Yönetici krizleri çözer, bahaneler üretmez.
Asıl marifet yetenekleriyle, bilgileri ile bir göreve gelmektir. Kurumlar eş dost, aile ilişkileri ile yönetilmemeli. Bunu her zaman dile getiririm ‘Adama göre iş değil, işe göre adam’. 3 yılda kurumunda yeni bir proje üretmeyen, mal ve hizmet üretimine katkı sağlamayanı o görevde tutmak bence vicdanları sızlatır.
Zaman zaman köşemde Karşıyaka İlçe Nüfus Müdürümüz Ertuğrul Öcek’ten söz ederim. Örnek bir yönetici olduğunu da. Göreve geldiği günden beri diğer yöneticiler gibi kendisi ile de iletişim içindeyim. İnsanımız her işi sona bırakmayı alışkanlık haline getiriyor ya, işte bu durumda en çok sıkıntı yaşayan kurumlardan biri de nüfus müdürlüğü. Vergi dairesi, İlçe Milli Eğitimin de aynı sorunlarla boğuştuğunu gözlemliyorum. Mesela aylar önce eski ehliyetlerin temmuz sonuna kadar değiştirilmesi gerektiği belirtilmesine karşı, insanımız son günlerde nüfus müdürlüklerinin kapısına dayanıyor. İlçe yöneticilerimizi sık sık ziyaret eder sohbet ederim. Çoğu sağ olsunlar “Eleştiriyi eksiği telefi etme fırsatı olarak” görür. Halkın hizmetkarı olduğum için bir insanı ne kadar sevsem de yanlışını alkışlayacak kadar alçalmadım tabi. Kimsenin de dalkavukluğunu yapacak hiç değilim. Hep söylerim ben yalnız Allah’a ve hanıma bağlıyım, kimseye bağlılığım olmaz. Çünkü kimseden beklentim olmaz. Yüce Rabbim ’in beni adres gösterdiği kuluna hizmet etmeyi görev sayarım.
Ehliyet yenileme son günlerinde Karşıyaka Hükümet Konağına uğradığımda Karşıyaka Nüfus Müdürlüğü ana baba günü gibi doluydu. İşler sorunsuzca yürüyordu. Dışarıda oturuyordum, gelip geçenler acaba şikâyet ediyorlar mı diye. Hiç duymadım. Ertuğrul müdür vatandaşın işinin kolaylaştırmak için müdürlüğün diğer nüfus işlemleri için ayrılan bölümünü de ehliyet yenileme işlemleri için devreye sokmuştu. Kriz yaratmak şöyle dursun olası krizi çözmüştü. Buradan Ertuğrul müdürü ve çalışanlarını yürekten kutluyorum. Kendini bilmez insanların davranışlarına karşı sinirleri alınmış gibi davranan personeli kutlamamak mümkün mü?
Bu aralar okul kayıtlarının başlaması nedeniyle İlçe Milli Eğitim Müdürü Arzu Günaydın ve kurum personeline de sabırlar diliyorum. Arzu müdürümün dik duruşunu, soruna karşı gösterdiği duyarlılıktan dolayı kutluyorum.
Umarım kayıt döneminde padişahlığa soyunan, veliyi doğrudan okul aile birliğine yönlendiren, randevu verdikleri veliyi saatlerce kapıda bekleten okul müdürleri bu yıl da İlçe Milli Eğitimin işini zorlaştırmaz, veliye kapılarına dayanmasının yolunu açmaz.
Yüksek enflasyonun getirdiği özel okul ücretlerinin yüksekliği, velileri devlet okullarına yönlendirdi. Dolaysıyla veliler, Karşıyaka’da gözde olan birkaç okulun kapısına dayandı. Memur, işçinin veremediği bağışları bu velilerin vermesi kaçınılmaz gözüküyor. Umarım çok bağış yapanlara öncelik verilmesi eğitimde fırsat eşitliğine, Türkiye’nin aydınlık yüzü Karşıyaka’ya gölge düşürmez. Okula bağış yapılmasına karşı değilim ama bağışların okulun hesabına yatırılmasını, toplanan bağışların nerelerde kullanıldığının takip edilmesinin gerektiğini özellikle vurgulamak isterim.
Çocuğun severek eğitim-öğretim görmek istediği okuldan kayıt sırasında yüreği buruk ayrılması bana göre bir eğitimcinin yüreğini yaralamalı.
Çok yazıp durdum. Mili Eğitim Bakanlığına bağlı okullardaki öğrencilerin ve de eğitimcilerin kılık kıyafet özgürlüğünün, özgürlük olmadığını, mutlaka düzenlenmesi gerektiğini… Ailesinin ekonomik durumu iyi olan öğrencilerin kılık kıyafetlerine özenen ekonomik yönde zayıf olan ailelerin çocuklarının onlara özenmesinin getirdiği sorunların aile yapısına, öğrenciye rol model olan eğitim emekçilerinin kılık kıyafetlerinin öğrencinin davranışlarına etkisini yazdım. Boşuna dememişler “Sınırsız özgürlük, özgürlük değildir” diye.
Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin hocam bu yaraya güzel dokundu. Okul kıyafetlerinde köklü bir değişiklik yapılacağını açıkladı. Yeni düzenlemeye göre, tüm öğrenciler belirlenen forma modelini giyecek, özel işaret, baskı ve desen gibi ayrıntılara yer verilmeyecek. Okulların forma görselleri resmi internet sitelerinde yayımlanacak ve bu kıyafetler 4 eğitim-öğretim yılı geçmeden değiştirilemeyecek.
Sonsöz “Eğitimde feda edilecek tek bir fert dahi yoktur” Mustafa Kemal Atatürk
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!