ANA SAYFA > SAĞLIK > Annesine can oldu

Annesine can oldu

A+ A- Sesli Dinle
PAYLAŞ
Annesine can oldu

Karaciğer sirozu olan İzmirli Ayşe Olçun, nakil için 2,5 ay organ bekledi ancak daha fazla dayanacak gücü yoktu. İmdadına 21 yaşındaki öğretmen adayı oğlu Tugay yetişti. Hiç düşünmeden ciğerinin bir parçasını annesine veren Tugay, daha mesleğe başlamadan hayatının dersini verdi.

Ülkemizde birçok insan ölümünden sonra dahi organlarını bağışlamaktan sakınırken, Dokuz Eylül Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği mezunu 21 yaşındaki Tugay Olçun, karaciğer sirozu olan annesini hayatta tutabilmek için hiç düşünmeden karaciğerini verdi. 50 yaşındaki Ayşe Olçun da böylece yıllarca ‘ciğer parem’ diyerek büyüttüğü oğlunun karaciğerinden alınan bir parça ile yeniden hayata döndü.
Şifa Üniversitesi Hastanesi Karaciğer Nakil Merkezi’nde Transplantasyon Cerrahları Doç. Dr. Onur Yaprak ile Doç. Dr. Necdet Güler’in başkanlığında gerçekleşen başarılı canlı vericili karaciğer nakli operasyonu ile zor günleri geride bırakan anne ve oğul, ailenin diğer bireyleri ile birlikte artık hayata gülümseyerek bakabiliyorlar.
 
DİŞ ÇEKTİRİNCE ORTAYA ÇIKTI
Anne Ayşe Olçun, hastalığını şans eseri öğrendiğini belirterek şöyle anlattı: “Bundan yaklaşık 4 ay önce dişim çekildi, ancak kanamam durmayınca; birçok tetkik yapıldı. O tetkikler sonucunda karaciğer sirozu olduğum ortaya çıktı. Sonrasında her şey çok hızlı gelişti. Allah’tan hiç ümidimi kesmedim ama gerçekten çok zorlandığım anlar oldu. Nakilden önceki son günlerde artık ağrılarım çok artmıştı. Allah herkese hayırlı evlatlar versin. Bana verdiği bu güzel evlatlardan dolayı Allah’a her gün şükrediyorum” dedi.
 
“ORGANLARIMI BAĞIŞLIYORUM”
Yaklaşık 2,5 ay önce annesini karaciğer nakli organ listesine kayıt ettirip beklemeye başladıklarını anlatan Tugay Olçun ise ülkemizde organ bağışının azlığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Ama bildiğiniz gibi organ bağışı çok az ve anneme de kadavradan organ çıkmadı. Üç kardeşiz, üçümüz de canlı donör olmak için gönüllü olduk. Ama çok şükür bana nasip oldu. Canlı donör olmanın kolay bir şey olmadığını biliyorum ama insanın annesi gözlerinin önünde eriyip gidince, hiç düşünmeden karar veriyorsunuz”. Annesine karaciğerinin bir parçasını vermek için ameliyat masasına yattığında, ‘bana bir şey olursa organlarımı bağışlayın’ dediğini hatırlatan Tugay Olçun, “Ben de artık organlarımı bağışlıyorum. Organ bağışının ne kadar hayati önemde olduğunu, başına gelmeden insan anlamıyor. Maalesef, herkesin canlı donör gibi bir şansı da olmuyor” dedi.
 
“SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE TABURCU ETTİK”
​Hastanın sebebi belirlenemeyen ‘kriptojenik siroz’ teşhisi ile karaciğer nakli yapılması için Şifa Üniversitesi Hastanesi Karaciğer Nakli Merkezi’ne sevk edildiğini hatırlatan Doç. Dr. Onur Yaprak, “Kadavradan organ çıkması için 2,5 ay bekleyebildik. Hastanın durumu çok kötüydü, organ bekleme süresi zarfında daha da kötüleşti. Bekleyecek daha fazla vaktimiz kalmayınca, canlı donör olan Tugay’ı canlı verici adayı olarak hazırladık. Tomografisinde, karaciğerin kendisine ve annesine yetecek düzeyde olduğunu gördük. Bu tespitin ardından gerekli hazırlıkları tamamladıktan sonra nakli gerçekleştirdik. Her şey yolunda gitti, nakilden sonra her ikisinde de herhangi bir komplikasyon gelişmedi. Tugay’ı naklin 11. gününde anne Ayşe Olçun’u da 15. gününde taburcu ettik” bilgisini verdi.
 

PAYLAŞ
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0
Önceki Haber Serap intihar etmemiş, öldürülmüş…
Sonraki Haber Karşıyaka, Ata’dan Ana’ya koşuyor

SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?