Karşıyaka’dan Londra’ya uzanan başarı

Kariyerine Karşıyaka’daki öğrenci evinde başlayan mimar Burak Büyükdoğanay, gösterdiği cesaret ve doğru girişimlerle Londra’da ‘Davulcu’ ismini verdiği inşaat firmasının sahibi oldu

Karşıyaka Haber

İngiltere’de, sıfırdan başlayan hatta ilk iş kontratını imzalamaya giderken metroya binecek parası dahi olmayan genç girişimci, artık yıllık 2 milyon pound iş hacmine sahip firması ile Londra ve çevresinde birçok inşaat ve projeye imza atıyor.

Burak Büyükdoğanay, 2011 yılında Yaşar Üniversitesi Mimarlık Bölümünden mezun olunca Karşıyaka’daki öğrenci evinin bir odasını ofise çevirerek ilk mimarlık ofisini açtı. Üç ay içinde ‘Davulcu’ ismini verdiği şirketini bölgede artan inşaat talebinden faydalanabilmek için Çandarlı’ya taşıyan genç girişimci, burada 1 yıl mimarlık hizmeti verdi. Kariyerine katkı sağlaması amacıyla yüksek lisans eğitimi almaya karar veren Büyükdoğanay, Belçika’ya giderek dünyanın seçkin üniversitelerinden biri olan KU Leuven’de şehir planlama alanında eğitim aldı. Belçika’da 1 buçuk yıl süren eğitim sonrasında Londra’da bir inşaat firmasından iş teklifi alan genç mimar böylece İngiltere’ye yerleşme kararı aldı.

Altı ayda kendi işini kurdu

Londra’daki ilk işinde 6 ay kadar çalışan ve edindiği tecrübelerden aldığı motivasyon ile kendi işini kurma kararı veren Burak Büyükdoğanay, yaptığı ilk üç iş kontratında zarar etse de dördüncü kontratında şeytanın bacağını kırmayı başardı. Çalıştığı firmada tanıştığı bir Türk arkadaşının ortaklığıyla Davulcu Ltd Designalign Construction şirketini kuran başarılı genç; “Londra’da çalıştığım firmada uzun vadeli bir gelecek göremedim ve kendi mimarlık şirketimi kurmaya karar verip işten ayrıldım. İngiltere piyasasında orta ölçekli inşaatlar yapan firmaların hem kalite hem de sayı olarak yetersizliğini fark ettim ve daha iyisini yapabileceğime inandım. Bu nedenle çalıştığım firmada tanıştığım Türk arkadaşım Tayfun Mazı ile birlikte Davulcu Ltd Designalign Construction isimli inşaat şirketini kurduk. İlk işimizi alana kadar ciddi problemler yaşadık. Kimseden mali destek almadık. Üç ay kadar ev kiramızı ödeyemedik. Hatta ilk kontratımızda anlaştığımız müşterinin yanına gitmek için metroya verecek paramız dahi yoktu. Arkadaşımızdan aldığımız ödünç para ile metroya binip kontratımızı imzaladık ve ilk peşinatımızı aldık. Daha sonra ikinci ve üçüncü kontratlarımızı yaptık ve hep zarar ettik. Bu süre zarfında ayakta kalabilmek için mimarlık ofislerine dışarıdan proje ve görselleştirme hizmetleri sunduk. İngiltere’de sıfırdan başladığımız ticaret hayatımıza yüklü bir borçla devam ederken dördüncü ve en büyük kontratı yaptık, hem piyasaya borçlarımızı ödedik hem de şirketimizi genişlettik. Şu an Londra ve çevre illerde çeşitli ölçeklerde birçok biten ve devam eden projelerimiz var. Başta ortağım ve ben olmak üzere toplam iki olan çalışan sayımız şu an 30’un üzerinde ve kadromuz sürekli genişlemektedir. Artık yıllık 2 milyon pound iş hacmine sahip bir firmayız” dedi.

İş yaşamında çıkan fırsatları değerlendirebilmek için hazırlıklı olmak gerektiğini anlatan Büyükdoğanay; “Hedefli olmanın dünya üzerinde çok işe yaradığına inanmıyorum. Çünkü işler planladığınız gibi olmayabiliyor. Dünya çok hızlı dönüyor ve insanoğlu her gün biraz daha öğreniyor gelişiyor. Bugün bildiklerimle kurduğum hedef yarın öğreneceklerimle zayıflıyor. Tek bir hedefe yoğunlaşarak etrafınızda olan biteni ıskalamaktan ise anlık karşılaştığınız durumları lehinize çevirebilmeyi öğrenmek daha etkili olacaktır. Kişilerin illa bir hedefi olacaksa bu hedef kendilerini en iyi şekilde geliştirmeleri olmalıdır. Fırsatlarla karşılaştığınızda değerlendirmeye hazır olmalısınız ve iyi değerlendirebilmelisiniz” diye konuştu.

Tavsiyede bulundu

Mimarlık Bölümünü bilinçli tercih etmesine rağmen üniversiteye başlamadan önce inşaat ile ilgili hiçbir bilgi ve tecrübeye sahip olmadığını belirten Büyükdoğanay, üniversiteden elde edilen bilginin mesleki kariyer için çok önemli olduğunu söyledi. Mimar Büyükdoğanay; “Mesleği yapmaya başladığımda üniversitede öğrendiklerimin tahmin ettiğimden çok daha fazla olduğunu anladım. Öğrencilik sırasında okulda alınan bilgilerin birçoğunun gereksiz olduğuna, akademinin ve piyasanın çok farklı olduğuna hatta okulda aldığımız eğitimin gerçek hayatta çok işe yaramayacağına inanırız. Ama bu kesinlikle doğru değil. Mezun olacak öğrenciler okulda öğretilen her bilgiyi en ufak detayına kadar dikkatlice dinlemeli ve anlamalı” diye tavsiyede bulundu.

Kaynak:ÇınarHaberAjansı