Dijitalizm

Dijital çağı yaşıyoruz. İnsanlığa getirdiği yararların yanında kötü niyetle kullanıldığında insanlara büyük zararlar veriyor. Dijital tekniklerle dolandırıcılık alabildiğine son sürat devam ediyor. Tıpkı dinamitin amacından saptırılması gibi.

Nitrogliserin, nitrat adı verilen ilaç grubuna ait. Kan damarlarını gevşetir, kalbe giden kan ve oksijen miktarını artırarak kalbin iş yükünü azaltır.

İsveçli kimyager Alfred Nobel tarafından 1866'da nitrogliserinin diatomite soğurulmasıyla Dinamiti buldu. Bu buluş, koca kayaların parçalanarak yolların kolayca yapılması açısından insanlık tarafından büyük sevinçle karşılanmış. Ne yazık ki insanlar bunu kötü amaçları için kullandılar. Daha da ileriye giderek patlayıcıları çeşitli bombalara dönüştürdüler. Birbirlerini öldürmek, birilerini zengin etmek için. En çok da emperyal güçlerin işine yaradı.

Yapay zekanın insanlık için büyük tehlikeleri de beraberinde getirdiğini yazmıştım. Yapay zekâ ile hemen her gün neler üretilip insanların mağdur edildikleri ile ilgili haberleri medyadan izliyoruz.

İnsanları en çok da uyku sersemliği gibi zamanlarda yakalıyorlar. Telefonun bir tuşuna basmak, sesimi duyuyor musunuz diyerek, evet dedirtip yapay zeka ile sözleşmeler düzenleyip insanları dolandırmak gibi hikayeleri çok duyar olduk. Çok önemli yerlerin Web sayfalarını kopyalayıp sizi oraya yönlendiriyorlar. Ödemeleri o kurumlara yaptığınızı sanıyorsunuz ama sonradan dolandırıldığınızı anlıyorsunuz. İş işten geçmiş oluyor.

Kendisinin devletten, bankadan, şirketten veya aile üyelerinden biri olduğunu iddia ederek para talep ediyorlar. Bir ödül veya hediye alabilmek için sizden peşin para veya vergi ödemenizi istiyorlar.

Paranıza erişim talebinde bulunuyorlar. Bunları duygularınızla oynamak için aciliyet duygusu yaratarak sağlıyorlar.

Benim anlayamadığım konu ise insanların, aile üyelerinin kimlik bilgilerinin bunların eline nasıl geçtiği.

Zaman zaman benim sosyal medya hesaplarımı heckliyorlar. Uzun uğraşlarla geri alıyorum da ya almayı bilmeyenler?   Bir keresinde bana bir e mail geldi. Orada benim şifreme ulaştığını belli bir miktar kripto para göndermediğimde tanıdıklarıma benim uygunsuz fotoğraflarımı düzenleyip çevreme göndereceğini yazmıştı. Ona sadece çok sevinirim diye yazdım. Ulaştığı şifre doğruydu ama çoktan değiştirdiğimden bi haberdi.

Sözün kısası her ortamda birilerinin sizi algılar üzerine manipüle etmesine müsaade etmeyin.

Kriz kâhini Nouriel Roubini, dev tehditler çağı içindeyiz diyordu. Küresel ısınma, kapıdaki yeni pandemiler, nükleer savaş tehditleri, küresel durgunluk, popülist rejimlerin ivme yapması... Ben de buna dijitalizmin yapay zeka ile insanlık için büyük bir tehlike olduğunu eklemek istiyorum.

Berkhan Alptekin beyi, Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcılığından tanırım. Şimdi İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Başkanı. Günler sonra kendisini yeni görevinde tebrik etmeye gittim. İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü genel kurulunda yaptığı konuşmayı sosyal medyadan izlediğimde beni çok etkilemişti. Kendisini bir an önce tebrik etmek istiyordum ama sağlık sebeplerinden dolayı çok gecikmişliğimin farkındaydım. Ne diyordu Berkhan Başkan ““Bu kulübün bir belediye kulübü olduğunu unutmayacağız. Mali yapıyı dikkate alarak ilerleyeceğiz. Transfer yerine altyapıya, şehrimizin çocuklarına odaklanacağız. Yeni dönemde spora erişimi kısıtlı çocuklarımıza daha fazla pozitif ayrımcılık yapacağız. İlçe belediyelerle iş birliğimizi artıracağız. Kulübümüz büyük bir aile ve biz bu aileyi daha ileriye taşımak için çalışacağız.” Halkın hizmetkarı olarak bu sözleri alkışlamamam mümkün mü? Başarılır Berkhan başkanım.

Spor ile çocukluğumdan beri ilgilenmedim/ilgilenemedim ama Karşıyaka’nın havasını soluyan biri olarak KSK’nın başarısı için üzerime düşeni yapmaya her zaman hazırım. Hepimizin yüreğini acıtan, hata kanatan stad olayının çözüleceği umudunu yaşıyorum. Bugüne kadar gitmediğim futbol karşılaşmalarına şanlı KSK futbol takımının ilk maçını yeni stadında izlemek inşallah bana da nasip olur diyorum. Bunu sağlayanları da hep minnetle anacağım.

Sonsöz “Yapay olan hiçbir şeyin, ruhu, merhamet ve vicdan duygusu yoktur.”