Guidetti bitti demeden maç bitmez

CEV Şampiyonlar Ligi çeyrek final 2. maçında Fenerbahçe Medicana ev sahibi olduğu maçta tamamen dolu tribünler önünde Vakıfbank’ı konuk etti. İlk maçı Vakıfbank’ın salonunda adeta gösteri yapıp kazanan sarı-lacivertliler yarı finali garanti görünce üst üste 3. yılda da yarı finali göremediler.
Aslında Fenerbahçe Medicana’yı yanıltan ilk maçtaki 3-0’lık galibiyet oldu. Sadece ilk seti rahata yakın kazanan Fenerbahçe Medicana 2 ve 3. sette çok zorlanmıştı. Maçı Vakıfbank da kazanabilirdi. Skor 3-0 olunca genelde ‘Ezdi geçti’ havasını verir ama işin rengi başkadır. Sanırım başta Koç Fenoglio olmak üzere Fenerbahçe Takımı bu detayı atladı. Yıllardır Türkiye’de olup özellikle Avrupa ve Dünyada çok iyi işler yapan şeytani zekaya sahip Guidetti’yi ve neler yapabileceğini unuttular. Çok iyi antrenör olan Guidetti’nin aynı zamanda çok iyi Koç olduğunu unutmuşlar. Geçmişte o kadar çok örnek var ki. Yani Guidetti bitti demeden maç bitmez ! Mesela Terzic ve Lavarini de çok iyi sistemi olan iyi Antrenörlerdi ama iyi Koç değillerdi. Antrenör ve Koç arasındaki fark maç yönetimidir. Terzic Fenerbahçe’ye çok şey kazandıran çok değerli bir Koçtu ama maçı sadece izlerdi. Tıpkı Lavarini gibi. Maça dokunuş yapmazsanız sadece Antrenör olarak kalırsınız. Koç olabilmek için maça dokunup kazandırmak gerekir. Aslında çok basit bir detay ama transfer döneminde dikkate alınmayan bir detay. Fenoglio daha önce de yazdığım ‘Arina servis karşılamakta çok zorlanıyor ve rakipler sürekli servisleri ona atıyor. Arina’nın her sabah 2 saat takımdan ayrı servis karşılama çalışması yapması gerek. Bunu Liza Safranova ile yapmalıdır çünkü iyi servis atan bir oyuncu. Her gün 500 servis karşılayıp gelişmesi gerek’ demiştim ! Biz Basketbolda şut ve faul sokabilmek için çok çalışırız çünkü hayatta hiç bir şey tesadüf değildir. Çok faul ve şut atan yüzdeli sokar, çalışmayan nadiren ya da tesadüfen sokar. Yani bu konu inanılmaz bilimsel bir şey falan değildir. Çok servis atarsanız kaçırma yüzdeniz düşer. Ya da çok servis karşılama antrenmanı yaparsanız daha iyi karşılayabilen oyuncu olursunuz. Fenerbahçe detaylarda kayboldu. Koç Fenoglio bu işin uzmanı olan Meliha’yı hiç düşünmedi bile ! Bu arada Meliha Beşiktaş’a gidiyor dedikoduları var. Sahada her şeyi yapabilen nadir oyunculardan biri olan Meliha’yı bırakmak çok komik olur bence ! Bu arada 3. sette 2 hata yapıp kenara alınan ve 2 set neredeyse hiç oynatılmayan Drca’yı Koç ne düşünüp kenarda tuttu anlayamadım. Keşke Stysiak’ı da sezon içinde arada oynatıp Vargas’ı dinlendirseydi. Bu arada Basketbolda da buna benzer eleştiriler yaparım. Hepsi benim arkadaşım sonuçta ama bu benim işim. Biri hariç hiç bir Koç yazdıklarım ya da Tv’de söylediklerimden dolayı bana tepki göstermedi. İşin doğası bu. İyi ise iyi, kötü ise kötü derim. Bu sadece o maçın belli bölümlerini kapsar ve kalıcı değildir. Ben sadece o saniyede yapılan doğru ya da yanlışı izah ederim. Hiç bir Koça karşı olumsuz bir düşüncem yoktur. Dediğim gibi o saniyede ne görüyorsam onu söylerim. Bir sonraki maç başka bir maçtır ve tam tersini söyleyebilirim çünkü bir şeyler değişmiştir. Yani bugün için takımını iyi yönetemeyip Avrupa defterini kapatmasına neden olan Fenerbahçe Koçunu eleştiriyorum. Çok iyi bir hücum Takımı olan Fenerbahçe Medicana savunmayı da bu dozda yapamadığı için kaybetti. Meliha bazı kilitleri açabilirdi bence…Naçizane.
 Vakıfbank takım halinde müthiş savaştı ve hak ettiği turu kazandı. Bunda yönetimin de önemli katkısı var çünkü ne zaman beklenmeyen bir başarısızlık olsa Vakıfbank yönetimi bunun doğal olduğunu düşünüp Guidetti ile yeniden sözleşme uzatıyor. Hal böyle olunca Koçun kendisine duyulan güven nedeniyle yaşadığı mutluluk ve çok daha iyi şeyler yapabilme arzusu artar. Vakıfbank’ın istikrarının bir sebebi olarak görüyorum bunu. Geçen hafta 39 sayı üreten Markova dün gece de 32 sayıya imza attı. Peki Fenerbahçe Medicana’nın Markova’ya aldığı önlem neydi? Ben pek bir şey göremedim ama hadi hayırlısı. Belki de benim gözlük numaramı değiştirmem gerekir !
 Takım halinde çok iyi oynayan Vakıfbank’da en kritik bölümlerde, yani 4. set ile tie-break setinde maça çok net dokunan Bosetti maçın görünmez kahramanıydı. Vakıfbank yarı finalde İtalyan ekibi Scandicci ile eşleşti. Bence olabilecek en iyi senaryo buydu. Hiç bir turun garantisi olmasa da en azından eleyebileceği bir takım olması insanı rahatlatıyor. Guidetti de tıpkı benim gibi hiperaktif bir kişilik. Bu çok zordur çünkü aynı anda 2-3 şey düşünebilirsiniz ve bu çok yorucudur. İtalyan Koç maçı yönetirken bile seneye almayı planladığı oyuncuyu o an sahada düşünüp hazırlık yapıyordur. Maç dışında iseniz kafayı dağıtmak için evin içinde yürür ya da bir şeye takılıp kalırsınız. Mesela biraz önce beynim pişme aşamasındayken yazmayı bırakıp elektrik süpürgesi ile mutfaktan başlayıp çalışma odama kadar temizlik yaptım. Çünkü eşim çalışıyor ve destek olmalıyım. Ben bu durumdaysam Guidetti’yi hiç düşünemiyorum.
İki takıma da müthiş mücadelelerinden ve bize sundukları seyir zevkinden dolayı teşekkür ediyorum. Voleybol ülkesi olarak bunu çok normal karşılıyorum. Umarım kupa bu sezon İstanbul’a gelir. Eczacıbaşı bu akşam Vero Volley Milano’yu konuk edecek. Tıpkı Vakıfbank gibi Eczacıbaşı Dynavit’in de yarı finale kalmasını umuyorum. Onlara da iyi şanslar diliyorum.
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Yaklaşık 2.5 yıldır saymaninyorumu.com ve Fotospor’da Voleybol yazıları yazıyorum. Kendimce tabi ki. Hep şu ikazı yapıyorum size. Aman dikkat edin çünkü bize yani Basketbola benzerseniz geriye doğru gidersiniz. Bizim kötü yaptığımız şeyleri siz sakın yapmayın diyorum. Mesela şu anda inanılmaz bir skandal ile çalkalanıyoruz. Yakında Pandora’nın kutusu açıldığında Basketbol temizlenecek. Siz de dikkatli izleyin ki, bu gibi durumlara asla müsade etmeyin. Voleybolu seviyoruz…