ANA SAYFA > SPOR > Koca Çınar Kaf Sin Kaf 108 Yaşında!..

Koca Çınar Kaf Sin Kaf 108 Yaşında!..

A+ A- Sesli Dinle
PAYLAŞ
Koca Çınar Kaf Sin Kaf 108 Yaşında!..

19. Yüzyılın sonlarında memleketimizde olduğu gibi spor ve özellikle futbol gelişmeye çalışan bir evredeydi.

Osmanlı Devleti'nde kurulan kulüplerin çoğu yabancıların ve azınlıkların kurduğu kulüplerdi. İstanbul, İzmir, Selanik gibi kozmopolit şehirlerde Türklerde kulüp kurarak yabancılarla mücadele etme hevesine düşmüşlerdi. İzmir'de Türk gençlerinin kurduğu ilk kulüp olan Karşıyaka Mümarese-i Bedeniye Kulübü ile birlikte bu evrede sportif anlamda bir anlamda “devrim” gerçekleşiyordu. 1908 Meşrutiyet sonrası memleketin her köşesinde faaliyette bulunan İttihat ve Terakki tarafından futbol kulübü olarak kurulan takım, zaman içerisinde diğer spor dallarında da şubeler açarak ve gençleri spor yapmaya teşvik ederek günümüzde hala varlığını devam ettiren ender Spor Kulüplerinden biri olma unvanını korumaktadır.
Karşıyaka’nın kuruluşu hakkında ilk kaynak, kurucularımızdan Kadızade Zühtü Işıl’ın, Gazeteci-Yazar Yaşar Aksoy’a anlattıklarıdır. Zühtü bey şöyle anlatıyordu;
"Aramızda ilk defa bir topluluk kurmaya 5-6 arkadaş o günlerde bu arsada karar verdik. Ağabeyim Kadızade Raşit, teyzezadem Süreyya İplikçi, ben, Refik Civelek, Osman Nuri, Örnekköylü Hüseyin, bir zeytin ağacının altında hafif yağmurlu bir günde biz de bir kulüp kurmayı tasarlamıştık. İçimizdeki milli heyecan bir yangın gibi ateş almıştı.”
Aynı görüşmelerin birinde kurucularımızdan Sadi İplikçi ise şöyle anlatmıştı;
"Sene 1912, Karşıyakalılar bir spor kulübüne kavuşuyorlar, sevinç içindeler. Büyüklerimiz Omiros’un tarlasını temizlemişler, seyyar kale direklerini dikmişler, üstüne de gaytan ipini çekerek kale kurulmuş aralarında oynuyorlar. Biz küçükler de kalenin arkasına topun kaçmasını bekliyoruz. Yakalayıp ayakla vurup kendilerine gönderelim diye. Rumlar o sırada Karavokiri Tarlası’nda top oynarlardı. Soğukkuyu Caddesi’nde demiryoluna nazır Hacı Ziya Bey’in evlerinden birisini büyüklerimizden Hüsnü Tonak, Tahir Bor, merhum Avukat Fevzi Fikri Altay, Raşit Kadızade, Süreyya İplikçi, Sezai Çullu döşemişler, bir de çaylı toplantı düzenlemişler, sporseverler ile sporcu gençleri davet etmişlerdir. Biz küçüklere de çay, pasta tevzii için vazife vermişlerdi. Küçük, büyük herkes sevinçli idi. Karşıyaka Mümareseyi Bedeniye Kulübü resmen kuruluyordu…”
Yine kulübümüzün ilk umumi(genel) kaptanı Cemal Ahmed Umar’ın 1926 yılında Spor Alemi dergisinde kendisine sorulan “İzmir Şampiyonu Karşıyaka Kulübü’nün Mazisi” başlıklı makalesinde kuruluşumuzu;
“Günün birinde, ‘Karşıyaka Kulübü nasıl teessüs etti (kuruldu)?’ diye bir sual karşısında bulunacağımı düşünse idim ve bu suale de benim cevap vermekliğim lazım olduğunu bilseydim, kulübü ilk defa tesis edenlerden küçük yaşımda malumat toplamaya çalışırdım. Fakat o zamanlar ne ben buna ihtimal vermiş ve ne de müessisler (kurucular) bunu düşünebilmişlerdi. İzmir’in eski sporcularıyla Karşıyakalıların pekâlâ hatırlayacakları üzere, Karşıyaka’da ‘Omiro Tarlası’ denilen o zamanın asri (modern) stadyumunun topraklarında, henüz yeni alınan ayakkabılarını topa ve topla beraber toprağa vurarak burnunu beyaz bir nesne şekline getiren futbol meraklılarının akşam eve dönünce işittikleri ağır sözler bile buranın cuma günleri kalabalık bir meraklı kitlesi toplamasına mani olamazdı. İşte, biz o zamanın kale arkası futbolcularındanız. Görüyorsunuz ki, mazimiz ne kadar şereflidir. Kale arkasında büyüklerin top atmasını bekleyip yumrukla topa vurmaya pek meraklı olan kaleciye topu atmak, bizim için pek zevkli idi. Bazen topa verdiğimiz yanlış falso neticesi top kaleciye gitmezse arkamıza yerden alma küçük bir taş da yerdik. İşte bu bizim gibi, kale arkası futbolcularına taş atan ve bize kale direği taşıtan futbolcular 328 (1912) senesi Eylülü’nün on ikisinde ‘Karşıyaka Kulübü’ diye bir spor kulübü yaptılar….” diye anlatmıştı.
Anlatım ve sözlü tarihten ziyade, bizim Karşıyaka’nın kuruluşu ile ilgili bulabildiğimiz ilk evrak 19.12.1914 tarihli Ahenk gazetesindeki Karşıyaka Terakki Kulübünün kuruluşu. 1912 yılında kurulan Mümarese-i Bedeniye ile ilgili herhangi bir belge bulunmazken, tahminim ise; gençlerin sportif anlamda 1912 yılında kurdukları “Mümarese-i Bedeniye” kulübünün resmiyete dökülmüş hali kurulan “Karşıyaka Terakki” kulübüdür. "Karşıyaka’da İdman Kulübü Tesisi" başlıklı ve 19 Aralık 1914 tarihli söz konusu haberde şunlar yazılıdır:
 "Her türlü mümarese-i idmaniyeye (beden eğitimine) hizmet etmek emeliyle Karşıyaka’da (Terakki) namı altında (ismiyle) bir kulüp tesis edilmiştir. Kulüp, Karşıyaka Müdafaa-i Milliye Şubesi dairesindedir. Futbol oynamak, kayıkta kürek çekmek, koşmak, yürümek gibi her birisi menafi-i azimeye mucip olan (önemli yararlara neden olan) enva’i idmanlar (çeşitli beden eğitimleri), sporlar icra etmek isteyen gençlerimizin, bugünkü cuma gününden itibaren muamele-i kaydiyelerine ibtidar edilecektir (kayıt işlemlerine başlanacaktır). Muamele-i kaydiyenin cuma günleri zevali saat (öğleden sonra) ikiden altıya kadar ve eyyam-ı sairede (diğer günlerde) beşten sekize kadar icrası karargir olmuştur".

Kuruluşumuzdan birkaç sene sonra memleketin işgali ile birlikte kulübümüz dağılmıştı. Herkes cephelere koşmuştu. Ta ki 1922 büyük istirdat(kurtuluş)’a kadar. 1922 senesinde toplanan 58 Karşıyaka sevdalısı yeniden buluşup Karşıyaka Gençler Birliği namında bir kulüp tesis ettiler. İzmir gazeteleri aynı süreçte, bir başka Karşıyaka kulübünden daha söz etmektedir: Karşıyaka İdman Ocağı. 1925 yılının ortalarına doğru bu iki kulüp birleşip KARŞIYAKA SPOR KULÜBÜ’nü oluşturuyordu.
1925 yılında oynadığımız tüm kupaları ve İzmir mıntıka şampiyonluğunu kıl payı kaçırdığımız bu yılı ve tarihimizin bilinmeyenlerini ilerleyen aylarda gazetemizde neşr etmeye niyetliyiz.
Ancak 1926 yılında İzmir mıntıka şampiyonu olarak tüm Türkiye’de adından söz ettiren Karşıyakamız, dönemin basın yayın organlarında sürekli yer alıyordu.
1926 yılında kulübümüzün kurucu futbolcularından ilk milli futbolcumuz Vahyi bey ise iki defa milli formayı giyerek, Altay’lı Hamid bey’den sonra İzmir’de milli formayı terleten ikinci futbolcu oluyordu.
1925 ve 1926 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk kulübümüzü iki defa ziyaret ediyordu.
1930’larda ise Yüzme, Denizcilik, Tenis, Güreş ve Atletizm gibi dallarda Türkiye ve Dünya rekorları kulübümüz sporcuları tarafından kırılıyodu.
Kuruluşumuzdan, erken Cumhuriyet dönemine kadar olan bu süreçte başarıları, devamlılığı ve 108 yıldır 18 branşta faaliyetleri ile Türkiye’nin en önemli kulüplerinden birisidir Kaf Sin Kaf. Bugünlerde İzmir depremi sebebiyle yüreğimiz burukta olsa, sizlere bir nebze de olsa acıları unutturmasını umduğum, ümit ve aşk hikayesini aktarmaya çalıştım. Bu vesileyle tüm İzmir’e ve İzmirlilere geçmiş olsun diliyorum, vefat edenlere rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum.
Biz Karşıyakalıyız..!

Bedri Cumhur Doğu

HABERE AİT RESİMLER

PAYLAŞ
Beğendim 0 Muhteşem 2 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0
Önceki Haber Karşıyaka, Çatalca ile yenişemedi
Sonraki Haber Latife Hanım Anı evi hasar nedeniyle kapatıldı

SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?