Özgecan'ımız yandı

Bir insan, bir genç kız, birinin ablası, birinin evladı, birinin kuzeni, birilerinin en yakın arkadaşı, bir can, Özgecan… Hunharca katlediliyor, sadece öldürülmüyor evet katlediliyor ve biz hala Nihat Doğan ne demiş, Ahmet Çakar ne cevap vermişlerdeyiz. Nihat Doğan'ı yanlışlıkla doğan bir canlı türü olarak nitelendirmekle beraber hakkında olası açılabilecek davalarda gerekli cezaları almasını, acilen tedavi olmasını, mümkünse ortalıkta görünmemesini temenni ediyorum, zira midem kaldırmıyor.

Bir önceki yazımda küçük kızlara yapılan psikolojik baskıdan bahsederken inşallah haftaya güzel şeyler, mutlu haberler yazabilirim diye düşünmüştüm. Ülkemde ne mümkün.

İçimiz acıyor evet, aklımıza geldikçe tüylerimiz ürperiyor, Özgecan'ın annesinin aklından ise hiç çıkmıyor. Kızının maruz kaldığı işkenceyi her an yaşıyor o kadın. Kadınlar, anneler, erkek çocuk anneleri, geçen hafta kız çocuklara nasıl davranılmaması gerektiği ile ilgili naçizane bir şeyler söylemiştim. Sizden tek ricam oğullarınıza bir kızı asla incitmemesi gerektiğini, ister çıplak olsun, ister tamamen kapalı, ona izinsiz dokunamayacağını, erkekliğin bu olmadığını, adamlığın ne olduğunu, laf atarak, taciz ederek insan haklarına tecavüz ettiğini anlatınız.

Küçücük oğlunuza ''Göster amcalara pipini'' , ergenlik çağındaki oğlunuza ''Elinin kiri'' muamelesi yaparsanız, dünyayı kendi etraflarında dönen, kadın köleleri olduğuna inanan hasta zihniyetler yetiştirirsiniz.

Çok şey yazıldı, söylendi, kelimeler anlamlarını yitirdi. Tutumlar anlamlansın artık, kafalar değişsin, vicdan mesela, gittiği yerlerden tez zamanda dönüp geri gelsin.

Sen Özgecan, sende son gününü hatırlamadan, kısacık hayatında yaşadığın en mutlu anılarınla uyu, affet bizi demeye kimsenin yüzü yok, bu bir insanlık suçu, o canavarlar elbet hak ettiklerini yaşayacaklar inan hepimiz sabah akşam bunun için dua ediyoruz. Yine kenetlendik yani, hep kötü bir şeyler olduğunda kenetleniriz biz millet olarak bilirsin, yürüyüşler de yapıldı farkındalık uyandırmak adına. Ama ama diyorum maalesef çünkü korkuyorum, bir gün siyah giyip öbür gün rengarenk güle oynaya hayatımıza devam ettiysek eğer hiç anlamamışız bu olayı demek ki.

Yazıp yazıp siliyorum o katillere bulduğum sıfatları, sığdıramıyorum tek bir hakaretin içine. En kötü dileklerim onlarla, en ağır cezaları almaları tek temennim. Hoşça kalın, kalabilirseniz tabi.