Sındır'dan 'özel istihdam büroları' çıkışı

4857 sayılı İş Kanununda “geçici iş ilişkisi”ne getirilen yeni düzenlemeyle 7 milyona yakın işçinin, diğer bir deyişle kayıtlı istihdamın yarısına yakın kısmının, kölelik düzenine mahkum edileceğini ifade eden Sındır; “bunun adı köleleşen emek ticaretidir, kiralık işçiliktir, yeni simsarlık ve dayıbaşı sisteminin yasalaştırılmasıdır.” dedi.

“SENDİKALARIMIZIN YANINDAYIZ”

Konuya ilişkin emek örgütlerinin yanında olduklarını belirten Sındır; “Meclis’te bir yandan sözde “İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu” yasalaşırken hemen akabinde “Özel İstihdam Büroları” ile “Kiralık İşçi” yasal düzenlemesinin gündeme alınıyor olması ciddi bir ironi olarak karşımızdadır. CHP olarak, tasarı hazırlanırken de komisyonda görüşülürken de görüşleri görmezden, sesleri duymazdan gelinen sendikalarımızın yanındayız. Emeğin hakkını hiçe sayan, insan onuru ile bağdaşmayan bu tasarının bu haliyle yasalaşmaması için TBMM Genel Kurul görüşmelerinde var gücümüzle mücadele edeceğiz. Emek örgütlerimizin demokratik tepkilerinin yanında olacağız” dedi.

“DAYIBAŞLIĞI YASAL HALE GETİRİLMEK İSTENMEKTEDİR!”

Tasarının, İstihdam Bürolarına geçici iş ilişkisini de kapsayacak biçimde işçi kiralama yetkisi verilmesi başta olmak üzere, güvencesiz çalışmayı yaygınlaştıracak düzenlemeler içerdiğini belirten CHP’li Sındır şöyle dedi: “Bu tasarı ile insanlık onuruna yakışmayan köle simsarlığı yasal hale getirilmek istenmektedir. İktidar partisi tarafından dayatılan bu yasa tasarısı çalışanlarımıza, emeği ile geçinen milyonlarca yurttaşımıza büyük bir haksızlıktır. Bu düzenleme bir avuç işçi simsarının ve onlardan işçi kiralayacak bir avuç sermayedarın talebidir. Konuya ilişkin emek örgütlerinin ortak görüşü ve onayı alınmadan, tasarı apar topar Meclis’e gönderilmiş ve komisyonlardan da hızlıca geçirilmiştir. Yasanın tarafı olan işçilerimiz ve onu temsil eden sendikalarımız maalesef yok sayılmıştır. Aslında yapılmak istenen sendikal örgütlenmenin de zayıflatılması, emeğin daha çok sömürülebilir bir duruma getirilmesidir. Yapılmak istenen dayıbaşılığın, tarımdaki mevsimlik işçilik alanında da dahil olmak üzere yasal hale getirilmesidir.”

TAŞERONUN YERİNE ‘KİRALIK İŞÇİ’, ‘MODERN KÖLELİK TİCARETİ’

Düzenlemenin, “Uzaktan Çalışma” adı altında işyerinin dışında, işçinin kendi evinde veya farklı bir mekanda işverenin işini yapması sonucu kuralsız ve güvencesiz çalışmaya çanak tutacağını dile getiren Genel Sekreter Sındır sözlerini şöyle tamamladı: “Tasarı bu haliyle işçilerimizi sosyal güvenceden ve örgütlenme hakkından uzaklaştırmaktadır. İşçilerimiz işverenin sunması gereken birçok sosyal haklardan mahrum bırakılmakta, sağlıksız çalışma koşullarına maruz kalmaktadır. Ayrıca bu düzenleme aile/kadın/çocuk emeğinin sömürülmesine neden olacaktır. Özellikle kadınların sosyal yaşama katılmaları ve onlara evde yapılan iş esnasında yardımcı olacak olan kız çocukları da eğitimden yoksun kalma riski altına kalacaktır. Getirilmek istenen yasal düzenleme ile geçici ve düzensiz ortamda çalışacak emekçiler örgütlenme, sendikalaşma olanağı bulamayacak, toplu iş sözleşmelerinin getirmiş olduğu haklardan mahrum bırakılacaktır. AKP taşeronu kaldıracağını toplumu ikna etmeye çalışırken bu düzenleme ile taşeronun yerine ‘kiralık işçi’, ‘modern kölelik ticareti’ düzenini getirmektedir.”