Çok acı ve hukuk sistemi adına düşündürücü bir olay. Vefat eden savcıya Allah'tan rahmet diliyorum. Ancak, bu olay: YARGI uygulamalarına, vatandaş gözüyle bakış açısının yeniden gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesi bakımından önemlidir. Savcıların görevlerini yaparken, şüpheli ya da müşteki hakkında, gerçek anlamda araştırma ve inceleme yapmaları, kuralları ve usulleri, 2802 sayılı kanun ile 5271 sayılı CMK'da belirtilmiştir. Yani, bir savcı, iddianamesini ya da takipsizlik kararını verirken, gerçek anlamda Kovuşturma, inceleme veya soruşturma yapıldığından söz etmelidir. Ya yoksa, bu görevlerini yapmadığı halde, yapılmış gibi göstererek, taraflı biçimde, karar vererek, görev suçu işlememelidir. Böylece de, vatandaş bakış açısıyla, hukuk ve yargı uygulamaları üzerine gölge düşürmemelidir. Hakim ve savcıların, sanık, şüpheli, müşteki ya da mağdur hakkındaki kararlarında, gerçek anlamda doğruluk kavramını dikkate almaları gerekmektedir. Aksi takdirde, Yasaların Usul veya Esas hükümlerini içeren uygulamalarını istismar ederek, davaları kazanmak amacıyla yalan söylemeyi tercih eden bazı avukatların, hukuk sistemine zarar vermelerine neden olurlar. Bu suretle de, beraberinde Türkiye'mizin, dünya Ülkeleri nezdinde, başarısız hukuk ve yargı sistemine sahip, suç ve suçlu cennetine dönüştürülmüş olduğu ortaya çıkacaktır. NOKTA!...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!