ANA SAYFA > Yazarlar > İsa Gürler (Karşıyaka Müftüsü) > Bağımsızlığın simgesi İzmir

Bağımsızlığın simgesi İzmir

İsa Gürler      (Karşıyaka Müftüsü)
Sosyal Medya :
09 Eylül 2023, Cumartesi 00:00
971 kez okundu

1920 yılında Antalya Müdafa-i Hukuk Cemiyeti tarafından, İzmir’in işgaline tanık olan bir zatın kaleminden İzmir’in işgalinin ilk günleri hakkında ayrıntılı bilgiler veren “İzmir’de Neler Oldu?” isimli kitapçık bastırılmıştır. Kitapçığın üzerinde, bu kitapçığın “her Müslümanın okuması gerektiği” belirtilmekte ve “okuyan okumayana versin ve herkes bunu birbirine anlatsın” uyarısıyla “Şu ibretli yazıları okuyup uyanalım” ifadesi bulunmaktadır. Kitapçıkta özetle şöyle denilmektedir; “Yunanlılar daha İzmir’e girmeden Rumlar hazırlıklara başladı. Yüz seneden beri incitilmeyen, askere alınmayan, ticaret ellerine bırakılan ve ülkemizin en güzel yerlerinde rahat bir şekilde yaşayan Rumlar, Yunan’ın İzmir’e geleceğini haber alınca İzmir’in, civar kasaba ve köylerin haritalarını çizip, Müslümanların evlerini, mallarını işaretlemeye başladılar. Başta İzmir Metropoliti Hrisostomos olmak üzere papazlar kiliselerde; “Ey Allah’ın sevgili kulları olan Rumlar kuyuları derin kazın, bıçaklarınızı bileyin, yakında bu kuyuları Türklerin leşleriyle dolduracağız” şeklinde konuşmalarla Rumları teşviklerde bulunmuşlar. Bu durum İzmir valisine sorulduğunda, o da sudan bir cevap ile işi örtbas etti. Rumların hazırlıklarını yapıp bitirdikleri bir zamanda Yunan vapurları İngiliz, Fransız, Amerikan ve İtalyan zırhlılarının gözü önünde İzmir limanına demir atarak askerlerini ve cellatlarını Kordon’a çıkarmaya başladı. Kordon boyunu dolduran Rumlar ve papazlar Yunan bayrakları açarak, “Yaşasın Yunanlılar, gebersin Müslümanlar, intikam alınız kahramanlar” diyerek alkışlarla Yunan ordusunu karşıladı. Adeta kana susamış Yunan orduları sekiz, on kol oldular. Evvelce Rumların hazırladıkları haritaları alarak, Rumların ve papazların kılavuzluğunda şehrin dört bir tarafına ilerlemeye başladılar, rast geldikleri Müslümanlara süngülerle, dipçiklerle saldırdılar, attıkları her adımda en kaba küfürleri savurarak Müslümanları öldürmeye başladılar. Kordon üzeri bir kasaphaneye dönmüş idi. Şurada bir zavallı ihtiyarın sekiz on yerinden süngülenmiş naaşı, Yunan çizmesiyle tekmelendikçe on birlerce Rum “Yaşa” diye bağırıyor, tütün mağazasına çalışmaya giden çocuğu sırtında bir kadın kanlar içinde, saçlarından sürüklene sürüklene getirilip Rum kümelerinin gözü önünde karnı yarılmak, gözü çıkarılmak suretiyle parçalanıyor ve böylece her Müslüman şehit edildikçe gözleri çanaklarından fırlamış katiller “Yaşa” diye bağırıyorlardı. İzmir’in en namuslu, bilgili memurları, eşrafı, tüccarı, öğretmenleri toplanmış, başları, gözleri dipçik ve süngüden kana boyanmış bir halde kordon üzerinde inleyen, kanlar içinde boğulan Müslüman naaşları arasından Yunan gemilerine götürülüyordu. Hele biri dipçikten yere düşsün de derhal toparlanıp kalkmasın, hemen sekiz on çizme ve tekme kafatasını Kordon’un taşlarıyla yamyassı bir hale getirirdi. Kordon bu haliyle kan dökülen, can sökülen bir kasaphane idi. Diğer taraftan Kemeraltı’nda ne dükkan bırakılıyor, ne mal, ne ırz... Silah seslerini takip eden ah ve of sadaları ile şurada burada Müslümanlar şehit ediliyor, evler basılıp yaşlı ve genç kadınların ırzlarına tasallut ediliyordu. Artık vahşet bütün dehşetiyle İzmir’i yakıp kavuruyordu. Öğlene doğru kordon üzerinden göğsünün sekiz yerinden süngülenmiş kan içinde Askerlik Şube Başkanı Albay Süleyman Fethi Bey, bir alay canavar sürüsünün ortasında dipçikler altında yürütülüyordu. Süleyman Fethi Bey kışlada Yunanlıların hücumuna maruz kalmış, elindeki Kur’an-ı Kerim’i alıp ayaklarıyla çiğnemeye başlayan Yunan subayına vurduğu tokattan sonra süngülenmiş, kan ve göz yaşları içinde Kur’an-ı Kerim’i yerden alıp öpüp başına koymuş, bu sırada etrafını saran Yunan asker ve subaylarının ikinci hücumuna maruz kalmış, ertesi gün şehit olmuştur. Hisar Camii’ne murdar ayaklarıyla giren Yunanlılar Kur’an-ı Kerim’leri  sokaklara kadar fırlatıp atarak “burayı kilise yapacağız” diye bağırıyor, 70 yaşındaki imam efendiyi ellerini bağlayarak döve döve hapse götürüyorlardı.

Menemen’de Kaymakam boğazına ip takılarak yerlerde sürüklenmiş, vücudu delik deşik edilerek şehit edilmiş, üç yüzden fazla Müslüman kızın namusu berbat edilerek süngülenmiş şehit edilmiş. Camilere sığınan yaşlılar, kadınlar kimi gözü çıkarılarak, kimi karnı yarılarak, kimi saçlarından ateşe verilerek hunharca şehit edilmiştir. Bergama’da kadınlar öldürüldükten sonra naaşları yakılmış, bin iki yüz Müslüman çeşitli işkencelerle şehit edilmiştir. Hiç şüphe edilmesin ki İzmir’de ve diğer yerlerde yapılan zulümler, Bursa’da, Uşak’da, Salihli’de hem de daha kanlı ve daha dehşetli bir şekilde yapılmaktadır. O güzel yurtlarımız da Yunan zulmünün altında inim inim inliyor, oralarda da Kur’an ayaklar altında, İslam ırz ve namusu Yunan hırsının azgınlığının karşısında, İslam’ın malı mülkü Yunan’ın kanlı ve katil tırnakları arasında eziliyor, inliyor, yok oluyor. ”

“İzmir’de Neler Oldu?” kitapçığında anlatıldığı gibi işte böyle bir durumda, İzmir’in işgalinden bir gün sonra 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan hareket ederek 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, düşman işgaline karşı Türk Milli Mücadelesini fiilen başlatmış, Atatürk’ün Samsun’da fitilini ateşlediği Milli Mücadele, üç yılın sonunda 9 Eylül 1922’de düşmanın İzmir’den denize dökülmesiyle sona ermiştir.             İzmir’in Kurtuluşu, Milli Mücadelenin sona ererek Türk Milleti’nin kurtuluşu ve bağımsızlığını elde edişinin simgesi olmuştur.

Atatürk 13 Ekim 1925 tarihinde “Sevgili Hemşehrilerim”  dediği İzmirlilere hitaben şöyle demiştir; “Saygıdeğer İzmirliler! Siz çok üzüldünüz, çünkü çok acılar ve eziyetler gördünüz. Mutlusunuz, çünkü  bütün memleket sizi kutsal bir kurtuluş hedefi olarak kabul etmiştir. Ahmak düşman buraya gelmeseydi, belki bütün memleket dikkatsizlikte dalmış olarak kalırdı. Siz bütün millet adına, bütün memleket adına sıkıntı çektiniz. Fakat bugün bu sıkıntının ödülüne sahipsiniz. Tebrik ederim. Bütün dünya duysun ki efendiler! Artık İzmir, hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı kutsal bir topraktır.”

9 Eylül İzmir’in kurtuluşunun yıl dönümünü kutlarken bu cennet vatanın, milletimizin, devletimizin, bayrağımızın varlığını, istiklâl ve hürriyetimizi, milletçe namus ve şerefimizle yaşıyor olmamızı borçlu olduğumuz Ulu Önder Atatürk’ü, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha hatırlayalım. Onlar bize hür bir vatan bırakmasaydı varlığımızı devam ettirebilir miydik? Huzur ve güven içinde yaşayabilir miydik?  Bayrağımız dalgalanabilir miydi gönderde? Ezanımız okunabilir miydi minarelerde? Kur’an okuyabilir miydik? İbadetlerimizi rahatça yapabilir miydik? ...Minnetarız onlara... Ruhları şad olsun. Mekanları cennet olsun. Devletimiz milletimiz var olsun.


PAYLAŞ

Yazara Ait Diğer Makaleler

22.04.2024 Kurtuluş Savaşı'nın çocuk kahramanı

15.04.2024 Acele mi, ecele mi?

09.04.2024 Bayramınız mübarek olsun

14.03.2024 Sevgi ve rahmet ayı

07.03.2024 8 Mart Dünya Kadınlar Günü

22.02.2024 Kadın insanlığın varlık sebebidir

12.02.2024 Sevgi; hayatın en büyük pınarı

25.01.2024 Ahlakın temeli

10.01.2024 Karşıyaka'mızın Aziz Misafiri; Zübeyde Hanım

27.12.2023 2023 Yılını uğurlarken

14.12.2023 İnsan hakları

30.11.2023 Kadının onuru, bedeni ve can güvenliği dokunulmazdır

09.11.2023 Büyük Önder Atatürk'ün dilinden dualar

27.10.2023 Kurtuluş Destanı Cumhuriyet

14.10.2023 Merhamet

29.09.2023 İyi insan

24.08.2023 Türk'ün zaferler ayı: Ağustos

15.08.2023 Hünkar Hacı Bektaşı Veli

31.07.2023 Aşure; paylaşmanın ve sevginin ifadesidir

15.07.2023 Tarih boyunca din istismarı

27.06.2023 Komşu hakkı Tanrı hakkıdır

08.06.2023 Çevre bilinci

19.05.2023 19 Mayıs 1919

28.04.2023 Emek kutsaldır

22.04.2023 Sevgi ve barış günüdür bayramlar

06.04.2023 Gönül gözlü Aşık Veysel

24.03.2023 Paylaşma Şöleni: Ramazan

13.03.2023 Milli Şairimiz Mehmet Akif

10.02.2023 Milletimizin başı sağ olsun

21.12.2022 Çocukların istismarı insanlık dışı bir eylemdir

22.11.2022 Kadına şiddet insanlıkla bağdaşmaz

09.11.2022 Atatürk’ü anarken

28.10.2022 Cumhuriyet Bayramı

14.10.2022 Yaşanabilir en güzel örnek

09.09.2022 Kalpaklı Müftü

26.08.2022 Kahramanlık destanı: 30 Ağustos

03.08.2022 Aşure Günü

20.07.2022 Din istismarı

08.07.2022 Bir tatlı tebessüm

29.06.2022 Gerçek güç gösterisi

19.05.2022 Kurtuluş Savaşı'nda Türk Kadını

10.05.2022 Trafik kurallarına uymak; ahlaki, insani ve vicdani bir görevdir

27.04.2022 Kadir Gecesi

20.04.2022 Mutlu ve kutlu bir gün: 23 Nisan

08.04.2022 Kimse yalnız kalmasın

18.03.2022 Çanakkale Zaferi’nin kadın kahramanları

07.03.2022 Kadına şiddet insanlık suçudur

12.02.2022 Sevgiyle olgunlaşır insanın insanlığı

12.01.2022 Zübeyde Ana

30.12.2021 Sevgi dolu nice yıllara...

24.11.2021 Vefa

09.11.2021 10 Kasım

11.10.2021 Atatürk'te Peygamber Sevgisi

08.09.2021 Kuvayımilliyeci Müftü

26.08.2021 Zafer Bayramı

13.08.2021 Ağaç ve Orman Sevgisi

28.07.2021 İyi ki varsınız...

16.07.2021 Dini istismar edenlere karşı duyarlı ve uyanık olalım

30.06.2021 Yalnızlık ürpertisi

17.05.2021 19 Mayıs

12.05.2021 Nice Bayramlara… Sağlık ve Afiyet içinde

05.05.2021 İyilik mutluluktur

22.04.2021 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

12.04.2021 Ramazan; rahmet ve bereket ayı

17.03.2021 Çanakkale Zaferi

07.03.2021 Kadına şiddet, acizliğin ve vicdansızlığın zirve noktası

12.02.2021 Sevgi; evrenin en büyük gücü

12.01.2021 Zübeyde Hanım büyük Türk Kadını

31.12.2020 Yeni yıla girerken

15.12.2020 Su gibi aziz, toprak gibi mütevazi

03.12.2020 Dünya Kadın Hakları Günü

23.11.2020 En hakiki mürşit, ilim

09.11.2020 10 Kasım

27.10.2020 Cumhuriyet Bayramı

20.10.2020 İnsana saygı; Allah’a saygı. Halka hizmet; Hakk’a hizmet

05.10.2020 Hayvanlara karşı da merhametli olalım

18.09.2020 Gazilerin Gazisi

08.09.2020 9 Eylül; İzmir’in Kurtuluşu

27.08.2020 30 Ağustos Zafer Bayramı

19.08.2020 Aşure Günü

30.07.2020 Hayat bayram olsa...

16.07.2020 15 Temmuz ve din istismarı

29.06.2020 Kalp kırmayalım, gönül incitmeyelim

16.06.2020 Babalar Günü

22.05.2020 Bayramınız kutlu olsun

15.05.2020 Kadir Gecesi

07.05.2020 Anneler Günü

23.04.2020 23 Nisan

20.04.2020 Ramazan ayına girerken 

06.04.2020 Her şeyden önce insan!

30.03.2020 Yaşlılar; toplumun temel direği

23.03.2020 Sağlık; en büyük nimet

17.03.2020 Onlar olmasalardı

05.03.2020 Dünya Kadınlar Günü

13.02.2020 Sevelim, Sevilelim

13.01.2020 Ebedi Karşıyakalı: Zübeyde Hanım

25.12.2019 Yeni yılınız kutlu olsun

07.12.2019 Atatürk ve Kadın Hakları

25.11.2019 Atatürk; En Büyük Kahraman

07.11.2019 Atatürk

24.10.2019 Cumhuriyetimiz 96 yaşında

15.10.2019 Mehmetçiklerimiz

07.10.2019 Karşıyakamız'a toz kondurmayalım

26.09.2019 Teşekkür etmek

18.09.2019 Şanlı Gazi


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?