"Bilginiz üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Karşıyaka Yamanlar Bölgesinde Kuzey Bölgesi Katı atık Bertaraf Tesisi ve Depolama Alanı planlanmıştır. Planlanan Projenin ÇED süreci devam etmektedir.
Odamız yerlatısuları çalışma grubu tarafından 2013 yılında planlanan tesisin yapılacağı yerde ön inceleme yapılarak bir rapor hazırlamıştır. Bu raporda; planlanan alanda jeolojik birim olarak volkanik kayaçların yer aldığı, bu kayaçların ayrıntılı hidrojeolojik özelikleri, yeraltısuyu durumu; geçirimlilikleri, hidrolik değerleri, su tutma ve iletme kapasiteleri, olası bir kirliliğin yayılmasında etken olacak çatlakların sıklığı, uzunluğu, genişliği, hacimleri ve uzanımları ayrıntılı bir hidrojeolojik etüt ve modelleme ile ortaya konması gerektiği ifade edilmiş, İzmir Büyükşehir Belediyesinden bölgedeki yeraltı sularının durumu ile ilgili bir etüt raporu hazırlanması talep edilmiştir.
Bu talebimiz 6 Aralık 2013 tarihinde TMMOB İzmir İKK ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve yetkilileriyle yapılan toplantıda bir sunumla Odamızın yaptığı çalışma aktarılmış ve depolama sahasının ayrıntılı bir hidrojeolojik etüt çalışmasının yapılması ortak bir görüş olarak benimsenmiştir. Bu görüş çerçevesinde 2014 yılında İZSU Genel Müdürlüğünce depolama sahasının olduğu bölgeyi kapsayan ayrıntılı bir hidrojeolojik etüt raporu yaptırılmıştır.
Hazırlanan etüt raporunda özetle; depolama sahasında yeraltı su seviyesinin yüzeye çok yakın (1 metre civarında) olduğu, bu alanın yeraltı suyu drenaj alanının üst kotlarında bölgenin yeraltı suyu kaynaklarının beslenme sahasını oluşturduğu, depolama alanı ve yakın çevresinde küçük debili çok sayıda yeraltı suyu kaynağı çıkışı olduğu, bu kaynaklardan da Karşıyaka, Çiğli, Ulukent ve Koyunderede yaşayan insanların damacanalarla içme suyu sağladığı ve depolama sahasında geçirimsizliğin - sızdırmazlığın sağlanamaması durumunda yeraltısularının kirleneceği belirtilmiştir.
Bu rapor sonrası Odamız İzmir Büyükşehir Belediyesi Atık Yönetimi Daire Başkanını ziyaret ederek, bu alanın depolama için uygun olmadığı, hazırlanan raporun önemli olduğunu ve dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Bu süreç içerisinde TMMOB İzmir İKK tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesinden depolama sahasının olduğu bölgeyi kapsayan hidrojeolojik etüt raporu talep edilmiş, Büyükşehir Belediyesi ise mevcut raporu eksik göndererek raporun sonuç ve öneriler kısmını TMMOB'dan saklamıştır.
Odamız tarafından konunun önemi dikkate alınarak yeni İZSU Genel Müdüründen de randevu talep edilmiş, yaklaşık 1 ay geçmesine karşın Odamıza randevu verilmemiş henüz görüşme gerçekleşmemiştir.
Odamız bu gelişmeleri ve süreci dikkate alarak proje hakkında yeterince bilgisi olmayan ve İzmir Büyükşehir Belediyesince de bilgilendirilmeyen İzmir kamuoyunu bilgilendirilmesine karar vermiştir.
Planlanan Katı atık depolama sahası;
1- Tesis alanı ve depolama sahası yeraltısuyu ve yüzey suyu kaynaklarının üzerinde bulunmaktadır.
2-Bölgedeki yeraltı sularının beslenme havzasını da oluşturan bu alandan ve yakın çevresinden çıkan yeraltı su kaynakları ile Karşıyaka, Çiğli, Ulukent, Koyunderede bulunan on binlerce insan damacanalarla içme suyu sağlamaktadır.
3- Katı atık- Çöp Depolama tesis alanında oluşacak bir kirlilik bölgedeki tüm yeraltısularını kirletecektir.
4- Yukarıda belirtilen tüm tespitler İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğünce yaptırılan etüt raporunda da olanca açıklığınca anlatılmaktadır.
ÇED SÜRECİ DEVAM EDİYOR DEYİP SÜREÇ GEÇİŞTİRİLEMEZ
Yukarıda belirtilen nedenlerle katı atık bertaraf tesis alanın depolama sahasının yer seçimi son derece riskli olup, depolama için uygun değildir. İzmir'in zaman kaybetmemesi için projenin ÇED süreci durdurularak, yeri mutlaka değiştirilmelidir. Çed süreci devam ediyor deyip süreç geçiştirilemez.
İzmir Büyükşehir Belediyesince katı atık bertaraf tesisinin en gelişkin teknoloji kullanarak yapılacağı, buradaki atıkların tehlikesi olmayan inert atık niteliğinde olacağı, sızdırmazlığın mühendislik önlemleriyle sağlanacağı, ayrıca etkin bir denetim sistemi olacağı ifade edilmektedir. Öncelikle şunu belirtmemiz gerekiyor: Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Dünyanın birçok ülkesinde yapılan son bilimsel araştırmalarda inert atıklarında suya geçmesi durumunda suları kirlettiğini ve sağlık açısından tehdit oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla inert atıkların tehlike içermediği bilimsel gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Diğer yandan atık depolama sahasında mühendislik önlemleriyle yapılacak sızdırmazlık- geçirimsizlik örtüsünde olası bir kaçak durumunda ne olacaktır. Böyle bir risk almaya değer mi?
İzmir Büyükşehir bürokratları konuyla ilgili görev ve sorumluluklarını yerine getirmemektedir. Uzmanlık alanı su olmayan, suyu bütün meslek hayatı boyunca yalnızca muslukta gören bir bürokrat İZSU Genel Müdürü yapılırsa bu durumu da doğal karşılamak gerekir.
SAYIN BAŞKAN KOCAOĞLU TALEP EDERSE YER SORUNUNU ÇÖZERİZ.
Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Belediye Meclisinde ve basına yaptığı birçok açıklamada katı atık-çöp depolama sahası seçiminde yer sorunu yaşadıklarını, daha uygun yer bulamadıklarını birçok kez ifade etmişlerdir. İzmir'de katı atık depolama sahalarına yönelik uygun yer bulunamaması sorunu yoktur. Sorun;İzmir Büyükşehir Belediyesince konunun uzmanları, bilim insanları, meslek odalarıyla işbirliği yapılmaması ve böyle bir arayışın içinde olunmamasıdır.
Sayın KOCAOĞLU tarafından Odamıza bir talep geldiğinde İzmir’in atık depolama sahası yer sorununu sorunsuz olarak çözeriz.
Saygılarımızla."
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!