Üzerinde yaşadığımız vatan, bizler için bir toprak parçasından çok daha büyük anlamlar taşımaktadır. Vatanımız, üzerinde özgürce yaşadığımız huzur ve güven yurdumuzdur. Vatan, varlığımızın teminatı, bağımsızlığımızın sembolüdür. Ruhumuzun sükunet ve huzura erdiği, kimliğimizin şekillendiği, köklerimizin derinleştiği yuvamızdır.
Cennet vatanımız ecdat yadigârıdır. Bu cennet vatan, uğruna canını, cânânını ve bütün varını feda edip şehadet şerbeti içmiş aziz şehitlerimizin, varlığından yazgeçip cepheden cepheye koşmuş kahraman gazilerimizin mukaddes bir emanetidir. "Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı/Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı” dediği gibi Milli Şairimizin. "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz” dediği gibi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal’in.
İşte aziz milletimizin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde tarihin en büyük kahramanlık destanlarından birini yazdığı 30 Ağustos Zaferi'nin yıl dönümünü idrak etmenin onur ve heyecanını yaşıyoruz.
Vatanımızı işgal ederek paylaşmak isteyen emperyalistlere karşı, kadını erkeğiyle, genç ve yaşlısıyla Atatürk'ün etrafında kenetlenen milletimiz vatanını, bayrağını, hürriyetini ve mukaddes değerlerini korumak için, tarihte eşi görülmemiş bir direniş göstermiştir.
26 Ağustos 1922 tarihinde vatanımızı düşmandan temizlemek adına başlatılan Büyük Taarruz, ordumuzun destansı mücadelesiyle 30 Ağustos 1922'de şanlı bir zaferle sonuçlanmış, 9 Eylül 1922'de düşman İzmir’de denize dökülmüş, milletimiz istiklal ve istikbalini yeniden kazanmıştır. Bu zaferle milletimiz, ne pahasına olursa olsun bağımsızlığından asla ödün vermeyeceğini, bağımsızlığımızın sembolü ay yıldızlı bayrağımızın gönderden indirilemeyeceğini, yurdumuzun üstünde tüten en en son ocak sönmeden vatanımıza namahrem eli asla değmeyeceğini tüm dünyaya ilan etmiştir.
Bu cennet vatanın bize yurt olması kolay kazanılmış bir sonuç değildir. Ağır bedeller ödenmiş ve büyük mücadeleler verilmiştir. O halde her akşam bağrında güvenle uyuduğumuz, her sabah seherinde özgürce uyandığımız bu cennet vatanın kadrini, kıymetini bilelim. Vatanımızın ve milletimizin iyilik ve mutluluğu için çalışalım. İlim ve bilimde, kültür ve sanatta ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaralım. Birlik, dirlik ve kardeşliğimizi her türlü menfaatin üstünde tutarak koruyalım. Hatır yıkıp gönül incitmeden, kimsenin hak ve hukukuna tecavüz etmeden, kimsenin canına, malına, ırz ve namusuna göz dikmeden sevgi, saygı ve hoşgörü içinde yaşayalım.
Anadolu’nun bize vatan olarak kalmasını sağlayan, sonsuza dek vatanımız olduğunu tüm dünyaya ilan eden ve büyük zorluklarla kazanılan 30 Ağustos Zaferini bütün yönleriyle okuyalım, umut, azim ve fedakarlık sembolü mücadele ruhunu nesillerimize aktaralım.
Bu vesileyle başta Büyük önder Cumhuriyetimizin kurucusu Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını, istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, geçmişten bugüne vatanımız, bayrağımız, istiklal ve istikbalimiz uğruna can vermiş aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden gazilerimizi şükranla, minnet ve rahmetle anıyoruz. Ruhları şad, makamları âli, mekanları cennet olsun. 30 Ağustos Zafer Bayramı hepimize kutlu ve mutlu olsun. Devletimiz ilelebet payidar, milletimiz bahtiyar olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!