Gıdada küresel rekabet için uygunluk denetimi şart

Türkiye’de uygunluk değerlendirme sektörünü geliştirerek daha güvenilir ürünlere ve hizmetlere erişimin sağlanması amacıyla hizmet veren Uygunluk Değerlendirme Derneği’nin (UDDer) düzenlediği 2015/21 Sayılı Bazı Tarım Ürünlerinin İhracatında ve İthalatında Ticari Kalite…

Karşıyaka Haber

T. C Ekonomi Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan 2015/21 sayılı Bazı Tarım Ürünlerinin İhracatında ve İthalatlarında Ticari Kalite Denetimi Tebliği ile getirilen değişiklikleri aktarmak amacıyla düzenlenen seminerde,  bitkisel yemeklik yağlar, kuru ve kurutulmuş ürünler, baklagiller ve diğer bazı ürünlerin ticari kalite denetimlerine getirilen yeni düzenlemeler hakkında bilgi verildi.

Seminerin açılış konuşmaları İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Uçak ve UDDer Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Uçar tarafından yapıldı.  Moderatörlüğünü İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi  Dr. Tayfur Akın’ın yaptığı seminerde konuşmacı olarak T.C. Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği  Genel Müdürlüğü  Tarım Dairesi Başkanı Zafer Soylu ve UDDer  Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sn. Nesrin Serin  yer aldı.

T.C. Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği Genel Müdürlüğü Tarım Dairesi Başkanı Zafer Soylu,  “2015/21 sayılı Bazı Tarım Ürünlerinin İhracatlarında ve İthalatlarında Ticari Kalite Denetimi Tebliği” ile yapılan değişiklerin süreci hızlandırmak için gerçekleştirildiğini vurgulayarak sürdürülebilir ihracat için çalıştıklarını ve bütün denetimlerini bunun üzerine yaptıklarını söyledi. Soylu, akredite laboratuvarların analiz sonuçlarının Bakanlık tarafından kabul edildiğini belirtti.

Ekonomi Bakanlığı önderliğinde kurulan UDDer’in, kalite altyapısının önemli unsurlarından biri olan uygunluk değerlendirmesi alanında ilgili kamu ve özel sektör kuruluşları ile diğer sivil toplum kuruluşlarının desteğini alarak, sorumluluk üstlenen tarafları bir araya getirdiğini belirten İTB Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Uçak, “Kısa bir süre önce Ekonomi Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan “2015/21 sayılı Bazı Tarım Ürünlerinin İhracatlarında ve İthalatlarında Ticari Kalite Denetimi Tebliği” ile tarım ve gıda ürünlerinin ticari kalite denetimlerinde sadece Ekonomi Bakanlığı laboratuvarları değil, özel sektör akredite laboratuvarlar da kullanılmaya başlandı. Bitkisel Yemeklik Yağlar, Kuru ve Kurutulmuş Ürünler, Baklagilleri kapsayan ve sektörümüz açısından hayati öneme sahip bu düzenlemelerin üreticilerin, ihracatçıların ve uygunluk değerlendirme kuruluşlarının bir arada olduğu bir ortamda konuşulmasının herkes açısından büyük fayda sağlayacağına inanıyorum” dedi.

Türkiye’de uygunluk değerlendirme sektörünün giderek büyüdüğünü belirten UDDer Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Uçar, “Bu sistemi uygulamayanların uluslararası ticarette yeri yok. Ürünlerinizi yurtdışına güvenle sunabilmenizi, kalitesini kanıtlamanızı sağlıyor. Uygunluk değerlendirme, ürünlerin marka değerini artırıyor” diye konuştu.

Büyük bir tarım potansiyeli olan Türkiye için tarım ve gıda ürünleri ihracatının çok önemli olduğunu belirten İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Tayfur Akın, 2014’te 18.7 milyar dolarlık ihracatı bulunan tarım sektörünün mevcut pazarlarının korunması yanında yeni pazarlar bulması gerektiğini vurguladı. Dünya tarım ve gıda ürünleri ticaretinde zorlu bir rekabet yaşanırken pastadan alınan payı büyütmenin kolay olmadığını belirten Akın, şunları söyledi:

“Yeni ürün geliştirme, kalitenin yükseltilmesi ve pazar çeşitlendirme gibi inovasyon çalışmaları ihracatçı firmalarımız için çok önem taşıyor. Ancak, belirlenmiş kalite standartlarına uygun ürün sevkiyatı da bir o kadar önemli. Bu nedenle dış ticarette ürün denetimi olmazsa olmaz. Denetim süreçlerinin zaman ve etkinliği rekabet gücünü belirleyen faktörlerden bir tanesi. Denetim sisteminin ihracatımızı olumsuz etkilemeyecek şekilde kurgulanması gerekiyor. Uygunluk değerlendirme uygulamaları tüketicilere kaliteli ve güvenli ürünlerin ulaşmasını bunun yanı sıra  güvenli, kaliteli ürün üreten firmaların önünün açılması ve uygun olmayan ürünlerin tüketime sunulmadan yurtdışı veya yurtiçinde engellenmesini sağlıyor. Böylece haksız rekabetin önüne geçiliyor, ürünün geri dönme, raftan toplatılma riskini önleyerek hem üretici firmanın daha fazla para kaybetmesini, hem de milli servetin heba olmasını önlüyor, ihracatta hem ülke itibarını, hem de şirketin ismini koruyor,            uzun vadede Türk ürünlerine güven duyulmasını sağlıyor. Ayrıca AB ülkeleri, ABD, Japonya gibi gelişmiş ülkelerle birlikte benzer mevzuatları uygulayarak aynı dilin konuşulması da sağlanıyor. Bütün bu denetimleri yaparken önemli bir nokta, test, muayene, laboratuvar analizleri gibi işlemlerin gereğinden fazla uzamaması. Bu, üretici, ihracatçı firmanın işlerinin aksamaması çok önemli. Burada amaç denetim yaparak üretici firmayı daha kaliteli ve güvenli ürünü üretmeye yönlendirmek olmalı.”

UDDer  Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nesrin Serin de ticari kalite denetimlerine getirilen yeni düzenlemelerin yanı sıra dernek çalışmaları ve yapısı hakkında bilgi aktardı.