Kemal İnci son yolculuğuna uğurlandı

Birçok sinema, tiyatro ve dizi projesinde yer alan, bunun yanında senaryo ve kitap yazarlığı, yönetmenlik ve bestekarlık da yapan 85 yaşındaki usta oyuncu Kemal İnci, dün sabah İzmir'in Karşıyaka ilçesine bağlı Şemikler semtindeki evinde uykuda kalp krizi geçirerek vefat etti. 5 aydır lenf kanseri nedeniyle kemoterapi gören ve 10 gün önce aldığı sonuçları iyi çıkınca kutlama yaparak "Bunu da yendim" dediği öğrenilen usta oyuncu için Şemikler Merkez Camiinde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Kemal İnci'nin kızı Elif İnci, yeğeni Murat İnci ve oyuncu kızları Ayça ve Ayçin İnci, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ile Kemal İnci'nin yakınları katıldı. Kemal İnci'nin kızı Elif İnci, cenazenin başında uzun süre bekleyerek gözyaşı döktü. Törene sanat dünyasından yalnızca Müjdat Gezen ve İstanbul Şehir Tiyatroları tarafından çelenk gönderildiği görüldü.

Kemal İnci'nin yeğeni Murat İnci'nin oyuncu kızları, aynı zamanda bir diğer usta oyuncu Bilal İnci'nin de torunları olan Ayça ve Ayçin İnci, cenaze töreninde duygularını paylaştı. Ayçin İnci, "Çok değerli bir insan. Aile olarak hepimiz çok üzgünüz. 1954'te reji asistanı olarak sinemaya adım atmış biri. Bilal dedemi de o teşvik etmiş sinemaya. Kemal İnci sayesinde aslında tüm aile bu sektöre emek verdik. Verdiği emekler bir kesim tarafından belki biliniyor. Oyuncu, yönetmen, senarist, besketar, güftekar. Yalnızlar Rıhtımı'nın söz yazarı ve bestecisi. Susuz Yaz filminin senaristi. Aslında baktığımızda maalesef kıymetlerimizi çok bilmiyoruz. Beni en çok üzen kısmı da bu sanırım. Taziyeleri daha fazla beklerdik. Ama biz büyük bir aileyiz ve bir aradayız. Kemal Amca çok güçlü bir insandı. Karakter olarak da sağlık olarak da. Kendine çok iyi bakıyordu. Babam zaten İzmir'de hep onunlaydı. Amcam kızıyla yaşıyordu. Kanseri de atlamıştı. Son kemoterapisi kalmıştı. Hiç beklenmedik şekilde oldu. Kanser savaşından galip çıkmıştı. Bu şekilde olması çok acı oldu ama ailesiyle mutlu yaşadığını düşünüyorum. Bu bizim için kazanç" dedi.

Ayça İnci ise, "Dedemizden sonra bir atamızı daha kaybettik. Zor bir gün. Hatta dedemden çok Kemal Amcamla sohbet ediyordum. İstanbul'a geldiğinde birlikte yemeğe çıkardık. O benim büyük amcamdı. İlişkimiz amca-yeğenden çok iki arkadaş gibiydi. Mesleki sohbetlerimiz olurdu. . Sadece cenaze törenlerinden sonra insanların neler yaptığının bilincinde olsak toplum olarak daha iyi olur. Çünkü severek seyrettiğimiz filmlerin senarist ve yönetmenlerini bilmiyoruz. 'Yeşilçam'dan bir yıldız daha kaydı' ile geçiyor gidiyor. Ama o insanların eserleri neler, nereden geldiler, kimler çok iyi bilmiyoruz" diye konuştu.