Mustafa Balbay, AK Partililere özel bir yemin önerdi...

Dışişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının bütçeleri üzerinde değerlendirmede bulunan Balbay şunları söyledi:

AKP TÜRKİYE’Yİ AB’YE SOKACAKTI, AMA BUGÜN BİRBİRİNE SOKTU

Balbay Dışişleri Bakanlığı bütçesi üzerinde görüşlerini şu cümlelerle ifade etti:

“Dışişleri Bakanlığının bütçe değerlendirmesine baktığımızda ben yıllar öncesine gittim.  Bu iktidarın kuruluş günlerindeki iddiası “biz Türkiye’yi Avrupa Birliğine sokacağız” idi.  Ancak uyguladıkları dış politikanın bugünkü geldiği durum Türkiye’yi AB’ye değil, birbirine soktuğudur. Acı ama gerçek olan ise İstanbul’dan Diyarbakır’a kadar yaşananlara baktığımızda bunun fotoğrafının görünmesidir.”

AKP’nin ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’ın,” dış politikada hükümet Türkiye’yi bölünmeye götürüyor” değerlendirmelerini hatırlatan Balbay, “iktidar mensupları eğer bir enkaz arıyorsa, Türkiye Cumhuriyeti tarihine değil, 14 yıllık kendi uygulamalarına bakmalarını tavsiye ederim.”

Balbay sözü 27 Şubat 2016 tarihinde AKP tarafından TBMM Genel Kurulunda oylanarak geçirilen ve 129 ülke ile kurulacak olan Parlamentolararası Dostluk Gruplarına getirdi.  Dostluk grubu oluşturulmak istenen ülkelere baktığımızda Gana, Moritanya ve Fildişi gibi ülkelerinin olduğunu ifade eden Balbay, “işte dış politikada geldiğimiz nokta için son örnek budur.  Ülkemizin sınır komşularından 6 ülke ile dostluk grubu bile kuramıyoruz. AKP’nin dış politikada ki başarısı işte bu.”

ÇEVREYİ KORUMA BAKANLIĞI DEĞİL, ÇEVREYİ KOLLAMA BAKANLIĞI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bütçesi üzerinde yaptığı değerlendirmede bir önceki bakan Erdoğan Bayraktarın sözlerini hatırlatan Balbay, “ Sayın Erdoğan Bayraktar’ın 17/25 Aralık sürecinde ifade ettikleri, eylem ve söylemleri bize çevre bakanlığının çevreyi koruma bakanlığı değil, çevreyi kollama bakanlığı olduğunu en açıık bir şekilde göstermiştir.

Bakanlığın şehircilik alanındaki faaliyetlerini gecekonduların kaldırılması üzerinden paylaşan Balbay,” şehircilik alanında da bakanlık maalesef başta İzmir, Ankara, İstanbul olmak üzere daima rantiyecilik gözü ile hayata geçirmektedir. Gecekonduların kaldırılmasını, insanlarımız için daha sağlıklı daha güvenli konutlar yapılmasını beklerken, bakanlığın onların yerine ucube beton kondular dikmesini yaşanacak bir ortam olmadığını vurguladı.”

FEN BÖLÜMLERİNDE ÖĞRENCİLERİMİZ NEDEN 40 SORUDAN SADECE ORTALAMA 2’SİNE CEVAP VERİYOR?

Milli Eğitim bakanlığı bütçesi üzerinde dikkat çeken hususun bu bütçenin “Maliye bakanlığı bütçesi mi yoksa Milli Eğitim bakanlığı Bütçesi mi” diyerek şaşkınlığını ifade eden Balbay:

“Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin sadece rakamlar, yatırımlar bakımından değerlendirilmesini şaşkınlıkla izledim.  Ben bakanlıktan öğrencilerimizin başarılarını paylaşmasını, hangi alanda hangi başarıları yakaladığımızı duymak isterdim.  Örneğin Fen bölümlerinde 40 sorudan öğrencilerimizin neden ortalama sadece 2 soruyu cevap verebildiklerinin açıklanmasını isterdim.”

NAMUS VE ŞEREFİNİZ ÜZERİNE DEĞİL MAKAM VE SERVETİNİZ ÜZERİNE YEMİN EDİN

Bu ve diğer bakanlıklar için de geçerli olan sorunun AKP mensuplarının etmiş oldukları yemine sadık kalmamalarını ifade eden Balbay, AKP milletvekillerine icraatlarına ve anlayışlarına uygun bir yemin metni önerdi.

Balbay’ın AKP’liler için önerdiği yemin metni:

• Devletin Varlığı ve Bağımsızlığını, Kendi İktidarım İçin Kullanacağıma,
• Vatanın ve Milletin Bölünmez Bütünlüğünü, Milletin Kayıtsız ve Şartsız Egemenliğini Hiçe Sayacağıma,
• Kendimi Hukukun Üstünde Göreceğime,
• Demokratik ve Laik Cumhuriyet’e ve Atatürk İlke ve İnkılaplarına Enkaz Gözüyle Bakacağıma,
• Toplumun Huzur ve Refahını Bozmak İçin Her Fırsatı Kullanacağıma,
• Adaleti Darmadağın Etme Anlayışı İçinde Tüm Muhaliflerin İnsan Haklamalarından ve Tutuklanma Hürriyetlerinden Yararlanmasını Sağlayacağıma,
• Anayasaya Saldırmaktan Yılmayacağıma,
• Malum Millet Önünde Makamım ve Servetim Üzerine Ant İçerim.

ANAYASA MADDE 81 ANDİÇME METNİ:

“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”