Mart ayı da on gün sonra bitiyor. Geçtiğimiz yıl 3l Mart 2019 Pazar günü Türkiye’nin her tarafında yapılan seçimlerle yerel yöneticilerimizi seçmiştik. 10 gün sonra Nisan ayının ilk gününden itibaren seçilmiş Belediye Başkanlarımız ile tüm seçilmiş yerel sorumlularımız görevlerinde ki ilk yıllarını doldurmuş olacaklar. Ben hiçbir siyasi görüş ayırımı yapmadan tüm seçilmiş Belediye Başkanlarımızın, Meclis Üyelerimizin ve Muhtarlarımızın yıldönümlerini sağlık ve başarı dileklerimle kutluyorum. Başarılar Diliyorum. Geçtiğimiz yıl bu günlerde Benim de sağlığım hiç iyi değildi. Anemi başta olmak üzere, damar tıkanıklıkları, venöz yaralarım ve tansiyon sorunlarım nedeniyle Eşrefpaşa Hastanesinde tedavi altındaydım. Seçmenlik görevimi bile seçim sandığıma ambülansla götürülerek sağlık görevlilerinin yardımlarıyla yerine getirmiştim. Ancak mutlaka oyumu kullanabilmiştim. Bu yıl da Devlet ve halk olarak; tüm dünya ve Avrupa ülkeleriyle birlikte neredeyse bir aydır bulaşıcı ve öldürücü mikrobik sıkıntıların yoğunlaştığı çok zor genel sağlık sorunları ile yaşıyoruz. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Bunca genel ve yerel ekonomik, sosyal ve siyasal sıkıntının, çalkantının yanı sıra; bir de oldukça hareketli geçen mikrobik sağlık sorunlarının sağduyu amaçlı önlemlerinin telaşıyla çok heyecanlı ve olağanüstü günler yaşıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte Türkiye’mizin de uyguladığı akılcı ve kurtarıcı önlemlerle inşallah sıkıntısız, acısız, huzurlu ve sağduyulu bir sağlık ortamı yaşanmasını diliyorum. Sevgili Okuyucularım. Size bu satırları da, taburcu olduğum halde “tedavi ve kontrollarım sürdüğü için” gittiğim, tam 120 yıllık ecdat yadigarı İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi’nden yazıyorum. Yaşantımı l0 ay süreyle etkilemiş ve taburcu olduğum halde halen bakım ve tedavilerimin halen sürdürüldüğü ortamın güven ve sıcaklığı içindeyim. Geride bıraktığımız yıl; l3 Mart 20l9 Çarşamba gününden itibaren kendimi, adeta bir ceset gibi bitkin vaziyette Başhekim Opr. Dr. Serdar Pedükcoşkun’un yönetimindeki Eşrefpaşa Hastanesi’nin vefakar doktorlarının ve fedakar sağlıkçılarının kollarına teslim etmiştim. Hastalığıma acilen ilk teşhisi koyan tedavimden sorumlu Sevgili doktorum ve Arkadaşım, Dahiliye Mütehassısı Dr. Serdar Varer’in ve tüm sorumlu doktorlarımın doğru teşhis ve tedavileri sayesinde “üç kişinin zorla taşıyarak, bir enkaz gibi bitkin ve perişan halde getirildiğim” Eşrefpaşa Hastanesinde çok şükür artık toparlanır durumdayım. “Türkiye’nin en başarılı ve en tecrübeli, en idealist ve profesyonel sağlık tesisi yöneticilerinden” Başhekim Opr. Dr. Serdar Pedikcoşkun’un Eşrefpaşa Hastanesi’nde oluşturduğu mükemmel bir yönetim ve doktorlar kadrosu ile Sağlık anlamında Ege’de ve İzmir’de ilklerin öncülüğü yaşatılıyor. Devletçe ve milletçe çok zor sağlık sorunlarının yaşandığı şu günlerde de her türlü tıbbi teknolojik tedbirlerin alınmış olduğunu bu hastanede görebilirsiniz. İzmir’de de yaşanılabilecek her türlü enfeksiyonal sağlık problemlerini yenebilecek önlemleri almış durumdalar. Hastaların güncel iletişimsel mutluluklarının da moral anlamında sürekli ifade edildiği 120 yıllık tarihi hastanede, her şey plan ve programla yürütülüyor. Hiçbir hasta gereksiz bekletilmiyor. Her hastaya sıkıntısının ne olduğu sabırla anlatılıyor. Başhekim Dr. Serdar Pedükcoşkun diyor ki; “Hastaya 4 elle sarılacaksın. Şayet 4 elle sarılırsan, O hasta iyileşir.Tedavide şans faktörü yoktur…” Şahsen Ben, Dr. Serdar Pedükcoşkun’un bu sözlerini kendisine yaşam felsefesi edinmiş olduğuna bizzat şahit olanlardanım. Bir önemli husus ta her başarılı erkeğin arkasında ve yanında fedakar ve vefakar bir kadının olduğu gerçeğidir. Bir insanlık ustası olan Dr. Serdar Pedükcoşkun’un eşi, Uzm. Opr. Tıp Doktoru (Arabulucu - Av.) Nazan Pedükcoşkun da kendisini toplum ve halk hizmetlerine vakfetmiş idealist bir İzmir’li Kadın Önderidir… Nazan ve Serdar Pedükcoşkun Ailesi, herkese örnek bir ailedir. Allah eksikliklerini göstermesin. Eşrefpaşa Hastanesini ileride daha da geniş anlatacağım. Beni aylarca bıkmadan arayan ve soran, sosyal medya da paylaşan herkese ve hepinize teşekkürler ediyorum. Benimle 24 saat ilgilenerek, iyileşmemi sağlayan İhtisas Doktorum Dr. Serdar Varer Kardeşime ve Eşrefpaşa Hastanesinin tüm Doktorlarına, özellikle Bana çok iyi bakan, “Eşrefpaşa Hastanesinin kaliteli, vefakar ve çalışkan hemşirelerine,tüm sağlıkçılarına ve tüm çalışanlarına minnet borçluyum. İnşallah çok kısa zamanda kendimi tamamen toparlayıp sağlıklı günlerime yeniden kavuşacağım. Ulusça yaşanılan bu sıkıntılı günlerde alınmış tedbirler nedeniyle, sağduyu anlayışı ile bu yıl daha kısıtlı kutlamalarla yaşanılan l8 Mart Çanakkale Zaferinin l05’nci yıldönümünü, 2l Mart Dünya Şiir günlerini, İzmir Enternasyonal Kukla günlerini, İzmir Enternasyonal Caz günlerini, 2l Mart Dünya Ormancılık Gününü, Dünya Su Gününü, “2l Mart Nevruz Kutlamaları”nı sadece birbirimizi kutlayarak geçirdik. “Dilek Olcay’ın Başkanlığında ki; Alsancak Derneği’nin “Geleneksel İzmir Ödülleri Töreni”, “İzmir Çaka Bey Kitap Günleri”ni, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü ve Haftası etkinlikleri ve bu gündemlere uygun ilgili sergileri, konferansları, panelleri, konserleri, açılış törenlerini ve pek çok sayısız etkinliği ileride yaşatılmak üzere ertelemek zorunda kaldık. 120’nci yaş gününde Nobel’li Hemşehrimiz Şair Yorgo Seferis’i, 17’nci hasret yıldönümünde Prof. Dr. Muhittin Alam Hocamızı, 2 yıl önce kaybettiğimiz Atılımcı Ege Sanayi Odası Başkanı ve Aliağa Organize Sanayi Bölgesi kurucusu Atıl Akkan’ı, 23 yıl önce yitirdiğimiz İzmir’in Devrimci Baro Başkanı Av. Kasım Sönmez’i, 7 yıl önce yitirdiğimiz Kafsinkaf’ın efsane Milli Futbol Yıldızı Salihli’li Sarı Burhan’ı (Gürel’i), Efsane Vali ve Emniyet Müdürü Kamil Acun’u, Gencer Koyuncuoğlu’nu, Yüksel Böke’yi, Sami Arınç’ı, Malik Yaylım’ı, Reşcan Akça’yı kabirlerini ziyaret ederek andık. Maalesef bir Karşıyaka efsanesi olan Çorbacı Cengo da dediğimiz İbo’muzu (İbrahim Sakızlıoğlu)’nu da kaybettik ve toprağa vereceğiz. Nasipse 25 Mart Çarşamba günü, Saat: 11.30’da Karşıyaka Alaybey Çarşısı’nda, Camcı Emre Zeyrek’in mekanında hep biraraya gelerek Karşıyaka’nın en popüler, en sempatik simalarından, 7 yıl önce Karşıyaka maçı seyrederken kalp krizi geçirip, ölen rahmetli Müşteba (Müştak) Zeyrek’in Lokma Dökümü gününde tüm yitirdiğimiz ve isimlerini ifade ettiğim “Mart Ayı kayıplarını” topluca anacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesinin unutulmaz ve çok çalışkan ve çok sevilenn üst düzey yöneticilerinden ve siyaset önderlerinden Murat Taşer’i de maalesef Bornova’da çok genç yaşta toprağa verdik. Hepsini rahmet ve minnetle anıyoruz. Ayrıca “20 Mart Dünya Mutluluk Günü”nü de sosyal medya iletişimi ile kutlayarak yaşadık. 28 Mart Cumartesi günü ise, 32 yıl önce, 1988 yılında mendebur kansere kurban verdiğimiz, Gazeteci - Yazar ve İzmir Milletvekili Akın Simav’ı, Gazeteci Sezer Doğan ve Milli Atlet Mahir Araz Hocamızla birlikte anacağız. Yitirdiğimiz ve andığımız tüm değerlerimiz, özellikle Kahraman Şehitlerimiz için, Allahtan rahmet diliyorum. Işıklarda uyusunlar.. Mekanları cennet olsun. Tüm okuyucularıma milletçe yaşadığımız bu olağanüstü günlerde; sağlık, mutluluk, sabır ve metanet diliyorum. Sevgilerimle.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!