Yazımdan da okuyacağınız gibi, “Aralık Ayı”, ilk haftasından itibaren hızlı ve hareketli geçecek. 2014’ün bu son ayında; herkese, hepinize sağlıklı, afiyetli ve bol kazançlı, şanslı günler diliyorum. Herkesi Sevgiyle Selamlıyorum. Hiç karşılık beklemeden ve ayrıştırmadan insanlara vefa ve hoşgörü ile gösterilen sevginin, saygının, bağlılığın ve fedakarlıkların sadece biz Ege’lilere ve İzmirlilere özel olduğunu; yıllardır yaşadığım olaylar sayesinde kesinlikle kabullenmiş durumdayım. Sadece Türkiye’miz için değil, 3’ncü dünya ulusları denilen tüm ezilmiş toplumların üstüne bir güneş gibi doğmuş ve ilkeleri örnek alınmış Yüce Atatürk’ümüze İzmirlilerce sürekli canlı tutulan sevginin de açıklaması bu şekildedir. Ben, günümüzde her zamankinden daha coşkulu bir şekilde, Atatürk Sevgisinin denizler kadar engin ve denizler kadar coşkun olarak geliştiğini ve en önemlisi artık Atatürk’ün İzmir’de daha iyi anlaşıldığını, eserlerinin açıkça ve bilinçlice savunulduğunu görmenin mutluluğu içindeyim.
MANİSA, EGE’NİN YILDIZI OLUYOR. MANİSA, CENGİZ ERGÜN’ün BAŞARILI HİZMETLERİYLE 24 SAAT CANLI ve HAREKETLİ BİR KENT OLDU….
Önceki gün; Manisa’nın ileri gelen işadamlarından ve yakın dostlarımdan Sabahattin Kayhan ile Tarık Admış’ın davetlisi olarak Manisa’daydım. Manisa çok güzel bir kent oldu. Manisa’nın sevilen ve herkesçe takdir edilen Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, iktidarla aynı siyasi partiden olmamasına rağmen iki dönemdir rüzgar’a karşı sürdürdüğü tüm mücadelelerinden daima başarıyla çıkıyor. Manisa için sürekli yeni kaynaklar yaratıyor. Başarılı projelere imzalar atıyor. Tesadüfen; Türkiye’nin en büyüğü olacak olan 550 araçlık tam otomatik katlı otopark’ın temel atma törenine de katıldım. Başkan Cengiz Ergün, halkıyla bütünleşmiş vaziyette Manisa’yı hizmetleriyle uçuruyor. Törenden sonra; Manisa Şehir Lokali’nde; Tarık Admış’ın, Sabahattin Kayhan’ın, Eski Belediye Başkanlarından Ersan Atılgan’ın, Çiftçi ve Borsacı Salih Ağa’nın, Kuyumcu Bayram Ali Bey’in, Eski Manisa Emniyet Müdürü Erdinç Sağdıç’ın, Karşıyakalı eski İl Genel ve Belediye Meclisi Üyesi Mehmet Ersoy’un, Avcılar Cemiyeti Reisi Ahmet Uludağ’ın ve bazı doktorların oluşturdukları “Manisa Sofrası”nda buluştuk. Atatürk ve Atatürk’ün Ege sevgisini içeren sohbetimiz, nostaljik ve sportif anılarla geç saatlere kadar “Ulupark Tesisleri”nde de sürdü. Fırsat bulan herkesin arada sırada Manisa’ya gitmelerini ve “Yeni Manisa” nın güzelliklerini yaşamalarını tavsiye ediyorum. Manisa’nın çalışkan ve başarılı Belediye Başkanı CENGİZ ERGÜN, Manisa’yı geceleri aydınlık ve canlı, günün 24 saati etkin ve hareketli, modern bir EGE YILDIZI yaptı. Kutluyorum. <<Helal olsun Manisa’lılara>> diyorum….
DARİO MORENO’yu 46’NCI HASRET YILDÖNÜMÜNDE; ETKİNLİKLERLE ve ŞARKILARIYLA ANIYORUZ…
46 yıl önce 1 Aralık 1968 günü, Musevi asıllı olan ve yaşamı süresince, daima “İzmirli Türk” olmakla öğünmüş, enternasyonal Sanatçımız “İzmir Sevdalısı” Dario Moreno’yu İstanbul’da kaybetmiştik. Dario Moreno’yu, 4 Aralık Perşembe günü Saat: 18.00’den itibaren İzmir, Karataş, Asansör altında, adını taşıyan “Dario Moreno Sokağı”nda; “”ödüllü sanatçımız SERKAN ÜNLÜ”” ve Orkestrasının, Kemal Alpayım’ın, Maraş Nacaroğlu’nun, İlhan Telli’nin, Işıltan Uşaklıgil’in, Çiğdem Sabuncuoğlu’nun ve diğer sürpriz isimlerin katılacakları görkemli bir etkinlikle, Konak Belediye Başkanlığının ilgi ve destekleriyle anacağız. Bu yıl da Dario Moreno’nun anısına çok sevdiği “İzmir Lokması”ndan döktürtüp dağıtacağız. Ayrıca Konak Belediyesi tarafından gelecek konukları üşüttürmeyecek her türlü önlem alındı. Dario Moreno’nun şarkılarıyla süslenecek, doyumsuz, güzel ve hoş bir etkinlik yaşamak istiyorsanız lütfen 4 Aralık Perşembe akşamı iş çıkışında Karataş’ta Dario Moreno sokağı’nda olunuz…
RÜŞTÜ ŞARDAĞ ile AKIN KIVANÇ’I ÖLÜM YILGÜNLERİNDE NARLIDERE SAHİL KABRİSTANI’NDA ANDIK.
Tesadüfen aynı yılda ve aynı günde hayata veda etmiş olan yazar-bestekar-şair ve eğitimci Rüştü Şardağ ile yaşamını her zaman kalemiyle kazanmış, araştırmacı-gazeteci ve Kıbrıs Gazisi Akın Kıvanç’ı 19’ncu yokluk yıldönümlerinde, 27 Kasım Perşembe günü Narlıdere Sahil Kabristanı’nda bulunan kabirlerinin başında ard arda andık. Anma etkinliğimize andığımız Değerlerin AİLELERİ; Sevenleri ve ÇAMLARALTI KOLEJI Öğrencileri de katıldılar. ŞARDAĞ’ın ve KIVANÇ’ın mezarları Kırmızı/Beyaz Karanfillerle süslendi.
<TİYATRO’muzun Duayen Kuramcısı S. GÜNAY AKARSU’yu hasretle Andık…>
İzmir’de 42 yıl önce Tiyatro Duayeni Suat Taşer ve Kütüphaneci-Eğitimci Ruhi Mutlu ile birlikte ilk “Amatör Tiyatro Okulunu” kuran ve oluşturduğu “Merhaba Gösteri Topluluğu” aracılığıyla on binlerce İzmirliyi ilk kez tiyatro ile tanıştırmış, emsalsiz Tiyatro Kuramcısı Sabri Günay Akarsu’yu 32’ncu ölüm yıl dönümünde öğrencileri olarak bir araya gelerek andık. 4 Aralık’da İzmir’li Bestekar Rakım Elkutlu’yu 64’ncü ölüm yıldönümünde Altındağ Kokluca Kabristanı’nda anacağız.
GEÇEN YIL YİTİRDİĞİMİZ, TİYATROMUZUN, KÜLTÜR ve SANATIMIZIN ÖLÜMSÜZ ÖNCÜ ve ÖNDERİ <<FİKRET TARTAN>>’ı ANIYORUZ…
Önceki yıl, 5 Aralık 2013 günü yitirdiğimiz, Tiyatromuzun çok yönlü Duayen Sanatçısı, İzmir cemiyet yaşamının en çok sevilen ismi, Sanat ve Kültür Kuramcısı FiKRET TARTAN’ı ilk ölüm yıl günü olan 5 ARALIK CUMA Günü, Saat: 14.15’de Karşıyaka Doğançay Kabristanın da anacağız. Saat: 13.30’da Karşıyaka Bostanlı Camii önünden kalkacak araçla Doğançay Kabristanı’na gideceğiz. Bilgi için; lütfen, 0532 213 02 60 no lu telefonumdan Beni arayınız. Ayrıca; 5 Aralık Cuma sabahından itibaren; “Kadınlarımıza Seçme ve Seçilme Hakkı”nın verilişinin 80’nci yıldönümünü de bir çok etkinlikle kutlayacağız.Yine 5 Aralık’ta 7’nci ölüm yıl gününde Heykeltıraş Prof. Dr. Tankut Öktem’i İzmir’deki eserlerini gezerek ve gezdirerek anacağız. 6 Aralık’ta ise müstesna ses ve sanat güneşimiz Zeki Müren’in 83’nci yaş gününü; İzmir’de adına düzenlenen konserlerini izleyerek anacağız.
EVET; İŞTE SİZE <<DARİO MORENO>>
Hatıralar Hayal Oldu, Canım İzmir, Ya Mustafa, Deniz ve Mehtap, Jezebell, Entaresi Al’a Benziyor, Votka, Rakı ve Şarap gibi Türkçe sözlü şarkılarının yanı sıra, ölümünden 46 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün hala Dünya müzik repertuarında eserleriyle değerini koruyan, sürekli olarak; sevildikçe sevilen, Avrupa’da her fırsatta yepyeni albümleri yayınlanıp listelerde olan, en unutulmaz Müzik, Ses ve Sinema sanatçımız Dario Moreno, 500’ün üzerinde şarkısıyla Dünya’nın en çok tanınan ve bilinen Türkiye’li ve İzmir’li Musevi Ses Sanatçısıdır. İzmir’li Dario Moreno için İzmir’li hemşehrileri, sanatçı dostları ve hayranları olarak; onu unutturmama uğraşımızı israrla sürdürüyoruz. Her yıl 2 kez mutlaka 2 ayrı törenlerle anıyoruz. Dario Moreno için ölüm yıldönümü olan tüm 1 Aralık’larda Karataş’ta adını taşıyan Dario Moreno Sokağı’nda onun ruhunu şad etmek için, çok sevdiği “İzmir Lokması”ndan döktürüp, dağıtıyoruz. Enstrümanını kapıp gelen İzmir’li sanatçılarımızın eşliğinde kendi kendine oluşan dev bir koro ile Dario Moreno şarkılarını söylüyoruz. Dario Moreno gibi evrenselleşmiş bir Dünya Starının, 46’ncı ölüm yıl gününü hatırlatmak ve anmak, ayrıca 2 Nisan 1921 de doğduğuna göre 94’nci yaş gününü kutlamak kolay iş değildir. Sorumluluk ve sorumlulukla birlikte bilgi ve birikim ister. Sancar Maruflu olarak Ben; Babam ve Ailem aracılığıyla Dario Moreno’yu çok küçük yaşlardan beri tanıma mutluluğunu yaşayanlardanım. Onun değerini ve önemini maalesef o öldükten sonra anlayabildim. Onu tanımış olma mutluluğum ancak o öldükten sonra bir onur ve gurur haline dönüştü. İzmir’e her gelişinde, Karşıyaka Şehit Celal Bey Asfaltı (1688 Sokak)’da bulunan 26 numaralı tarihi cumbalı evimize, mutlaka sabah kahvaltısı yapmak üzere gelirdi. “Abisi” diye seslendiği Babam Cevat Ziya Maruflu’ya takılırdı. Şakalaşırlardı. Babam, Dario’nun küçük yaşta yitirdiği Babası’nın Germencik Orman İşletmesi’nden Amiriymiş. Dario’nun Babasının ölümünü yaşamış. Dario’nun öz Halasını Germencik’ten, öz Anneannesini ise İkiçeşmelik’de ki Kahraman Sokağından çok iyi tanıyan Anneannem Ayşe Cansoy Hanımla; Dario, Yahudice konuşarak, şakalaşırlardı. Çocukluk yıllarında bana en güzel hediyeleri Dario Ağabeyim getirmişti. İtalyan ağız mızıkamla, Fransız Mandolinimle, İspanyol Kastanyetlerimle ve kitaplarımla, çocukluğumda mahalle arkadaşlarıma çok hava atmıştım. Dario Moreno’nun öldüğü 1968 yılında Ben 21 yaşındaydım. Onun son 5 yılını çok net hatırlıyorum. Ancak o yıllarda onun sanatını, kültürünü ve müzik anlayışını anlayamadığım ve onu o günlerde değerlendirip, keşfedemediğim için kendime çok kızıyorum. O yıllarda ne teyp vardı. Ne de “CD çalar”vardı… Evimizde çoğu kimsede olmayan, radyomuzla bütünleşmiş, ellili ve altmışlı yılların şartlarına göre, bayağı kıymetli olan ”pikap” denilen bir gereçimiz vardı. Dario Moreno’nun 6 tanesi 78’lik, 4 tanesi 45’lik olan taş plaklarını dinlerdik. Bazen de Ankara ve İstanbul radyolarından önceden bilgilendirildiğimiz radyo programlarını dinlerdik. Fecri Ebcioğlu, Sezen Cumhur Önal, Erkan Özerman gibi o dönemin en ünlü radyocuları, mükemmel programlarıyla bizlere Dario Moreno’yu anlatırlardı. Şarkılarını dinletirlerdi. Anneannem, Dario Moreno’nun İzmir’de olduğu günlerde onun sadece sabah kahvaltısına geleceğini bildiği halde onun çok sevdiği zeytinyağlı enginar dolması, taze bakla, asma yaprağı sarması, kuzu etli araka, peynirli kabak mücveri ve ıspanaklı- kıymalı börek gibi yemeklerden yapardı. Dario Moreno’nun katıldığı sabah kahvaltıları geç saatlere kadar çok güzel sohbetlerle geçerdi. Çok iyi hatırlıyorum; Yılda 2 kez mutlaka gerçekleşen bu birlikteliklerde; Annemler, komşuları Kaymakam Bedri (İlhan) Bey ile Memnune Hanım’ın oğulları olan ve Karşıyaka’lı Eczacı Kenan Bey’in de yeğeni olan “Attila” dan sık sık bahsederler, Dario Moreno’ya hep onu sorarlardı. Sonradan anladım ve öğrendim ki; adı sık sık geçen “Attila”, yıllar sonra İzmir’de Demokrat İzmir Gazetesi’ni yönetirken yakınlaşma fırsatını bulduğum ve Aile ilişkilerimiz nedeniyle dost olduğumuz, “Attila İlhan”mış.Meğer Dario Moreno ile Attila İlhan, Paris’ten birbirlerini tanıyorlarmış. Dario Moreno, İzmir’e gelip gittikçe Attila İlhan’ın ailesine ve dostlarına da onun iyilik ve güzellik haberlerini ve hediyelerini getiriyormuş. Attila İlhan’ın kardeşi Cengiz İlhan’ın evinde Dario Moreno’nun bizzat el yazısıyla imzalamış olduğu çok özel plak albümleri ve Dario resimleri vardı. İnşallah ailesi fark etmiş ve koruma altına almıştır. Bir sır küpü olan Attila İlhan’ı İstanbul Divan Pastanesi’nde ki bir sohbetimizde, Dario Moreno konusunda sıkıştırmıştım. Bana bazı önemli bilgileri vermek zorunda kalmıştı. Jezebel şarkısının sözlerinin bile Attila İlhan’ın olduğunu öğrenmiştim. Dario Moreno, tam anlamıyla bir sevgi ve hoşgörü insanıydı. İnsanlara yardımcı olan, Paris’e gelip giden Türklere daima destek olmuş, gerçek bir vatanpervermiş. Attila İlhan’ın da ifadesi ve anlattıkları böyleydi. Sonradan öğrendim ki; Ölümünden sonra Dario Moreno ile ilgili Türkiye’de yapılmış bazı güzelliklerin ve yayınlanmış sayısız güzel yazının ardında Attila İlhan var… Ne acıdır ki; Türkiye’de günümüzde gerçek anlamda Dario Moreno’yu anlatan bir kaynak ya da sağlıklı belgeler yok. TRT’nin muhteşem arşiv olanaklarıyla yaptığı en son film de bana göre çok eksik ve yetersiz. Dario Moreno’yu ancak Fransa’da, İspanya’da, İtalya’da, Avusturya’da ve İngiltere’de hakkında yazılmış yazılardan, filmlerden, kiliplerden ve yapılmış röportajlardan öğrenmemiz mümkün. Dario Moreno ile ilgili bir şeyler, hatta çok şeyler yapmak isteyen, kitap ya da film çekmek isteyen çok kişi ve grup var. Beni de arıyorlar. Ancak ve maalesef doyurucu bilgilere ulaşamadıkları için yetersiz kalıyorlar. Aslında biz İzmir olarak çok güzel bir fırsatı 25 yıl önce yakalamıştık. Doksanlı yıllarda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne Belediye Başkanı Sayın Yüksel Çakmur’un özel talebi üzerine, “Dario’yu anma amaçlı güzel bir “Halkla İlişkiler Organizasyon Projesi” hazırladık. “Dario Moreno’nun 70’nci Doğum Gününü” müthiş etkinliklerle kutladık. Karataş’ta Dario Moreno’nun Annesi Madam Roza’nın bir süre oturduğu, Dario Moreno’nun da arada sırada uğrayıp kaldığı, şimdiki tarihi İzmir Evi’nin de bulunduğu, Asansör’e çıkan sokak’a Yüksel Çakmur tarafından, “Dario Moreno Sokağı” adı verildi. Dario Moreno’ların evinin duvarlarına açıklayıcı levhalar astık. İlk kez İzmir’de İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Araştırmacı- Gazeteci-Yazar Yaşar Aksoy’a ciddi bir kitap çalışması yaptırtıldı. Yaratılan bu eser ilk kez İzmir’de kitaplaştırılmış “Dario Moreno ve Asansör Kitabı” oldu. İmza töreninin ardından İlgililere dağıtılmıştı. Bandolu, mızıkalı, napolitan gruplarında müzik yaptıkları, Muhteşem bir açılış, şahane bir Suavi Konseri, Mükemmel bir Nükhet Duru ve Doğan Canku gecesi yaşandı. O günlerin Kanal Ege Genel Md. Erol Yaraş ile Tansaş Genel Md. Nusret Tuncer’in üstün hizmet ve gayretleriyle ve en önemlisi Yüksel Çakmur’un inançlı çabalarıyla kurucusu olduğum Hisdaş Halkla İlişkiler Grubu olarak sonradan bize bir de meslek ödülü kazandıran, evrensel atılım ve etkinlikler dizini gerçekleştirdik. Ancak her işte olduğu gibi bu başarının da İzmir olarak geri beslenimini yakalayamadık. Hiç unutmam; etkinlikler sırasında ki Asansör Gecesi’nde Merhum Tekin Çullu’nun aracılığıyla tanıştığım, Fransa Paris’de yaşayan Uluslar arası bir Türk Eğitimci Prof.Dr.Fahrettin Petek, bana olağanüstü bilgilerle Dario Moreno’nun Dünyadaki kalıcılığını ve sanatsal gerçeğini anlatmıştı. Sonradan Attila İlhan’ın da yakın Dostu olduğunu bizzat Attila İlhan’dan öğrendiğim Fahrettin Petek’den de maalesef yararlanamadık. Allahtan Dario Moreno’nun hayatta olan tek akrabası Kaden Galenti ile sık sık konuşuyorum. 2 ay önce yitirdiğimiz Dario Moreno ile aynı adı taşıyan yeğeni de sağlıklı olduğu günlerde Dario’yu Bana bazı ayrıcalıklı özellikleriyle anlatmıştı. Dario Moreno ile aynı yaşta olan Alber Zibil ile İsrael Sadi de Dario’yu değişik yönleriyle anlatacak güçteler. Henuz geç kalınmış değil. İstenirse; Kültür Bakanlığının ilgi ve destekleriyle daha güzel ve iyi şeyler yapılabilir. Biz; Dario Moreno’yu özellikle 1970 yılından bu yana, ancak 44 yıl süreyle unutturmamaya, yaşatmaya çalıştık ve çalışıyoruz. Sanatçıları özendirmek için her yıl “Dario Moreno Ödülleri” veriyoruz. 2015’de de Nisan ayında Dario’nun Doğum Gününde bunu yapacağız. 44 yıldır, yılda iki kez Bıkmadan, Usanmadan İzmir’li Hemşehrimiz Dario Moreno’yu andık. Onu çok sevdiğimiz için İzmir’de özellikle unutturmamaya çalıştık. Dünya çapında sanatçı olduğu günlerde Fransa’da kazandığı uluslararası ödülü alırken göğsünden Ayyıldızlı Bayrağımızı çıkartarak Binlerce insana İzmir’li Türk olduğunu haykırmıştır.
İzmir, Tatlı ve Sevgili Şehrim,
Bir gün Şayet Senden Uzakta Ölürsem,
Beni Sana Getirsinler. Fakat Mezarıma Götürülürken,
Öldü Demesinler, Uyuyor Desinler, Tatlı İzmirim.
Dario Moreno, bu anlamlı sözleriye İzmir Sevgisini ve Vasiyetini açıklamıştır. Ancak 46 yıl önce tüm çabalarımıza rağmen Dario’nun cenazesini İzmir’e getiremedik. İzmir’in adını, fırsat bulduğu her ortamda Dünya’ya duyurmuş Dario Moreno için, İzmiri Sevenler Platformu olarak her yıl Doğum Günlerinde ve Ölüm Yıldönümünde, “Hiçbir maddi menfaat beklemeden” farklı aktiviteler düzenlemeyi sürdüreceğiz.. 4 Aralık Perşembe, 46’ncü yıl Anmasından sonra; 2 Nisan 2015 Perşembe Akşamı, müstesna sanatçılarımız Linet Şaul, Lorenzo Mox, Ruşen Özben ile Nezih Karabiber’in ve yurt dışından misafir sanatçıların da katılımlarıyla, çok özel bir “Dario Moreno 94’nci Yaş Günü Şenliği” düzenleyeceğiz.
Son 44 yıldır büyük fedakarlıklarla, “Devletin bile yapamadığını” yaptık. Yapıyoruz.
Tek isteğimiz;Dario Moreno en başta olmak üzere düzenlediğimiz tüm etkinliklere beklediğimiz ve hakkımız olan saygının ve ilginin gösterilmesidir….
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!