Dünyanın birçok ülkesinde insanlar açlıktan ölmeye mahkûm iken, yeni silahların denenmesi için, egemenliklerini daha da yaygınlaştırmak için ve en önemlisi dünyada en büyük benim gösterisi ile on binlerce insan öldürülüyor. Savaşın kazan tarafının olmadığını bildikleri halde.
Üç yıldır süren Rus-Ukrayna savaşında on binlerce asker ve sivil öldü. İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki katliamları, İsrail- ABD ortaklığından İran’a saldırısında ölen insanların sayısı da önemsenecek düzeyde. Buralarda insanları öldürmek, kentleri yıkmak, altyapılara yok etmek için atılan bombalar, füzelerin paraları ile yeni bir dünya kurmak bence mümkündü. Açlıktan ölen insanları yaşatmak çok daha mümkündü.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric 20 Haziran'da, Gazze’de yetersiz beslenen çocuk sayısının endişe verici düzeyde arttığı uyarısında bulunuyor. Sadece mayıs ayında 6 aylıktan 5 yaşına kadar olan 5 bin 100 çocuğun, akut yetersiz beslenme nedeniyle hastaneye kaldırıldığını söylüyordu.
Açlıktan son ölen Filistinli babanın dediği gibi "ÇOCUKLARIN AÇLIKTAN ÖLMESİ EN ÇİRKİN SAVAŞ SUÇU"
Nerede Birleşmiş Milletler (BM), nerede insan hakları denince mangalda kül bırakmayan batılılar.?
12 gün süren İsrail- İran çatışması ve son olarak Rusya’ya göz dağı verircesine ABD’nin İran’ı bombalaması dünyayı diken üstüne çekti.
Bitti mi bana göre bitmedi. Nitekim İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz’in açıklaması bunu gösteriyor. Katz, İsrail ordusuna İran’a karşı yeni bir “uygulama planı” hazırlaması talimatı verdiğini söyledi. Katz, planın hava üstünlüğünü sürdürmeyi, İran’ın nükleer ve füze geliştirme çalışmalarını engellemeyi ve terör faaliyetlerine verilen desteğe karşılık vermeyi kapsayacağını belirtiyor. Katz bununla yetinmedi X sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, İsrail’in İran’a yönelik son operasyonunu "12 günlük parlak bir eylem” olarak nitelendirdi. İran'ın nükleer programını yöneten üst düzey güvenlik yetkilileri ile bilim insanlarının hedef alındığını ve etkisiz hale getirildiğini öne sürdü. En önemlisi de ‘Yükselen Aslan Harekâtı, sadece bir ön izlemeydi’ sözü tedirginlik yaratıyor. İsrail kaşınıyor. Arkasındaki emperyal güçlerin desteği ile şımarıklığı artıyor. Çin ve Rusya’nın İran ile ekonomik ilişkileri çok sıkı. Allah korusun Çin ve Rusya’nın bu oyuna dahil olması dünya için büyük bir felaket olur.
Ciğerimiz yanıyor
Kavurucu sıcaklar, insanların sorumsuz davranışları yüzünden, sabotajlar sonucu ormanlarımız yanıyor. Orman yangınlarında yanan sadece ağaçlar değil tabi. İçindeki canlılar yanıyor, ciğerimiz yanıyor. Orman yangınlarına sadece kavurucu sıcaklar neden olmuyor. Bilinçsizce yakılan ateşler, sorumsuzca arabadan, yoldan geçerken atılan sigaralar, içilen içeceklerin şişelerinin rastgele atılması da orman yangınlarının başlıca sebepleri. Sabotaja gelince sabotajı yapanların en ağır cezalarla cezalandırılması ve kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini düşünüyorum. Yanan yerlerin mutlaka yeniden ağaçlandırılması, imara açılmaması ve en önemlisi yangın söndürme uçak ve ekipmanlarının çoğaltılması gerektiğini düşünüyorum. Orman yangınları konusunda orman köylüleri ve kentin sorumsuz insanları sıcaklar başlamadan bir dizi bilgilendirmeler yapılmalı, sık sık kamu spotları ile toplum uyarılmalı diyorum.
İzmir Foça, Aliağa, Bornova, Bursa'nın Yenişehir, Sakarya'nın Taraklı, Tekirdağ'ın Şarköy, Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ve Onikişubat, Antalya'nın Alanya ve Aksu, Muğla'nın Kavaklıdere ilçelerinde çıkan orman yangınları ülkem yanıyor, ciğerlerimiz dağlanıyor dedirtiyor.
Keşke diyorum bütün dünya liderleri bizim Karşıyaka’daki Sosyal Hizmetler Müdürü Müge Hanay Ünveren, Sosyal yardımlaşma Vakfı Müdürü Bora Kaya, yardımsever STKler, sayılı yardımsever iş insanları ve Kızılay Karşıyaka Şubesi çiçeği burnunda Başkanı Tülay Kalıpçılar gibi insanları yaşatmak için çabalasa.
Büyük usta Nazım Hikmet’i “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim…” onu bu sözü ile anıyorum
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!