İzmir'de doğuştan ayrık omurga hastası olan ve tekerlekli sandalye ile hayatına devam eden Hüseyin Avni Ateşoğlu İlkokulu 4'üncü sınıf öğrencisi Elif Huriye Söylemez, 8 yaşında fizik tedavi gördüğü sırada Karşıyaka Engelliler Spor Kulübü ile tanıştı. Kısa bir süre sonra geçirdiği omurilik ameliyatı nedeniyle ara verdiği dans eğitimine, babasının sürpriziyle yeniden başladı. Yaklaşık 1,5 yıldır dans eğitimine devam eden Söylemez, 13 yaşına gelerek lisanslı dansçı olmayı ve yarışmalara katılmayı hedefliyor. Söylemez, en son İzmir'de yapılan 2025 Türkiye Tekerlekli Sandalye Dans Şampiyonası'na konuk dansçı olarak katılarak ilk madalyasını aldı. Dansa ilk başladığında çok çekingen olduğunu belirten Söylemez, "Çekinsem dahi çok hevesliydim. Dansa ara vermek zorunda kaldıktan sonra babam bana sürpriz yaptı ve yeniden dansa yazdırdı. Dansı çok sevdim ve devam etmeye karar verdim. Bir hareketi yapamadığımda, birçok kez tekrar denedim, pes etmedim. Sonunda başardım. Ama yarışmalara girebilmek için 13 yaşında olmam gerekiyor. Yaşımı doldurana kadar sıkı bir şekilde hazırlanacağım. Zor olsa da çalışarak yapacağımı biliyorum. Gösterilerde alkış aldığımda çok mutlu oluyorum, heyecanlanıyorum. Bu çok güzel. Öğretmenlerimin yanı sıra en büyük desteği dans kulübündeki ağabeyim Mehmet Sinan Tiryaki'den alıyorum" ifadelerini kullandı.
Karşıyaka Engelliler Spor Kulübü'nde olan ve çok sayıda başarıya imza atan, doğuştan spina bifida hastası Mehmet Sinan Tiryaki ise Kayseri'den 20 yaşında İzmir'e geldiğini, İzmir'de ilk zamanlar evden tek başına çıkamadığını, toplu taşıma kullanamadığını söyledi. Kardeşinin yönlendirmesiyle spora ve dansa yönelen Tiryaki, 2025 Türkiye Tekerlekli Sandalye Dans Şampiyonası'nda tek erkekler klas 1 yetişkinlerde üçüncü oldu. Tiryaki, tekerlekli sandalye ile katıldığı maraton ve yarı maratonlarda da madalyalar kazandı. Halen hem yarışmalara hazırlanan hem de Söylemez'e destek olan Tiryaki, "Önce basketbola başladım. Lisans çıkarmak için doktora gittim ama belimde platin olduğu için oynayamayacağımı söylediler. Ben de dansa yöneldim ve aynı zamanda İyilik Peşinde Koş Platformu ile tekerlekli sandalye yürüyüşlerine ve koşularına katılmaya başladım. İlk zamanlar tek başıma sokağa çıkamıyor, toplu taşıma kullanamıyordum. Koşu takımı üyeleri evime gelip beni alıyordu. Bu durum beni çok motive etti, yalnız olmadığımı hissettirdi. Artık dans ve koşu sayesinde özgüven kazandım. Metroya binip tek başıma dışarı çıkabiliyorum. Dansa ve koşuya başladığımdan beri kendimi özgür hissediyorum. Kendi başıma bir şeyler başarmanın mutluluğunu yaşıyorum” dedi.
dha
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!