Dünya fanidir, hayat gelip geçicidir. Gün gelir, ömür biter, vade dolar. Her şeyin son bulduğu bu anda, ebedi ahiret hayatı başlar. Biz müminlerin bu dünyadaki en büyük arzusu ve gayesi ise Yüce Yaratan’ın rızasına nail olup mükafat yurdu cennete girebilmektir. Cennet, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitemediği, akla hayale gelmeyen nimetlerin müminlere ikram edileceği esenlik yurdudur. Eşsiz nimetlerle bezenmiş olan cennet, barış ve huzurun daim olduğu ebediyet diyarıdır.
Dini öğretilerimizde belirtildiğine göre, iman edip hayatını güzel ahlakla süsleyenler, faydalı ve yararlı işler yapmak için aklını, yüreğini, yeteneklerini ve imkanlarını seferber edenler Allah’ın rahmetiyle cennete kavuşacaklardır. Doğruluk ve dürüstlüğü ilke edinen, sözünü yerine getiren, emanete riayet eden, haksızlıktan ve haramdan ve kul hakkından kaçınan, kötülüklerden uzak duran müminler cennetteki ikramlara mazhar olacaklardır. Öfkenin yerine sevgiyi, düşmanlığın yerine barışı, kötülüğün yerine iyiliği hakim kılanlar cennette ağırlanacaklardır. Cömertliğiyle muhtaçları güldüren, merhametiyle kırık gönülleri tamir eden, güzel bir söz ve tatlı bir tebessümle etrafına huzur veren müminler, cennet nimetlerine nail olacaklardır.
Cennete giden yol, bazen bir garibin gönlünden geçer. O gönüle girmek gerek. Bazen bir yetimin sevincinde gizlidir cennet. O yetimi bulmak gerek. Cennete giden yol, bazen bir fakirin karnını doyurmaktan, bir yoksulun ihtiyacını gidermekten geçer. Fakire sofra, muhtaca çare olmak gerek. Bazen bir mazlumun duasında saklıdır cennet. O duaya tutunmak gerek. Bazen anne ve babamızın, eşimiz ve çocuklarımızın, akraba ve komşularımızın hoşnutluğundadır cennet. Onu kazanmak gerek. Bazen bir insanın gönlünü kazanmakla elde edilir, bir insanın gönlünü kırmakla kaybedilir cennet. Kalp kırmamak, gönül yıkmamak gerek. Bazen bir bitkiye bir damla su vererek, bazen bir hayvana şefkat göstererek girilir cennete. Can taşıyan her varlığa şefkatle, merhametle davranmak gerek. Bazen de bir selam ile kardeşinin gönlüne giden yoldur cennet. Hiçbir iyiliği küçümsememek gerek. Bazen insanların hatalarını bağışlamak, kusurlarını örtmektir cennetin anahtarı. Affı, müsamahayı ve hoşgörüyü ihmal etmemek gerek.
“Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş” dediği gibi şairin, gök kubbemizde hoş bir sada bırakan, gönüllerde taht kuran, olgun bir mümin, iyi bir insan... Ferdi Zeyrek Başkan. Ruhun şad
olsun. Makamın âli, mekanın cennet olsun. Değerli eşi Nurcan hanımefendinin, çocuklarının, annesinin, sevenlerinin ve Manisalıların başı sağolsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!