Geçen haftanın hikayesi...

Riyad’daki maç oynanmadı. Doğrusu, hangi sebepler buna yol açtı derseniz, cevap bulamıyoruz. Bekleyip göreceğiz.

Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına girdik. Bence şimdiden hazırlıklara başlamalıyız ki, ikinci maçın oynanması mümkün olabilsin!

Üniversiteler Trabzon’da buluştu. Spor Bilimleri Fakültelerinin dekanları, sağlık-kültür ve spor daire başkanları, spor şube müdürleri, spor koordinatörleri bir araya geldiler.

TÜSF Başkanı Prof. Dr. Mehmet Günay 3 gün boyunca tüm katılımcılarla bire bir ilgilendi. Trabzon, misafirlerini 4 ayrı otelde ağırladı. Gala yemeğinde horon tepildi. Trabzon’a teşekkürler…

İç ve dış karşılaşmalarda yaşanan eşleşmeler ve sorunların tartışılması iyi oldu. Kısa sürede çözümlere ulaşıldı. Akıllarda cevabı verilmeyen herhangi bir soru kalmadı.

Gözlerden kaçmayan başka bir konuyu paylaşıyorum: Birçok Üniversiteden gelen bazı öğretim elemanı arkadaşlarımız, Spor Bilimleri Derneği olağanüstü genel kurul öncesi kulis faaliyetinde bulundular. Benim algılamama göre şu anda 4 ayrı grup bu yarışa katılacak gibi…

Antalya’da düzenlenen 21. Spor Bilimleri Kongresi esnasında yapılan spor bilimleri derneği olağan genel kurulu sonrasında yeni bir yönetim oluşmuş idi. Ancak bunun ardından 245 üye birer dilekçe ile başvurarak yeniden bir seçime gidilmesini istedi. Dernekten aldığımız bilgiye göre bu genel kurul e-genel kurul olarak online yapılacak. Umarız teknik bir sorun yaşanmaz ve herkesi kucaklayabilecek yeni bir yönetim iş başına gelir.

Üniversite sporları derken şu konu dikkatlerden kaçmamalıdır: Üniversite takımlarının birbirleri ile maç yapmaları dışında, kampüslerdeki her öğrenci için egzersiz yapma hakkı pas geçilmemelidir. Yalnızca takımlar, eşleşmeler, yurt içi ve dışı müsabakalar ön planda tutuluyor. Oysa Üniversiteye adım atan her öğrenci egzersiz yapma hakkına sahip olmalıdır. Sanıyorum bundan sonra bu konuda farklı ve önemli adımlar atılacaktır.

BJK futbol ekibi hakkındaki gelişmeler ilginç. Teknik adam olarak anlaşılmaya çalışılan Hollanda ekibinden vazgeçildi. Başka bir hoca arayışı ve görüşmeleri devam ediyor. Bu yazı köşeye yerleştiğinde muhtemelen çok farklı bir yüz ile karşılaşacağız.

Yabancı karşıtı değiliz ama 600 küsur Türk Teknik Direktör varken neden yabancıda diretiyoruz? Bunun çeşitli gerekçelerinin olduğunu biliyorum. Konuyu bir başka yazımda değerlendireceğim.

Ve son konu olarak Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerinde olan değişikliklerden söz etmek istiyorum. İstanbul’daki arkadaşımız görevinden ayrıldı. Uzun yıllardır yapılamayan Üniversitelerle iş birlikleri, genç ofis girişimleri, bilim ve danışma kurulları toplantıları, her yaştaki gençler için spor faaliyetleri dışında rutin fakat çok yoğun bir müsabaka takvimini yürüten İstanbul Spor İl Müdürlüğünde bir görev değişimi oldu.

Her kurumda buna benzer nöbet değişimleri yaşanır ve yaşanacaktır. Ama bu değişikliklerin yarattığı etkiler ölçülebiliyor mu? Yalnızca spor teşkilatında değil, spor federasyonlarında, Üniversitelerimizde, siyasi partilerimizde, sivil toplum kuruluşlarında bu gibi durumlarla karşılaşıyoruz. Sonuçta şu değerlendirme cümlesi ile geçen 2 haftayı yorumlamak istiyorum: “Ölçemediğinizi yönetemezsiniz…”