Önceki gün, yani; 29 Ağustos 2014 Cuma akşamı İzmir Kültürpark’da, İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin, göya Diyarbakır’ın onur ülkesi olmasına karşı bir tepki olabileceğine önlem olarak yapılan, 83 yıllık geçmişi süresince hiç alışılmamış ve yaşanılmamış garip uygulamalarıyla, tören saatinde ve yerinde yapılan ani değişikliklerle, sadece protokol ve yabancıların katıldıkları sadece 445 kişinin izleyebildiği, uyduruk bir törenle kapılarını dünyaya açan, “83’ncü İzmir Enternasyonal Fuarı”, 10 günlük faaliyet süresini 7 Eylül 2014 akşamı doldurarak, sona erdirecek.
Evet; 83 yıldan beri EGE ve İZMİR Halkı ile kaynaşarak açılan, İzmir Enternasyonal Fuarı, bu yıl HALKSIZ açıldı. “Halkçı” olduğunu iddia eden Büyükşehir Belediyemiz, fuarın geleneksel açılış coşkusunu, bu yıl kendisine oy veren halkına çok gördü. Fuarı halkıyla paylaşmadan açtırttı.
Biz İzmir’liler 30 Ağustos kutlamalarını da, 9 Eylül Kurtuluş Günü kutlamalarını da fuar süresi içinde yaşamaya alışmışızdır.
Maalesef bu yıl ki İzmir Enternasyonal Fuarı’mızın 10 günlük süresi içinde İzmir’imizin emperyalist istiladan kurtarılışının 92’ncı Yıldönümü şenliklerini yaşayamayacağız. Atatürk Cumhuriyetinin eseri ve Dünyanın en eski ve en itibarlı fuarlarının en başında gelen İzmir Fuarı’mızın; İzmir’imize ve Ege’mize her yıl şans, bereket, kazanç ve Barış getirdiğine yürekten inananlardanım. Bilinçli olarak; 1953 yılından beri tam 61 yıldır Açılış Törenlerindeki coşkuyu ve heyecanı mutlaka yaşadığım İzmir Enternasyonal Fuarı’nda açık kaldığı 10 gün içinde eleştirilecek çok yönünün olmasına karşın, bu yıl da Ben, beni mutlu ve keyifli kılacak anlar yaşayacağıma inanıyorum. Hemen söyleyeyim; özellikle Lozan Kapısı ile 26 Ağustos Kapısı arasındaki Nikah Dairesi nin de bulunduğu yol da ki işporta çarşısı görünümüne, gürültü ve görüntü kirliliklerine acilen son verilmelidir. Mesleğinde 45’nci yılını dolduran; bir “Stratejik İletişim ve Organizasyon Sistem Uzmanı” olarak değerlendirecek olursam;” Bizim İzmir Fuarımız, kendine özgü özellikleri olan farklı, ilginç ve renkli ayrıcalıkları bulunan, çok özel bir enternasyonal fuardır. Dünya Tanıtım ve Pazarlama İletişimi literatüründe oldukça saygın bir yeri olan ciddi bir halka kaynaşma ve bütünleşme” etkinliğidir. İzmir Fuarımız, sadece enternasyonal fuarların üye kabul edildikleri UFI kısa adıyla tanınan “Enternasyonal Fuarlar Birliği”nin 78 yıldan beri üyesi olan en eski dünya fuarlarından birisidir. UFI Örgütü, geçmişte hiçbir ülke fuarına vermediği değeri vererek, 1968 ve 1974 yıllarının enternasyonal dünya kongrelerini İzmir’de düzenletmiştir. Bu onuru İzmir’e bahşetmiştir. O yılların Belediye Başkanları olan Osman Kibar ile İhsan Alyanak, ard arda bu önemli dünya kongrelerine katılan yüzlerce enternasyonal fuarcıya ve devlet adamına ev sahipliği yapmışlardır. Sancar Maruflu olarak her iki kongrede de genç bir yönetici olarak sorumluluk almış olmanın onur ve gururu ile her zaman övünç duyuyorum. O önemli yılların Belediye ve Fuar yöneticilerinden; Ahmet Dönmez’i, Mehmet Okurer’i, Cahit Günay’ı, Nazım Kayakıran’ı, Rüştü Şardağ’ı ve Ahmet Nural’ı rahmet ve minnetle anıyorum. Şu anda hayatta olanlardan; Hamdi Asena’ya, Güman Kızıltan’a ve Yavuz Gönen’e de sağlıklı uzun ömürler diliyorum. O yıllarda İzmir’de konaklama, iletişim, kominikasyon ve ulaşım olanakları şimdikilerde olduğu gibi değildi. 7 yıl arayla İzmir’de Büyük Efes Oteli’nde gerçekleştirdiğimiz, dünyanın en önemli turizmcilerinin, fuarcılarının ve iş adamlarının katıldıkları ve onları kusursuz başarıyla ağırladığımız bu iki büyük organizasyonun 1968’de yapılananı Başbakan Süleyman Demirel, 1974’de yapılananı ise Başbakan Bülent Ecevit, “tüm dünyaya barış ve hoşgörü mesajları vererek” açmışlardı. Benim için en büyük mutluluk; olanaksızlıklar içinde büyük olanaklar yaratmış olmaktı. Çeşme, Selçuk, Kuşadası, Bergama, Didim, Pamukkale gezileriyle, Yöresel otantik mutfak kültürümüzü, folklörümüzü ve misafirperver insanlarımızı çok başarılı şekilde tanıtmıştık. Herkesin mutlu olmalarını sağlamıştık. Dünya genelinde adımızı başarıyla duyurduğumuz, İzmir organizasyonları içinde; bizzat Benim ve yazımda andığım değerlerimizin de aktif görevler aldıkları; Osman Kibar ile İhsan Alyanak’ın ve Cahit Günay’ın Belediye Başkanlıkları dönemlerinde yaşanılan; 1971 İzmir Akdeniz Olimpiyat Oyunlarını, 1974 yılında başlayan ve 8 yıl süreyle her yıl en az 15 Akdeniz ülkesinin Folklor gruplarıyla ve sanatçılarıyla katıldıkları, Akdeniz Ülkeleri Kültür – Folklor – Sanat ve Otantik Yiyecek Şenlikleri, 1981 Türkiye 2’nci İzmir İktisat Kongresi’ni, 1982 Dünya İslam Olimpiyat Oyunlarını, Avrupa ve Balkan Güreş, Atletizm, Yüzme Su Topu organizasyonlarını, 1985 Amerikan-Türk İşadamları Konferanslarını ve daha pek çok enternasyonal etkinliği sayabilirim. Bu saydığım etkinliklerin hepsinde; Meslek Odaları yöneticileri olarak; Merhum Ersin Faralyalı’nın, Merhum Ahmet Piriştina’nın, Merhum Tekin Çullu’nun, Değerli İzmirli Yöneticilerden Şinasi Ertan, Uğur Yüce ile Ekrem Demirtaş’ın da belirgin katkı ve destekleri olmuştur. Bu değerlerimize de minnet ve şükran borçluyuz.
Yeniden “83’ncü İzmir Enternasyonal Fuarı” na dönecek olursam:
Milli Mücadele Zaferinden 6 ay sonra, Lozan Antlaşması henüz sonuçlanmamışken ve Cumhuriyetin ilanından da 9 ay önce; Yüce Atatürk’ün İzmir’de düzenlediği,“1923 İzmir İktisat Kongresi” sırasında, ilk kez bir Yerli Malları Sergisi anlayışıyla düzenlenmiş İzmir Fuarımız, sadece Ege’nin ve İzmir’in değil, tüm Türkiye’nin en önemli Cumhuriyet organizasyonudur.
Yani İzmir Fuarı’mızın esas yaşı; 83 değil, 91’dir. Yani Fuarımız, Cumhuriyetimizle yaşıttır. Dünyanın hiçbir ülkesinde İzmir Enternasyonal Fuarı’nın bir benzeri yoktur. İzmir’i seven herkes İzmir Fuarı’nı Sevmelidir. Ona evladı gibi sahip çıkmalıdır. “ 81’nci kez coşkusunu yaşadığımız Fuarımızda bu yıl,”Yaşamın Her Alanında “Lojistik” ana teması işleniyor. Uluslararası ve ulusal lojistik katılımcılarıyla, nakliyeciler, ulaşımcılar, Sivil Toplum Örgütleri genel ve spesifik anlamda iletişim ve organizasyon çalışmalarıyla ilgili etkinlikler düzenliyorlar. Ayrıca; Konuk Partner Ülke olarak; Hint denizinin yıldızı ve anahtarı Mauritius olurken, dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi Hindistan ise, Fuarın odak ülkesi oluyor. Oldukça geniş katılımlarıyla iki ülke de son yılların en ilginç katılımını gerçekleştiriyorlar. Mutlaka 2 ülkenin de fuardaki yerleşkelerini gezip, görünüz. İlginç yemeklerinden mutlaka tadınız. 2 ülke de fuarımıza renk ve canlılık kazandırdılar. Ancak şunu da söyleyeyim; Maalesef İzmir Büyükşehir Belediyesi, Açılış gününde ve düzenlediği Basın Toplantısında çok önem verdiği MAURITIUS’u ve Mauritius Ticaret Heyetini konuşmalarını tercüme edecek bir TERCÜMAN BULAMADIĞI için çok üzdü. Bizzat Ben; Mauritius Heyetinin tepkisini ve öfkesini bizzat kendilerinden kulaklarımla duyarak yaşadım.
İzmir B.B.B.’lığı ve İZFAŞ böyle zorunlulukların önlemlerini önceden almak zorundadır. Evet bu yılın bir güzelliği de; bu yılki fuarın konuk kentlerinin Diyarbakır ile Malatya’yı olmasıdır. Diyarbakır’ı da, Malatya’yı da, çok yönlülükleriyle tanıma mutluluğunu yaşıyoruz. Fuar izleyicileri özellikle Diyarbakır ve Malatya yemeklerini çok beğeniyorlar. Ayrıca Türkiye Lokantacılar Federasyonu’nun Orkide Grubu’nun destekleriyle düzenlediği Lezzet Mutfakları Festivali de, muhteşem. Birbirinden güzel yemeklerden, mutlaka gidip tadınız. Fuar izleyicileri, Türkiye’nin farklı bölgelerinin kaliteli ve lezzetli yemeklerini bu yıl da doya doya, keyifle tadıyorlar. Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk’ün Aydınlanma Devrimleriyle başlatılan çağdaşlaşma atılımlarının en başında “İzmir Enternasyonal Fuarı” gelmektedir. İzmir Fuarı da, kesinlikle; Atatürk’ün yarattığı Cumhuriyet eserlerinden biridir. Türk Ulusu ve İzmirliler İzmir Fuarı’yla övünmelidirler. Özellikle Dr. Behçet Uz , tam 82 yıl önce 1932'de şimdiki Fuarın kurulduğu ve istilacı düşmanın yakıp yıkarak harabeye çevirdiği yangın alanı ya da “yangınlık” denilen şimdiki Kültürpark alanını; "Bu enkazı siz 40 yılda ancak kaldırabilirsiniz" diyenleri utandırırcasına 23 ay gibi kısa bir sürede tertemiz yaptırmayı başarmıştır. Tonlarca enkazı gece gündüz taşıyan arabaların atlarından 168 tanesi ölünce Dr. Behçet Uz, Kültürpark’ın Yapımında Ölen Atlar İçin Prof. Heykeltraş Şadi Çalık’a bir Anıt dahi yaptırmıştır. Dünya genelinde yapılmış ilk ”Hayvan Dostu ve Hayvan Sevgisi Anıtı”, bu anıttır Hepimizin onurudur. Şu anda Eski Hayvanat Bahçesi’nde ki eski yerinde korunan bu “Anıt’ın, gerçek yeri, Basmane, 9 Eylül Kapısı girişindeydi. Sonradan 1940 yılında Hayvanat Bahçesine taşındırılmıştı. Hayvanat Bahçesi, Doğal Yaşam Parkı’na taşındığı için Anıt’ımızın şimdiki mevcut yeri uygunluğunu yitirmiştir. Bu dünya çapında önem taşıyan Anıt’ın daha uygun ve daha güvenlikli bir noktaya taşındırılması gerekmektedir. Kültürpark ve Fuar Alanı büyük zorluklarla inşa edilmiştir. Yepyeni bir Kültürpark alanının yaratılması için Dr. Behçet Uz ve çalışma arkadaşları çok çalışmışlardır. İtfaiye Komutanı İbrahim Günay’ın ve Müteahhit Bayburt’lu Niyazi Ersoy’un öncülüğünde yüzlerce personel 23 ayda yangınlık alanını temizlemiştir. Ardından Cahit Çeçen, Suat Yurtkoru, Reşat Leblebicioğlu, Mühendis Muammer Tansu, Orman ve Bataklık İslah Mühendisi Ali Cevat Ziya Maruflu, Mimar Bachillet, Bahçeci Bedri Bey, Y.Mimar Ferruh Örel ve Rıza Aşkan gibi Değerli İsimler fikirleriyle ve uygulamalarıyla Dr. Behçet Uz’a destek vermişlerdir. Kültürpark açıldıktan ve “Enternasyonal Fuar” Kültürpark’a nakledildikten sonra Fuar Müdürlüğüne atanan Yüksek Mimar Ferruh Örel, Kültürpark’ın Fuarcılıkla birlikte geliştirilmesini, teknik ve mimari anlamda sağlamış, öncü ve önder bir kişilikti. Kültürpark’ın; Parkçılık ve Botanikçilik anlamında gelişmesi için Dr. Behçet Uz’un çağrısıyla Bodrum’dan İzmir’e gelen Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın da değerli katkılarının bulunduğu bilinmektedir. Kültürpark’ın küllerinden yaratılıp, bu günlere getiirtilmesi için anlatacaklarımı birkaç sayfaya sığdırmam oldukça güçtür. Özellikle Ege Üniversitesi kurulduktan sonra açılan Ziraat Fakültesi’nden yetişen Ziraat Mühendisleri ve Botanik Uzmanları, çok rahat çalışma alanı buldukları Kültürpark’a ve İzmir’in park ve bahçelerine çok değerli hizmetlerde bulunmuşlardır. Halen de bulunmaktadırlar. Yılları zaman tünelinden hızla geçirtip hemen günümüze geliyorum. Fuarcılık anlayışındaki gelişmeler ve modernleşmeler. Günümüzde Kültürpark ile fuarcılığı birbirinden ayrıştırmıştır. Artık Fuarcılığın daha derli toplu alanlarda inşa edilecek tesislerde, daha teknik ve bilimsel uygulamalarla yapılması zorunluluğu geçerli olmuştur. Şimdi zaten bu yapılmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi, geleceğin “Dünya Fuarcılık Merkezini” yaratmak amacıyla Gaziemir’de uygun bir alan belirlemiş ve süratle projelendirip, inşasına başlamıştır. Halen inşaat uygulama çalışmaları sürmektedir. Muhtemelen; 2014 Sonbaharında açılacaktır.
1936 yılından beri fuarlarımıza vefakarlıkla ev sahipliği yapmış Dr. Behçet Uz’un müstesna eseri; Kültürpark’ımız, mevcut yerinde modern peyzaj ve botonik teknikleriyle bir Halk Parkı olarak geliştirilmelidir. Her yıl geleneksel efsanevi İzmir Fuarı’nın düzenlendiği tarihlerde eğlence ve kültür etkinliklerinin ağırlıkta olduğu bir “İzmir Festivali” düzenlenmesi mümkündür. Gerçekleştirilmelidir. Dr. Behçet Uz’un vasiyeti olan, “Kültürpark ile Fuarın Birbirinden Ayrılması” görüşü artık gerçekleşmektedir. Geleceğin Enternasyonal Fuarcılığı Gaziemir’de ki yeni yerinde geliştirilmelidir. Yeniden Oluşturulmalıdır. Doğal zenginlileriyle ve kültürel temeliyle yepyeni bir Kültürpark Alanı ise mevcut şimdiki yerinde yeniden yaratılmalıdır. Bizim gibi; 1950’li, 1960’lı, 1970’li, 1980’li ve 1990’lı yılların Fuarlarını Kültürpark’ta yaşamış olanların; Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosunda sahne alan Ankara Devlet Tiyatrolarını ve İstanbul Şehir Tiyatro’larını, Lüküs Hayat Opereti’ni, Buz Revüleri’ni, Enternasyonal Sirkleri, Akrobasi Sanatçıları’nı, Pala Halit Lakaplı Halit Karabilgin’in Palmiyeler Gazinosu Akşamlarını, Necdet Yazar’ın ve Osman Kavran’ın Behiye Aksoy’lu,Tanju Okan’lı,Ayla Dikmen’li Göl Gazinosu gecelerini,Bornova’lı Nuri Yalçuk’un İbrahim Tatlıses’li,Bülent Ersoy’lu Lunapark Gazinosu Akşamlarını, Saffet Kuyaş’ın Mogambo da ki, Ali Ulutanır’ın Kübana da ki doyumsuz;Zeki Müren’li,Gönül Yazar’lı, Bülent Ersoy’lu,Nükhet Duru’lu ve de Haşmet Uslu’lu Fuar Geceleri’ni, Cemal ve Atalay Noyaner’in oldukça renkli sanatçılardan oluşan Akasyalar Bahçesi’nde ki görkemli Akşam Sefalarını, İbrahim Nurbige’nin Atış Poligonu Gazinosu’ndaki Özdemir Hazar’lı Sohbetlerini ,Egemen Bostancı patentli programlarla renklenen Ekici-Över Gazinosu’nu, Zeki Müren,Emel Sayın’lı ve Osman Yağmurdereli’li Manolya Eğlence Bahçesini,Müzeyyen Senar’lı Zeynep-Beşir Öğe’lerin Çamlık Senar Bahçesi’ni, Devlet ve Kent Protokoluna çalışan Park Restoran’ı, Hüseyin Türkmenoğlu’nun kaliteli Ada Gazinosunu, Paraşüt Kule Gazinosu’nu, Fethi Işık’ın Ferdi Özbeğen’li Kervansaray’ını, Zait Örel’in Coşkun Sabah’lı Golf Restoranı’nı,Safiye Ayla’lı Ayla-Mehtap Bahçesini (şimdi ki İsmet İnönü Kültür Merkezi’ydi) unutmaları mümkün değildir. Ahh Nerede O Eski Fuarlar... Şimdilerde bu sıraladığım nostaljik Fuar Değerlerinin hepsi tarihe karıştılar. Efsane yapıldılar. Katledildiler…Eski Fuar yıllarında her 27 Ağustos’lar 1938’de doğmuş olan Emsalsiz Sanatçımız Tanju Okan’ın doğum günleriydi. Tanju Okan hayattayken Ayla Dikmen,Zeki Müren,Gönül Yazar, Ertan Anapa, Yurdaer Doğulu, gibi yakın dostlarının ve fuarda sahne alan ses ve tiyatro sanatçılarının ve de bazı İzmir’li entelektüel grupların katıldıkları görkemli bir organizasyonla, her yıl Tanju Okan’ın doğum günlerini Fuar’da Palmiyeler Gazinosu’nda kutlardık. Allahtan Tanju Okan, Palmiyeler Gazinosu’nun yıkıldığını görmedi. Görseydi herhalde bir kez daha ölürdü.
Bu yıl; İzmir Büyükşehir Belediyesinin bazı ciddi ihmal ve eksiklikleri nedeniyle, sorunları ve rahatsızlıkları olmasına rağmen “İzmir Enternasyonal Fuarı”, Atatürk Cumhuriyetinin gerçek vitrinidir. Gerçek bir Cumhuriyet eseridir. Unutmayalım ki; İzmir Fuarı onun bunun, ya da bazı hak etmeyenlerin değil, İzmir’lilerin malıdır. Atatürk’ün ve Atatürk’ün dava arkadaşlarından Dr.Behçet Uz’un İzmir’lilere sundukları muhtem bir manevi mirasdır. Biz her şeye rağmen, Fuarımızı Sevelim. Kıymetini, Değerini Bilelim. 83’ncü İzmir Enternasyonal Fuarı’mız hayırlı uğurlu olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!