Geçen sayıda yazmıştım “Tehlikeli virajdayız!!!” diye.
Her geçen zaman aleyhte gelişmeye devam ediyor. Susuzluk, yanan ciğerlerimiz ve orman şehitlerimiz. İnsan olanın yüreğini kanatır.
Eyyamıbahur sıcağını yaşıyoruz. İzmir’de su ve elektrik kesintileri kaçınılmaz gözüküyor.
Bu cehennem sıcakları barajları, kuyuları kurutmakla kalmadı. Ormanlarımızı, ciğerlerimizi de yakıp geçiyor. Bu seri yangınların çoğu insan kaynaklı olduğunu düşünmüyorum. Ormancılarımız, orman köylülerimiz, belediyelerimiz can siper çalışıyor. Ormanlardaki yangınlarda ormancılarımız şehit oluyor. Son yangınlarda maalesef beş AKUT gönüllümüzü de yitirdik. Mekanları cennet olsun, yakınlarına sabırlar diliyorum. Yangın uçak filosunun güçlendirilmesi şart.
Günlük elektrik tüketimi en üst seviyeye çıktı. Günlük bazda 1 milyon 217 bin 882 megavatsaat elektrik üretilmesine karşın, tüketim ise 1 milyon 211 bin 289 megavatsaat olarak kayıtlara geçti. Artan klima ve soğutucu kullanımı, ulusal elektrik şebekesi üzerinde dönemsel yük artışlarına yol açıyor tabi.
İzmir’e elektrik dağıtımını sağlayan GDZ Elektrik de abonelerini uyaran bir mesaj paylaştı. “Son günlerde etkisini artıran hava sıcaklıklarıyla birlikte ülke genelinde enerji talebi olağanüstü seviyelere ulaşmıştır. Artan klima ve soğutucu kullanımı, ulusal elektrik şebekesi üzerinde dönemsel yük artışlarına yol açabilmektedir.
Bu süreçte, enerji sürekliliğini birlikte korumak adına, yüksek tüketimli cihazların aynı anda ve uzun süreli çalıştırılmamasını, kullanılmayan elektrikli cihazların ise kapatılmasını rica ederiz.”
Geçen arkadaşlarla sohbet ederken ‘yağmur duasına değil de elektrik kesilmemesi için dua edelim. Yoksa Eyyamıbahur sıcağı bizleri boğacak.’ Dediğimde, arkadaşlar haklısın dedi.
Bu sıcakların orman yangınlarının, kuruyan baraj ve kuyuların tek suçlusu diyesim geliyor.
Belediyenin gönderdiği yüksek su faturalarına rağmen suyu hovardaca kullanmaya devam ediyoruz. Büyükşehir belediyesinin yeni kuyular açtığını duyuyoruz. Bu da yeterli gelmemiş olacak ki 10 metreküpün üstünde su kullanılmasını önlemek için suya zam yapılacak gibi görünüyor.
287.050.000 metreküp kullanılabilir su hacimli Tahtalı barajında şu anda 26.367.000 metreküp su var Dibi delik denilen Gördes barajının su tutmadığı söyleniyor. Güzelhisar barajında 143.390.000 kullanılabilir su hacmine karşılık 83.880.000 metreküp su bulunuyor. Şunu merak ediyorum bu kadar su sıkıntısı yaşanırken bu barajdan su kullanılamıyor mu? Engel varsa bu engeli de merak ediyorum doğrusu.
Karamsarlıklar bizim ruh halimiz bozuyor. Karamsarlıklardan biraz uzaklaşıp Karşıyaka’da olup bitenlerden, güzel işlerden söz etmek istiyorum.
Bu cehennem sıcaklarına rağmen Karşıyaka Latife Hanım Köşkü Bahçesinde düzenlenen Lozan Antlaşması'nın 101., Kıbrıs Barış Harekâtının 51. yılı söyleşi programına katıldım. Gazileri çok severim, zaman zaman onları ziyaret eder, kahramanlık anılarını dinlerim. Gaziler günlerinde, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekâtının yıl dönümlerinde profesyonellere taş çıkartacak etkinliklere imza atarlar. Her etkinliklerine katılmayı görev sayarım. Çok güzel hazırlanmışlar. Gazilerin tekmili kıyafetle katılması, İSKEM Derneği Başkanı İsmail Erkan'ın anlatımı ve sanatçılarının icra ettiği, günün anlam ve duygusuna uygun şarkıları ile etkinlik bayram tadındaydı.
İSKEM demişken çok başarılı programlarından da söz etmeden geçemeyeceğim. İSKEM’İN Başkanı Em. Bnb. olan İsmail Erkan, Kuleli Askerî Lisesi mezunu. 2016 yılında dernek başkanı olarak, Karşıyaka amatör sanatına hizmet vermeye başlamış, 2019 yılında kısa bir süre, Karşıyaka TESUD başkanlığı da yapmış.
İSKEM" Atatürk'ün adımları ile Karşıyaka" gösterisini Karşıyaka’da dört kez sahneledi. Bir kere izleyenin bir daha izlememesi mümkün değildi. Sahnede sergilediği o tarihi materyalleri sağlamak her babayiğidin haddi değildi bence. O kıyafetlerle uyumlu çıkardıkları oyun hala akıllarda.
Latife Hanım Köşkünün bahçesinde Latife Hanım Anı evinin önünde yapılan etkinlikte insanın içini burkan bir şey de vardı. Özellikle öğrencilerin ziyaret ettiği anı evinin yılardır onarımının bitmeyişi, arka kapısına açılan sokağın köstebek yuvası hali programdan sonra oradakilerin gündemini oluşturuyordu.
Sonsöz: Hep yarın yarın diyorsun. Ya yarın yoksa!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!