Muzaffer İzgü: ''Mizahçılar korkmaz''

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği 2. İzmir Mizah Festivali’nin “Onur Yazarı” Muzaffer İzgü, okurlarıyla buluştu. Kent Kütüphanesi'ndeki söyleşide konuşan İzgü, “Mizahı anlamak için zeki olmak gerekir. Kıvrak zekânın ürününü anlamak için…

Karşıyaka Haber

İzmir Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz sene Aziz Nesin’in doğumunun 100. yılında başlattığı “İzmir Mizah Festivali”nin, bu yıl 2.sini düzenledi. Büyükşehir Belediyesi festivalin “Onur Yazarı” olarak, mizah tarihinin yaşayan efsanesi Muzaffer İzgü’yü okurlarıyla buluşturdu.  154 kitabın altında yatan neden Kent Kütüphanesi’nde gerçekleşen açılış töreninin ardından Eleştirmen, Yazar ve Yönetmen Vecdi Sayar’la keyifli bir sohbet gerçekleştiren usta yazar, çok yakın zamanda eşini kaybettiğini ve bu hayatta en çok eşini sevdiğini hatırlatarak, “Şu sıralar bana hiçbir şey iyi gelmiyor. Acılarım biraz da olsa diner diye yazıyorum, yazmaya da devam edeceğim” dedi. Şimdiye kadar 154 kitap yazdığını ve bunların 98'inin “çocuklara yazılmış eserler” olduğunu söyleyen İzgü, “24 tiyatro oyunu yazdım. Şu anda iki oyunum yabancı ülkelerde oynanıyor. Her yıl kitaplarım yabancı dillere çevriliyor. Bu durum beni inanılmaz mutlu ediyor. Hele ki çocuk kitapları çevrilince daha da gururlanıyorum. Bu halk beni üç yıl yatılı okuttu. Yedirdi, içirdi, çamaşır ayakkabı verdi. Ben halkıma hala borcumu ödeyemiyorum. Belki de 154 kitabın altında yatan budur.” Topsuz tüfeksiz silah Mizahın toplumlara, sınıflara göre değiştiğini ve yaşamın olduğu her yerde karşıtlıkların da bulunduğunu belirten Muzaffer İzgü, “Karşıtlığın olduğu yerde mutlaka mizah da vardır. İnsan, kime ne için niye güldüğünün ayırdına varmalıdır.  Komiklik ayrı bir şey, mizah ise apayrı bir şeydir. Mizahı anlamak için zeki olmak gerekir. Kıvrak zekânın ürününü anlamak için kıvrak zekalı olmak gerekir. Mizah topsuz tüfeksiz bir silahtır. Vurdu mu yıkar! Her zaman diktatörler mizahın düşmanı olmuşlardır. Ama mizahçılar korkmaz. Korkmayan mizah, toplumlar için en önemli şeydir” dedi. Haksızlığın karşısında durmayı başaran İzmir Mizah Festivali’nin İzmir'de yapılmasının kendisini çok mutlu ettiğini cümlelerinde belirten Muzaffer İzgü, hiçbir kentin böyle bir festival yapmadığını, bunun sebebininse belki de korkudan olduğunu vurguladı. Ülkede tam da mizahın zamanı olduğunun altını çizen İzgü,  “Kahkaha atmak kolaydır ama mizahı anlamak ve ona katılmak zordur. Bu kent okur, iyi insan yetiştirir. Bu kentte sinmişlik, umursamazlık yoktur. Başı her zaman diktir. Çünkü baskının, haksızlığın her zaman karşısında olmuştur” diyerek sanatçıların ürünlerini özgür bir ortamda sergilemesi gerektiğini vurguladı. Nasreddin, İncili ve Bektaşi’den günümüze Türkiye’deki mizah zenginliğinin başka hiçbir ülkede olmadığını ifade eden Muzaffer İzgü, şöyle devam etti: “Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz ve ben... Akbaba'da çok uzun süre birlikte yazdık. Hiçbir ülkenin Nasrettin Hocası, İncili Çavuş'u, Bektaşi'si de yok. Ama günümüzde mizah öyle bir noktaya geldi ki, gülünüp geçilen, unutulan bir unsur oldu. Günümüzde hiç kimse yönetimlere karşı eleştiri yapmıyor. Bugün bir kaçış var, bir korku var. Mizah öyküleri ve romanlarına Aziz Nesin de, ben de, Rıfat Ilgaz da sanat gözüyle baktık. Gülmeceyi bir edebiyat tadında sergilemek de çok önemli. Olayların insanların duygularına seslenerek yapmaya çalışıyoruz." Hedef uluslararası bir  festival 2. İzmir Mizah Festivali’nin danışmanlığını üstlenen Eleştirmen, Yazar ve Yönetmen Vecdi Sayar, her şeyin mizahla anlatılabileceği bir ülkede yaşadığımızı ve bu festivalin misyonunun sadece salt güldürmek olmadığını belirterek, “Festivalde geçen yıla göre büyüme kaydedip daha çok etkinliği İzmirlilerle buluşturduk. Hedefimiz seneye düzenlenecek Mizah Festivali’yle uluslararası alanda da tanınmak. Bu yönde çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu. Bir diğer konuşmacı karikatür tarihçisi Turgut Çevikel ise Türk karikatürünün önemli ismi Tonguç Yaşar'ı ve mizahını anlattı.