Karşıyaka Spor Kulübü, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi sırasında önemli bir rol oynayan Kuva-yi Milliye kahramanlarının kurduğu gururlu bir kulüptür. 1912 yılında İzmir'in zorlu atmosferinde doğan kulübümüz, yıllar boyunca hem yerel hem de ulusal düzeyde büyük başarılar elde etmiş, spor teşkilatlarının oluşmasında öncü görevler üstlenmiştir.
Kuruluşundan itibaren Karşıyaka semtinin sembolü haline gelen kulüp, sadece futbol değil, aynı zamanda basketbol, voleybol ve diğer spor dallarında da önemli izler bırakmıştır. Kuva-yi Milliye ruhunu taşıyan Karşıyaka Spor Kulübü, birçok milli sporcu çıkarmıştır.
İşte bu büyük mirasımız olan tarihimizden bir örnek! Bu belgeyi de ilk kez siz değerli okuyucularımız için yayımlıyoruz.
Zorlu yılların ardından ulusal kurtuluş mücadelesini sportif ortama taşımak ve işgalden kurtuluş sonrası Türk gençlerinin örgütlenmesi ve sportif teşkilatlanmanın, kurumsallaşmanın sağlanması adına İzmir’de faaliyetlerini artıran Kaf Sin Kaf, 1930’lu yıllarda FİFA/Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (Fransızca: Fédération Internationale de Football Association) tarafından tanınmış ve profesyonel olduğu tasdik edilmiştir.
Karşıyaka Spor Kulübü'nün tarih sahnesindeki yolculuğu sadece başarılarla değil, büyük dönüşüm kararlarıyla da şekillenmiştir. Öyle ki, FIFA'nın aldığı bir kararla dünya futbolunda profesyonelliğe geçiş adımları atılırken, Karşıyaka da bu değişime öncülük eden kulüplerden biri olmuştur.
O dönemde kulüp içinde profesyonelliğe sıcak bakmayan bazı isimler olsa da, büyük bir çoğunluk bu çağın gerekliliğini görerek profesyonelliğe geçmeyi desteklemiştir. Zira sporun gelişmesi ve gençlerin spora yönelmesi için bu adımın atılması kaçınılmazdı. Karşıyaka Spor Kulübü yöneticilerinden birinin o dönem basına verdiği demeçte söylediği gibi: "İyi gıda alamayan bir genç adam futbol oynar mı? Aç adamın spor yapması akıl kârı değildir." İşte bu bilinçle hareket eden Karşıyaka, bir yandan geleneklerine sadık kalırken, bir yandan da dünya futbolunun yeni düzenine ayak uydurarak tarihinin en önemli dönüm noktalarından birine imza atmıştır.
Bugün: Başarıyı Hatırlamak ve Sorumluluk Almak Zamanı
Günümüze geldiğimizde ise, kulüp yönetiminin profesyonellikten giderek uzaklaştığını üzülerek görmekteyiz. Denetleme Kurulu’nun istifası ve Divan Kurulu’nun yetki süresinin dolmasıyla birlikte kulübün denetim ve istişare mekanizmaları felç olmuş, hukuken tartışmalı bir yönetim anlayışı Karşıyaka Spor Kulübü’nü esir almıştır.
Son iki yılın bilançosu, sadece sportif başarısızlığı değil, kulübün marka değerinin de ciddi şekilde aşınmasını ortaya koymaktadır. Yaklaşık yarım asırdır ülkenin en üst liglerinde başarıyla yer alan ve Avrupa’da önemli dereceler elde eden basketbol şubemiz bugün, var olma mücadelesi vermektedir. Futbol şubemiz ise 3. Lig’de, hak ettiği yerin çok daha altında kalmaya mahkûm edilmiştir.
Mali konulara baktığımızda ise, üyelerimizin kulübün gerçek mali durumu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını ve açıklanan tabloların doğruluğunun ciddi soru işaretleri taşıdığını üzülerek ifade etmek zorundayız. Bu şartlar altında, Karşıyaka Spor Kulübü derin bir krizle karşı karşıyadır.
Yaklaşık 100 yıl önce FIFA tarafından profesyonel kimliği onaylanan Karşıyaka, bugün maalesef hukuksuzluk, liyakatsizlik ve vizyonsuzluk batağına sürüklenmiştir.
Önümüzdeki süreçte atılacak adımlar hayati önem taşımaktadır. Acilen yapılması gerekenler şunlardır:
Basketbol şubemizin ligde kalması için tüm kaynaklar seferber edilmelidir.
Futbol şubemizin Play-Off finallerinde 2. Lig'e çıkması için teknik ve idari destek artırılmalıdır.
Kulübün tüm organları hukuk çerçevesinde yeniden işler hale getirilmeli, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı oluşturulmalıdır.
Tüm Kaf Sin Kaf sevdalılarının yüreği, umudu bu yöndedir. Yönetim bu sıkıntılı durumdan kulübü kurtarmak için sorumluluk almaya mecburdur.
Başarmak, birlik ve inançla mümkündür.
Ve unutmayalım: Karşıyakalı olmak, ayrıcalıktır. Bu ayrıcalığı korumak ise hepimizin sorumluluğudur.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!