İGC, Başkan Akpınar'ı ziyaret etti...

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Başkan Yardımcısı Murat Attila, Sayman Semih Aksoy, Yönetim Kurulu üyeleri Gaye Karadağ ve Kenan Çimen, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ı makamında ziyaret ederek,…

Karşıyaka Haber

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Türkiye’de yerel yönetimlerin birçok sorun yaşadığını bunun yanında yerel basının da ekonomik sıkıntılarla boğuştuğunu belirterek, demokrasinin yerelden genele yayıldığına dikkat çekti. Bu anlamda yerel yönetimlerle yerel basının işbirliğinde hareket etmesi gerektiğini belirten Dikmen, gazetecilerin yaptığı haberler, yazdığı yazılar nedeniyle cezaevleriyle tehdit edildiğini de anlattı. Dikmen şunları söyledi: “İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak basının yaşadığı sorunların çözümü için tüm dinamikleri harekete geçmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son yıllarda gerçek gazetecilik yapan tüm kurumlara adeta savaş açıldı. Muhalif yayın yapan tüm basın kuruluşları ekonomik kıskaç altına alındı. Bu nedenle kurumlar birçok gazeteciyi işten çıkarmak zorunda kalıyor. İşsizlik adeta gazeteciliğin kaderine dönüştü. Demokrasi ve insan haklarından yana olan tüm kurumları basın özgürlüğü için mücadeleye çağırıyoruz. Tutuklu gazetecilerin de derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Özgür basın için herkesin mücadele etmesi gerekiyor.” Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar da, ülkenin karanlık bir dönemden geçtiğini belirterek, bu durumda en büyük bedeli basın çalışanlarının ödediğini söyledi. Türkiye’nin dünyadaki basın özgürlüğü sıralamasında son sıralarına doğru ilerlediğini de vurgulayan Akpınar, “Tutuklu gazeteciler, işten çıkarmalar, yasaklamaklar, kapatmalarla adeta basın yok edilmeye çalışılıyor. Yalnızca işini yaptığı için bedel ödetilmeye çalışılan gazetecilerin, çocuklarına bırakacağı miras onurdan başka bir şey olamaz. Basın emekçilerine ve kurumlarına, yalnızca işlerini yaptıkları için bedel ödetmeye çalışan ülkelerin ve sistemlerin, hangi tanımlarla anıldığını söylemeye, bilmem gerek var mıdır? Biz özgür, demokratik ve çağdaş bir ülkenin yurttaşları olarak, ‘haber’ almak, ‘haberdar’ edilmek istiyoruz. Bunun en önemli koşulunun, gazetecilerimizin ve basın kuruluşlarımızın özgürlüğü olduğuna inanıyoruz. Bu inanç, haksızlığa uğrayan, işini yapması engellenen kim olursa olsun, yanında yer almayı ve dayanışmayı, ülkemiz ve geleceğimiz adına bir göreve dönüştürüyor” diye konuştu.