Bugün; 27 Temmuz… 82 yıl önce bugün, 27 Temmuz 1932 günü, İzmir’imizde şimdiki Cumhuriyet Meydanı’nda ki, Yüce Atatürk’ün en çok beğendiği heykeli olan “Gazi Heykeli” törenle açıldı.
Dönemin Belediye Başkanı Dr. Behçet S. Uz’du. Gazi Heykeli’nin yapımcısı ise ünlü İtalyan Heykeltıraş Pietro Connenica idi. Açılış Törenine Başbakan İsmet İnönü ile birlikte, Ankara’dan çok önemli konuklar da katılmışlardı. İsmet İnönü tarafından açılışı yapılan “Gazi Heykeli”nin en önemli özelliği ise; “İzmir’in ilk Planlı Kentleşme Atılımının” da o gün başlatılması ve yeni Anıt’ın bu olayın sembolü olmasıydı. İzmir’in yeni imarı için çok sayıda yabancı ve yerli uzmandan görüş alan, “Belediye Reisi Dr. Behçet S. Uz”, emperyalist düşmanın giderken yakıp yıktığı “İzmir’in yeniden yaratılmasının” ciddi bir plan dahilinde olacağını herkese ilk kez “Gazi Heykeli”nin açılışında duyurmuştu. Evet; Kültürpark dahil, şu anda İzmir’in her yanında kullandığımız; tüm caddeler, bulvarlar, parklar, turizm, ticaret ve sağlık alanları, Dr. Behçet S. Uz’un “Planlı Kentleşme Atılımı” sayesinde oluşmuştur. Şimdiki Belediye Başkanı geçinenler, Dr. Behçet Uz’un ve diğerlerinin yaşamlarını inceleyip, öğrensinler. Yapamadıkları için ve beceriksizlikleri için biraz Utansınlar…. Dr. Behçet S. Uz, 82 yıl önce bugün en az on bin İzmirliye, Mısır’dan özel getirdiği “palmiye fidanlarını” da dağıtarak, İzmir’de ilk ağaçlandırma seferberliğini de başlatmıştır.
İzmir Gazi Heykeli, yüce Atatürk’ü sonradan gördüğünde en çok etkileyen ve ağlatan heykelidir. Atatürk, özellikle Heykelin alt bölümlerinde bulunan; MİLLİ MÜCADELE KOMPOZİSYONLARINDAN etkilenmiştir. Kendisini tutamayıp; <<Benim fakir - fukara Askerlerim açlık susuzluk içinde, ayağında pabucu, üstünde elbisesi olmadan kilometrelerce yol katedip düşmanın peşinden koşup, onları bertaraf ettiler. Destanlar yazdılar…O kahramanlarıma minnet borçluyum. Onları asla unutamam>> diyerek hüngür hüngür ağlamıştır. İzmir Gazi Heykeli’ni İzmir’e kazandırmışlara minnet ve şükranlarımızı arzediyoruz…
ORMANCILIK DUAYENİ <<KEMAL AŞK>>’ı RAHMETLE ANIYORUZ…
Benim için artık; 27 Temmuz’ların bir önemi daha var. O da geçen yıl bu gün yitirdiğimiz, “Ormancılık ve Erozyonla Mücadele Duayeni”, Orman Yüksek Mühendisi Kemal Aşk’ın da her yıl anılacak olmasıdır. Orman Yüksek Mühendisi Kemal Aşk, Orman Bakanlığı Erozyonla Mücadele Genel Müdürü olarak Türkiye’nin sayısız bölgelerinde vefakar ve cefakar hizmetleriyle, bataklıkları kurutmuş ve erozyon sorunlarını önlemiş Atatürkçü bir değerimizdi. Sayısız Ağaçlandırma hizmetinin görünmeyen, mütevazi kahramanıydı. Kemal Aşk, emekli olduktan sonra da 92 yaşına kadar bitmeyen, tükenmeyen bir enerji ile; “İzsu”da, Ege Orman Vakfı’nda ve İzmir Atatürk Ormanı’nda “gönüllü görevler” de üstlenmiş topluma çok yararlı bir mücadele önderiydi. Allah rahmetini esirgemesin. Ruhu şad olsun. Onu çok arıyorum.
MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN…
ŞEKER TADINDA OLSUN…
23 Temmuz Çarşamba Gecesi, İslam Dünyasının en anlamlı günü olan “Kadir Gecesini” idrak ettik. Şaban, Ramazan ve Bayram ayları üçgeninden oluşan ve “üç aylar” denilen hayır, bereket ve hoşgörü günlerinin en önemli gecesi sayılan Kadir Gecemizden sonra bu gün da Arife gününü yaşıyoruz. Bu gün Saat: 20.36’da son iftarımızı yapacağız. Yarın Sabah ise 3 gün sürecek Ramazan Bayramı’mız başlayacak. Yarın sabah, arzu edenler Bayram Namazını kılacaklar. Ramazan Bayramıyla; küskünlüklerin sonlandırılmasını, sevgi, dostluk, kaynaşma, birlik ve beraberlik duygularımızın sevgi ve barışla güçlenip yücelmesini diliyorum.
Gazze’de, Irak’da, Suriye’de ve diğer ülkelerde ki, “çocuk, kadın ve yaşlı insan katliamlarının”, özellikle; Irak’da ki “Musul, Kerkük Türklerinin” vahşice “işid örgütü”nce öldürülmelerine artık son verilmesini diliyorum.
Çocukluğumda Kadir Geceleri; Bayram’a 3 gün kalındığını ifade ettiği için çok anlamlı ve önemliydi. Artık; 3 gün öncesinden evlerde bayram temizlikleri başlardı. Badanalar, boyalar yenilenir. Perdeler, örtüler, halılar yıkanır, ütülenir. Evlerdeki tahta zeminler fırçalanır. Her şeyin temiz ve güzel olması için gereken neyse yapılırdı. 40 yıl öncesine kadar İzmir’de bu günkü gibi fakirlik ve yoksulluk yoktu. Nüfus bu kadar kalabalık da değildi. Arife gününden çok önce; Bayram için yapılacak baklava ve benzeri tatlıların, böreklerin özel hamurları hazırlanır ve özel oklavalarla titizlikle açılırdı. Halis tereyağı ve şekerle yapılan, bol cevizli ve Antep fıstıklı baklavalar ile “Kalbura Bastı Tatlıları”, “kiler dolaplarına” istif edilirdi. Demirhindi, limonata ve kızılcık şerbetleri hazırlanırdı. Bayramlık denilen yeni elbiselerin ve ayakkabıların temini, arife gününden çok önce satın alınmış ya da yaptırılmış olurdu. Bayram sabahları erkenden kalkılır, zevkle Bayram Namazına gidilir, namazdan sonra camiden çıkılır ve fırınlardan hemen alınmış taze gevreklerle, bayram pideleriyle ve özel bayram çörekleriyle, bol teferruatlı kahvaltılıkların bulunduğu tam teşekküllü zengin ve doyurucu kahvaltı sofralarında ailece toplanılıp kahvaltılar yapılırdı. Kahvaltıdan sonra yeni bayramlıklar giyilir, önce çoluk çocuk aile büyüklerinin ellerini öperler, bayramlaşmalar yapılırdı. Kendi aralarında, daha sonra; aile büyüklerine, komşu büyüklere ziyaretler yapılarak bayramlaşma değerleri otantik anlamda yaşanırdı. Çocuklara bayramlık hediye ya da harçlık vermek de adettendi. Ayrıca ramazan süresince hizmet etmiş; davulculara, çöp toplayanlara ve güvenlik elemanlarına da özel bayram bahşişleri verilirdi. Üç gün süren bayram, bayram yemekleriyle eş dost ziyaretleriyle, bayram eğlenceleriyle geçerdi. Bayram onuruna hazırlanan bol teferruatlı bayram sofralarının keyifleri ise bambaşkaydı. Çocuklar için özel olarak oluşturulan “bayram yerlerindeki” oyuncakların zevkini büyükler bile çocuklarla paylaşarak yaşarlardı. Yarın sabahtan itibaren bir Ramazan Bayramını daha yaşayacağız. Örf, adet ve geleneklerimizle harmanlaşmış bir kültür olgusunu daha içimize sindirerek yaşayacağız. Ben Sancar Maruflu olarak; tamı tamına 48 yıllık Sivil Toplum önderiyim. 67 yıllık İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği’nin 45 yıldır yönetimindeyim ve şimdilerde başkanıyım. Ben bu “Ramazan Bayramı” öncesinde gördüğüm kadar fakir fukaralığın yaşandığı bir dönem hiç yaşamadım. Maalesef Ekonomik sıkıntılar ve fakirlik had safhada. İlk kez muhtaçlığın ve mağdurluğun çok olduğu acılı bir bayram yaşıyoruz. Şayet halimiz vaktiniz yerindeyse; karnımız iyi doyuyorsa; henüz geç kalmış değilsiniz. Lütfen; hali vakti yerinde olmayan fakir - fukarayı mutlaka koruyalım, kollayalım. Açların, yoksulların ve sefillerin çok fazla olduğu bir kentte yaşadığımızı hiç unutmayalım. İzmir’in nüfusunun maalesef Yüzde 72’si yoksulluk sınırında yaşıyor. İzmir’de her gün en az 9000 Aile o gününü aç kalmama uğraşısı içinde geçiriyor. Türkiye’mizde yoksulluk sınırının altında yaşayan 39 Milyon civarında yurttaşımız var. Türkiye’mizde 12 milyon yurttaşımızın ise açlık sınırında yaşadığı tahmin ediliyor. İzmir’de en az 2.3 Milyon Hemşehrimiz yoksulluk sınırında yaşama mücadelesi veriyorlar. Bu yıl kişi başına en az -10-TL olan fitrenizi, şayet verebilecek durumdaysanız, mutlaka veriniz. Kazancımız iyiyse Zekatımızı ya da bağışlarımızı da mutlaka ödeyelim. “Fitre” vecibeniz için henüz geç kalmış sayılmazsınız. Arzu ederseniz fitrenizi ya da Bağışlarınızı, halen başkanı olduğum 67 Yıllık Ecdat Yadigarı Kamu Yararına çalışan, doğru ve dürüst “İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği’miz ( İZFAK )’a (Tel: 0530 513 42 64’e ya da 0-232- 464 35 75) Banka Hesap No: 38158021-5001 Ziraat Bankası, İzmir Şubesi ya da 38158021-5003 Hesap no’su ile Ziraat Bankası Kıbrıs Şehitleri Şubesine, “TR63000100013738158021-5001”iban no’su ile yapabilirsiniz. ATV’lerden rahatlıkla ödeme yapabilirsiniz. Makbuzunuzu almak için lütfen İzfak’ı arayınız.
Bayram; insanlarımıza, birlik-beraberlik – dostluk - sevgi ve hoşgörü getirsin. Hayır ve bağış yapmak zevk ve mutluluğunu tattırsın. Yüce Allah; Fakirlik ve Yoksullukla boğuşan, sıkıntı içinde, evlerine yiyecek götürmeye çalışan mağdur ve muhtaç hemşehrilerimizin Yardımcısı olsun.
Hayırlı bayramlar dileklerimle tüm okuyucularımın ve Ailelerinin Ramazan Bayramını Esenlik dileklerimle kutluyorum...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!