ruhları şâd, mekanları cennet olsun. Cumhuriyetimiz ilelebet payidar, milletimiz bahtiyar olsun.
Bir milletin varlığı, hür ve bağımsız bir vatanın varlığına bağlıdır. Vatan olmaksızın millet olmaz. Millet olmaksızın da devlet olmaz. Dünyada onur ve şerefimizi koruyarak huzur ve güven içinde yaşamak, ancak hür ve bağımsız bir vatana sahip olmakla mümkündür. Dini görevlerimizi, ibadetlerimizi gereği gibi yerine getirebilmemiz de yine vatan sayesinde mümkün olur.
İnsan için vücut neyse millet için vatan odur. Ruhumuzun arzularını gerçekleştiren vücudumuzdur. Vücudumuz olmazsa ruhumuz uçup gider. Vatanı olmayan milletler hangi arzularını gerçekleştirebilirler? Milletlerin ruhu tarih, vücudu vatandır. İnsan, bedensel ve ruhsal ihtiyaçlarıyla, istekleriyle bir bütündür. Ruh bedenden ayrılınca hayat biter. İnsan için ruh ve vücut neyse millet için tarih ve vatan odur. Vücudun sağlığı neyse tarih bilinci ve vatan sevgisi de odur. Sıradan bir toprak parçası değildir vatan. Şehitlerimizin ve gazilerimizin canı, kanı ve alın teriyle sulanan topraklar kutsaldır. Vatan gibi bayrak da millet hayatı açısından kutsaldır. Çünkü bayrak, vatan ve milletin bağımsızlığının yegane sembolüdür. Hür ve bağımsız bir vatanımız olmasa bayrağımız dalgalanabilir miydi gönderde? Ezanımız okunabilir miydi minarelerde? Huzur ve güven içinde yaşayabilir miydik? Millet olarak varlığımızı devam ettirebilir miydik acaba?
Bu cennet vatan, bu Cumhuriyet bizlere kolay emanet edilmedi. Nice canlar, nice haneler söndü. Nice şehitler, nice gaziler... Analar, bacılar, yetimler.... Şairin dediği gibi; "Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın/Bu toprak, bir devrin battığı yerdir/Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın/Bir vatan kalbinin attığı yerdir/Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda/Gördüğün bu tümsek Anadolu'nda/İstiklal uğrunda, namus yolunda/Can veren Mehmed'in yattığı yerdir/Bu tümsek, koparken büyük zelzele/Son vatan parçası geçerken ele/Mehmed'in düşmanı boğduğu sele/Mübarek kanını kattığı yerdir/Düşün ki haşrolan kan, kemik, etin/Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin/Bir harbin sonunda bütün milletin/Hürriyet zevkini tattığı yerdir".
Bundan bir asır önce, emperyalistlerce dört bir yandan kuşatılan, işgal edilen vatanımızı korumak, işgalden kurtarmak için milletimiz Atatürk'ün önderliğinde eşsiz bir mücadele verdi. Her türlü imkansızlık ve çetin şartlar altında, yıkılmaz bir irade ve karşı konulamaz bir kararlılıkla mücadele eden milletimiz, Atatürk'ün önderliğinde büyük bir zafer kazandı. Asırlardır üzerinde yaşadığı bu topraklarda ilelebet var olacağını ve esareti asla kabul etmeyeceğini tüm dünyaya haykırdı ve 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti ilan etti.
Milletimizin esarete hiçbir zaman teslim olmayacağının en açık nişanesi olarak bugün 102. yılını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti varlığını ilelebet koruyacaktır. Bugün bizlere düşen, Atatürk'e, aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize vefanın bir gereği olarak, vatanımızı ve Cumhuriyetimizi, bizi biz yapan değerlerimizi en iyi şekilde geleceğe taşımaktır. Bugün bizlere düşen, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmaktır. Vatanımızı ve Cumhuriyetimizi bizlere miras bırakan şehitlerimizin ve başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm gazilerimizin aziz hatırasını ruh ve gönül dünyamızda yaşatmaktır.
Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı hepimize kutlu olsun. Cumhuriyetimiz, devletimiz ve milletimiz ilelebet var olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!