Her zaman söylerim, doğduğumuz ve doyduğumuz kente hizmet etmenin insanı mutlu ettiğini. Ne kapabilirim değil ne katabilirim diye düşünerek yaklaştığımızda insanımızı mutlu ettiğimizde, bizlerde mutlu oluruz. Bence mutluluk, sağlıklı yaşamanın en büyük gıdası. İhtiyaç sahibi insanlara beklentisiz el uzatmak kadar mutluluk veren bir şey düşünemiyorum.
Bu yazıda beni çok ama çok sevindiren insanlardan söz etmek istiyorum.
Karşıyaka’da Muharip Gaziler Derneği var. Sadece bayramlarını kutlamak için gitmem. Onların düzenli, birbirlerine karşı güzel davranışlarının olduğu ortamlarında bulunmak bana büyük bir keyif verir. Zaman zaman meşhur kuru fasulyeli, turşulu sofralarında onlara eşlik etmek, onlarla sohbet etmek muhteşem bir keyif. Her törende nizami olarak katılmalarını görmek onlara saygımı bir kat daha artırıyor. Daha önce de yazmıştım. İyi ki gazilerimiz ve STK’lerimiz var. Milli Bayramları tatil gibi gören bazı yöneticilerin katılmadığı bayram törenleri onların sayesinde cılız geçmiyor. Muharip Gazilerin daha önceki yerlerine de çok uğrardım. O yaşlı güzel insanların asansörsüz binanın merdivenlerden iki kat çıkarken hallerini gördükçe içim eriyordu. Sağ olsun Sayın Valimiz, Gençlik ve Spor Bakanımız ve İzmir il Müdürümüz ile Kaymakamımız Sayın Özkan Demir sayesinde eski tren istasyonu yerleşkesine yerleştirildiler. Şimdi haftanın dört günü açık. Çayları her zaman taze. Halil Taşçı başkan tam mesai yapıyor. Halil başkanın eşi Fatma abla. Ablaların ablası. Allah ona sağlık versin. Onun gibilerin yaşaması için hep dua ederim. Gazilerle çok ilgilenen, çok saygın bir insan. Bir defasında ben onları ziyaret ederken tanık olduğum ve hiç unutamayacağım bir anı yaşadım. Fatma abla rahatsız diye kendisine bir bardak içinde ilaç salona getirildi. “Ben gelir orada içerdim” dedi. Yetmedi kendisine ayrıcalıklı özel bir içecek hazırlanmış gibi düşünülmesin diye de oradaki gazilere dönüp “Arkadaşlar kusura bakmayın bu ilaç” diye onların da gönlünü aldı. Bu kadar zarif düşünen insanın karşısında saygı ile eğilirim. Sen sağlıkla çok yaşa Fatma ablam.
Bazı insanlar vardır, iyilikten söz edince mangalda kül bırakmazlar. Teorisyenlikte onların eline kimse su dökemez. Ama bazıları var ki ihtiyaç sahiplerine ulaşmak için bana ulaşırlar. Ramazan ayında çok ihtiyaç sahibi insanı sevindirmemde çok yararları dokundu. Sağ olsunlar var olsunlar. Önceki Kızılay Karşıyaka Şube Başkanı, şimdi Kızılay Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Karadeniz’in katkılarını unutmak mümkün değil. Geleceğim Ol Derneği Başkanı Serdar Yavaşoğlu ve iyilik meleklerinin, Küçük Dokunuşlar Derneği Başkanı Ebru Tokgöz ve ekibinin her iki bayramda doğduğum Batman Kozluk’taki ihtiyaç sahibi insanlara uzattıkları yardım elinin yarattığı sevinç enerjisi bana Karşıyaka’ya kadar yansıttılar. Sağ olsunlar var olsunlar. Geleceğim Ol Derneğinin kız çocuklarını okutmak için burs sağlamaları, onları sosyal ve kültürel projelerle sevindirmeleri, ailelerine destek olmalarının da bizzat şahidiyim. Bir de Karşıyaka’nın bir iyilik meleğinden söz etmeden asla geçmem. Emine Yorgun Ata. KARYAD, Karşıyaka Yardımlaşma Derneği Başkanı. İzmir’deki dezavantajlı köylerdeki çocuklara yardım sağlamak için konserler, etkinlikler düzenliyor. Yardımları İzmir’in dezavantajlı köylerine kadar götürüp dağıtıyor. Bir defasında dernekte otururken Yıkık Kemer’den yaşlı bir amca geldi, ilaçlarının bittiğini söylüyordu. Reçeteyi uzattı. Kışlık giysi istedi. Kahvemiz daha bitmeden bir iki telefon görüşmesi ile sorunu çözdü. Bu güzel insanları Belediye meclisinde görmek lazımdı ama bizdeki demokrasi…
Yardımsever mahalle muhtarlarımızın hangisini yazayım ki: Birini unutursam gönül koymasınlar diye isim yazmaktan haliyle çekiniyorum. Hepsi de benim için çok değerliler.
Sonsöz “Doğduğumuz ve doyduğumuz kente hizmet etmek insan olmanın gereğidir.” Yılmaz Durmaz
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!