Ayaklarımız yerde olsun...

İnsanlar, sahip olduklarını sandıkları kendi bedensel fizik yapılarının, sevdiklerinin, maddi ve manevi varlıklarının cazibesine kapılıp, esiri oluyorlar, ilelebet devam edeceğini sanıyorlar... Oysa, hepsi geçici ve birer aldatmaca... Çünkü, ölüm denilen bir son nokta var. O halde, ne bu ihtiras seviyesinde HIRS?.. Ne bu sonsuz istek?... Dünya, ABD'li petrol zengini, dünyanın en zengin adamı, 10 trilyon $ servetiyle, Rockefeller ve ailesine kalmamışken, ne bu mücadele?... Hani, nerede Hollywood'un ünlü ve geçmişteki yıldızları?. Hani, nerede Yunan'lı Armatör Dünyanın en zengin iş adamı Onassis?. Hani, nerede Jakline Kennedy?. ABD eski başkanı John Fosther Kennedy?. Hani, nerede ABD'nin (Pan Amerikan Boing Uçaklarının yaratıcısı) dünyanın en zengin iş adamlarından Howard Huges?... Hani, nerede Kanuni Sultan Süleyman?... Dünya hiç birisine kalmamış ve hepsi de toprakta, boyları kadar alanda yatıyorlar!... Fransız masal kahramanı, filozof La Founten'in bir sözünü hatırladım. "Yaşayan bir dilenci, ölü bir imparatordan zengindir" diyor!... Çok anlamlı bir cümle!... Öyle değil mi?.. KISSADAN hisse!...