10 Ocak “Dünya Çalışan Gazeteciler Günü”nü, hüzünlü mesajlarla kutladık. Gazetecilerin acımasızca katledildiği, dünya genelinde en çok gazetecinin hapis yattığı bir ülkede yaşıyoruz. Kutlamak yerine; sadece yaşamını kalemiyle kazanan gazetecilerimize minnet ve şükranlarımızı arz edebiliyoruz. Dün Balçova’da ki kabrinin başında, 4’ncü hasret yıldönümünde Dünyaca ünlü moda sanatçımız ve eğitimcimiz HANİFE ÇETİNER’i de andık. Yaşamı boyunca Türkiye’nin ve İzmir’in en önemli yayın organlarında “aktif gazeteci olarak” çalışmış, “Demokratik Sivil Kitle Örgütü” Liderlerimizden, İzmir 68’liler Platformu Başkanı ve “Ege’de Yaşam Gazetesi”nin Başyazarı OKAN YÜKSEL, “İzmir Özel Gazi Hastanesi”nde, acilen ve zorunlu olarak, başarılı bir kolon ameliyatı geçirdi. Sağlığı çok iyiye doğru gidiyor. Toparlıyor. Toparlanıyor. “Okan Yüksel Kardeşime” geçmiş olsun diyorum. 25 yıl önce BUGÜN, 11 Ocak 1990 günü yitirdiğimiz, Türk ve İzmir basınının en önemli ve en renkli yazarlarından, “Dert Babası” olarak tanınan, “Halkın Gazetecisi” ÖZDEMİR HAZAR’ı rahmet ve hasretle anıyorum. Özdemir Hazar, tiyatro ve sinema en başta olmak üzere, sanatın ve kültürün her yönüyle ilgilenmiş, İzmir Enternasyonal Fuarı’nda ilk SİNEMA FESTİVALİNİ düzenletmiş, İzmir ve Ege Sevdalısı, çok bilgili ve çok kültürlü bir yazarımızdı. Derdi ve sıkıntısı olan herkesin yardımına koşardı. Anadolu Ajansı’n da da bölge müdürlükleri yapmış, Yeni Asır Yazarı Özdemir Baba’mızı rahmet ve hasretle, sevgiyle anıyorum. 2015’in ilk günlerini, dünyada ve Türkiye’mizde çalkantılarla ve üzücü terör olaylarıyla geçiriyoruz. İstanbul ve bazı kentlerimizde yaşanılan bombalı organize saldırılar sonunda ekmek parası uğruna sadece görevini yapmakta olan gencecik güvenlik görevlilerimizin şehit edilmeleri yüreklerimizi yaraladı. Maalesef mağdurlarımızın ailelerinin acılarını paylaşmaktan başka elimizden hiçbir şey gelmiyor. Türkiye’de çok partili siyasal yaşama geçişimizin 69’ncu yılını kutladık. Bazı etkinliklere Ban de katıldım ve söz aldım. 69 yıl önce İzmir’de imzalanan ilk ve ön deklarasyonun sonucunda, 7 Ocak 1946 da “Demokrat Parti” kurulmuştu. Cumhuriyet Halk Parti’nin karşısında kurulan birkaç siyasal parti içinde, döneminin en önemli devlet adamlarının ve siyasetçilerin önderliğinde kurulan “Demokrat Parti”, 1950 yılı seçimlerinde elde ettiği zaferle ve “Son Söz Milletindir” sloganıyla T.B.M.M.’nin en güçlü partisi olmuştu. Atatürk döneminde yaşanılmış “Serbest Fırka” talihsizliğine rağmen, 69 yıl önce “Demokrat Parti”yi kurma cesaretini gösterenlerden, özellikle Celal Bayar’ı, Fuat Köprülü’yü, Adnan Menderes’i ve diğerlerini rahmet ve saygıyla anıyorum Ayrıca yenilgi olasılığını göze alıp çok partili düzene geçişi yürekten destekleyen İsmet İnönü ve arkadaşlarını da minnetle anıyorum. Bu arada Paris’te 12 kişinin öldüğü ve 20 kişinin yaralandıkları katliamı da lanetliyorum. 6 yıl önce 2009 yılının ilk acı kaybı olarak tarihe geçen, hepimizi çok üzen, çok yakın dostum, İzmir’in efsane Baro Başkanı Av. Nevzat Erdemir’i geçtiğimiz Çarşamba günü, 6’ncı hasret yıldönümünde Urla İskele’de ki kabrinin başında, Cumhuriyetçi İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan ve Baro mensuplarının geniş katılımlarıyla, görkemli bir törenle andık. İzmir’e geldiği günlerden itibaren 25 yıl süreyle çok yakından tanımış olduğum 60 yaşında görevinin başında yitirdiğimiz Nevzat Erdemir, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun Lideri olarak, 3 dönem ard arda seçildiği İzmir Barosu Başkanlığında, ulusal devrimci söylemleriyle İzmir Barosunun Türkiye genelinde saygın bir noktaya gelmesini sağlamıştı. İzmir’in tarihiyle ve güncel yaşamıyla yakından ilgiliydi. İlkeli, inançlı, bilgili, kültürlü ve devrimci bir hukuk adamıydı. O yıllarda da; Başkanı olduğum “İzmir’i Sevenler Platformu” ile “İzmir Kültür ve Sanat Derneği”nin en aktif üyesiydi. 2008 yılında kendisine verilen, ‘’Mahmut Esat Bozkurt En Başarılı Hukuk ve Düşün Adamı Ödülünü” Mahmut Esat Bozkurt’un kızı ve bir yıl önce yitirdiğimiz Merhume Gün Bozkurt Tekant’ın elinden sevinçle almıştı. Nevzat Kardeşim, gerçek Atatürkçüydü., kuvvayi milliyeciydi, demokrattı, değişimciydi. Paylaşımcıydı. “İçte istikrar, dışta itibar” tezini savunan, cesur ve atılgan bir kişilikti. Nevzat Erdemir’in en önemli özelliği; bir vefa ve sevgi adamı olarak, duygusal yönlerini de her vesileyle öne çıkartmasıydı. Herkese örnek bir aile reisiydi. Eşini ve çocuklarını çok severdi. Samimi ve sevecen kişiliği ile herkesin gönüllerini feth etmişti. Altı yıl önceki cenaze töreninde ve altı yıl sonra, 4 gün önce, Urla’da ki anma töreninde yaşanılan yoğun sevgi ve ilgi seli, Nevzat Erdemir’in dostlarıyla ve halkıyla nasıl bütünleşmiş bir aydınlanmacı olduğunun kanıtıdır. Evet; “görev şehidi” Nevzat Erdemir, yıllarca yaşatılacak ve daima anılacaktır. Şahsen Ben Nevzat Kardeşimi çok arıyorum. Nevzat Erdemir’i yitirdikten sonra, İzmir Barosu onun yerini doldurmakta çok zorlanılmıştır. Cumhuriyetçi Avukatlar, kendi aralarında bölündükleri için 2 dönemlik bir “kayıp süreci” yaşanılmıştır. Ancak 5 ay önce yapılan seçimlerde Av. Aydın Özcan’ın etrafında yeniden bütünleşilmiş, birlik, beraberlik içinde yeniden “Cumhuriyetçi Avukatların” iktidarı başlamıştır. Onun gerçek yol arkadaşları olan; yeni Baro Başkanımız Av. Aydın Özcan’ın ve önceki Baro Başkanımız Av. Özdemir Sökmen’in önderliğinde; Nevzat Başkanımızın ilkeleri yeniden inançla ve başarıyla yaşatılmaktadır. 6’ncı hasret yıldönümünde Erdemir Ailesine, Aile Dostlarına ve İzmir Barosu mensuplarına bir kez daha sabır ve başsağlığı diliyorum. 13 Ocak Salı günü 14:30’da da Türkan Saylan Alsancak Kültür Merkezinde‘’Ege’den&İzmir’den Cumhuriyete Kanat Gerenler’’ başlıklı etkinliğimizde Av. Nevzat Erdemir’i bir kez daha anacağız. Kitaplarını ve eserlerini sergileyeceğiz. Çarşamba günü, Urla’da Av. Nevzat Erdemir’i andıktan sonra Urla İskele Kabristanı’nda ki kabir komşusu yine eski Baro Başkanlarından, ADD’ninde kurucularından Av. İskender Özturanlı’nın da kabrini de ziyaret ettik. Saygı duruşunda bulunduk. Daha sonra 17 Ocak 1941 doğumlu İzmir’in önemli yönetim ve siyaset adamlarından 1998 yılında İzmir Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü görevindeyken 57 yaşında yitirdiğimiz Mülkiyeli Erdinç Gönenç’in de kabrini ziyaret ettik. Saygı duruşunda bulunduk. Urla İskele Kabristanında daha kimler yok ki? Tanju Okan, Osman Ertörer, Gazeteci Ceyhan Gür, Dr. Canan Ertörer, Prof. Dr. Erdal Saygın ve diğerleri... Hepsini rahmetle, sevgiyle andık. Işıklar içinde yatsınlar. 13 Ocak Salı Günü; 27 yaşında hayata veda eden İZMİR’Lİ GENÇ ŞAİR
NAZIM HİKMET’i, 113’NCÜ YAŞ GÜNÜNDE ANIYORUZ.. PROF. DR. NURETTİN DEMİR’e ÖDÜLÜ VERİLİYOR….. 15 Ocak Perşembe günü, Saat 14:30’da Kültürpark’da, İzmir Sanat’ın bahçesindeki Anıt Heykeli’nin önünde 1902’de doğan Evrensel Türk Şairi Nazım Hikmet Ran’ın 113’ncü Doğum Günü’nü de kutlayacağız. İzmiri Sevenler Platformu ve İzmir Kültür ve Sanat Derneği ile “İzmir 68’liler Platformu” olarak düzenlediğimiz Anma Törenine; İzmir 68’liler Platformu mensupları ve Demokratik Sivil Kitle Örgütleri Başkan ve Yöneticileri, üyeleri, EKÜP Başkanı Okan Yüksel, Belediye Başkanları ve Belediye Meclisi Üyeleri, STK Temsilcileri, Öğrenciler ve Nazım Hikmet Dostları katılacaklar. Nazım Hikmet’in yaşamı ve Sanatsal Değeri Hakkında katılımcılar tarafından konuşmalar yapılacak. Nazım Hikmet’in kendi sesinden şiirleri dinlenecek. Tören sırasında Nazım Hikmet’in Anısına 1 adet Çınar fidanı da dikilecek. Bu arada, “Nazım Hikmet Anıt Heykeli”nin yapımcısı , dünyaca ünlü Kuvvayi Milliyeci Heykeltraş Tankut Öktem’de Nazım Hikmet’le Birlikte Yad Edilecek. Saygı Duruşunun ardından katılımcılar Anıta birer tek çiçek bırakacaklar. Bu yılki
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!