"Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir, barıştır" Yaşar Kemal’in bu sözleri ile başlamak istedim. Ruhu şad, mekânı cennet olsun inşallah.
1 Eylül Dünya Barış Gününde öncelikle insanının kendisi, ailesi, kenti, ülkesi ve dünyası ile barışık yaşaması en büyük dileğim.
Barışı kendi içimizde, kendimizle barışık olmaktan başlamak daha doğru bir tercih olacağını düşünüyorum. Kendisiyle barışık bir insan, ailesinde, mahallesinde, işinde ve gücünde, şehrinde ve ülkesinde, nihayet küresel ölçekte barışçıl olur.
Barış söylenmesi kolay, uygulanması zor bir kavram olduğunun bilincindeyim ama özellikle son günlerde dilimizden düşüremez olduk.
"Barışın Peşinde" sloganıyla düzenlenen ve Rusya-Ukrayna geriliminin yanı sıra ikili ilişkilerin ele alındığı müzakereler sürüyor.
Rus birliklerinin Şubat 2022'de Ukrayna'ya girmesinin ardından 21'inci yüzyılın en kanlı savaşlarından biri başladı. Önceki yazılarımda bunun adı konmamış 3. Dünya savaşı diye yazmıştım. Burada ABD ve AB tüm gücü ile Rusya’ya karşı savaşıyor
Ukrayna'da tam üç yıldır devam eden savaş ülkeyi enkaza çevirdi, 10 milyondan fazla Ukraynalı evini yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Savaşın insani bilançosu ise milyonlarla ifade ediliyor. Savaşların ekonomik boyutları ise dünyadaki yoksulluğu bitirecek derecede.
Acılardan, kandan, kinden beslenen faşist liderlerden biri olarak tarihe geçtiği söylenen Polonya doğumlu İsrail Başbakanı Netanyahu ve hükümetinin Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında aralarında çok sayıda çocuğun ve gazetecinin de bulunduğu on binlerce kişi katl edildi. İnsan hakları konusunda mangalda kül bırakmayan sözde uygar ülkelerin buna destek vermesi, Müslüman ülkelerin sessiz kalması bu soykırımın nereye varacağını tahmin etmek zor. Birleşmiş Milletlerin varlığı tartışılır oldu.
İsrail saldırıları Gazze ile bitmedi, Lübnan ve yeni özgürlüğüne kavuştuğu söylenen Suriye’ye de saldırıyor. Güvenlik anlaşması beklerken, İsrail Suriye’de işgali genişletti görülüyor.
Ülkemizdeki huzur ve barışın sağlanması için başlatılan çözüm süreci çalışmaları sonucu kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” çalışmalarını sürdürüyor. Ülkemizdeki emperyal güçlerin kirli oyunlarının son bulması, barış ve huzurun sağlanması için emeği geçenler asla unutulmayacaktır.
ABD’nin ulusal borcu 37 trilyon dolara ulaşmış, faiz ödemelerinin savunma harcamalarını geride bırakmış. ABD yüzyılda bir görülebilecek bir borç krizine hiç olmadığı kadar yakınmış.
Prof. Rogoff son yazdığı makalede, İspanya’nın 16. yüzyıl, Hollanda’nın 17. yüzyıl ve Birleşik Krallık’ın da 19. yüzyılda yaşadığı gibi, modern tarihte hiçbir ülkenin, 'süper güç özelliklerini yitirdiğinde, para birimi hegemonyasını sürdüremediğini belirtmiş.
Ne demişler “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.”
Allah’tan dilerim ki 1 Eylül Dünya Barış gününde ailede, kentte, ülkede ve dünyamızda birbirini dinlemeyi başaran bir olgunluk döneminin kapısı aralanır.
Karşıyaka Belediyesine bağlı Kent A.Ş çalışanlarını dinlerken bu ekonomik krizde nasıl yaşadıklarına şaşarsınız. Belediyenin kasası tam takır deniliyor, ek ödemeleri bırakın, maaşlarını bile alamayanların tefeciye, bankalara, eş ve dostlarına borçlanmalarını duydukça insanın yüreği sızlıyor. Geçen gün yıllarca Kent A.Ş de çalışan bir öğrencim maaş alamadığı için işten ayrıldığını duydum. Aradım ‘Hocam 5 nüfus bakıyorum, başka çarem yoktu’ dedi. Bir öğrencimin bir iş sahibi olması beni ne kadar sevindirse, ayrılması da o kadar üzer beni. Belediye bankalardan kredi çekip ücretlerini ödese, emekçilerini tefeciye, bankalara muhtaç etmese diyorum. Hükümet SGK prim borçlarını biraz ötelese ya da emekçilerin maaşlarını ödenmesi için kesintilerden bir süre vaz geçse…
İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın geçen gün ağzından duyduklarım beni son derece umutlandırdı ve sevindirdi. Körfezin altından ulaşım projesi. Bu proje gerçekleştirilirse Cemil Başkanın ismi İzmir’in tarihinde unutulmazlar arasında yer alacaktır. Karşıyaka- Konak ulaşımının körfezin altından sağlanması İzmir’e yapılacak en büyük yatırım olacaktır.
Sonsöz; “Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik, ancak kardeşçe yaşamayı unuttuk.” M. L. King
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!